Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Acaba benim şimdi çocuğum olabilir mi?Doktor gülmüş:- Evin müsait, üniversiteli bir pansiyoner al, faydası olur.Bir müddet sonra amcamız, doktora gayet memnun gelmiş, eşinin hamile olduğunu sevinçle müjdelemiş. Doktor sormuş:- Eve pansiyoner aldın mı?- Evet aldım...- Peki ondan ne haber?- Sorma doktor, bu yaştan sonra başıma dert açtım, o da hamile...***İki ihtiyar konuşuyor. Biri diğerine, "Hüsamettinciğim" demiş. "Hatırlıyor musun, asker ocağında bizim yemeklere şap katarlardı." "Yaa, hatırlamaz olur muyum" diye cevap vermiş Hüsamettin, "Etkisini şimdi görmeye başladım." 85 yaşındaki amcamız, kendisinden 55 yaş küçük bir genç hanımla evlenmiş. Kendisini tebrik eden aile doktoruna sormuş: "Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır" Seçim anketine yanıt veren bir yaşlı adam anket bitince düşüncesini söylemeden edememiş:- Yalnızca evet veya hayır diyerek insan önemli bir konuda düşüncelerini nasıl tam ifade edebilir...Anketçi hınzır:- Evlilik kararını da bu iki sözcükten biriyle vermiyor musunuz? Einstein İkimizdik, sen ve ben, bir çiçekleonun tomurcuğu arasında bir yerde;öylece durur muyduk, ikimiz gibi?dâima birlikte olurduk hüzünlerde... Anımsar mısın, yaz günü bir bahçeyle gizledikti kendimizi birbirimizden; sen ve bahçe, ben ve bahçe, sen ve ben: akşamlar derlerdik her ikimizden...Üşürüz, çünkü uzağız şimdi o yazdan;ey, birazdan bir yazdan geçer olan, ey!kimbilir ne anlama geliyor artık, şu eskiden "hüzün" dediğimiz şey? Akşam ve sen Efsanevi müzik grubu Moğollar geçtiğimiz ağustos ayında Antalyaya konser vermeye gidiyorlar. Antalya yerel medyası kendilerine olağanüstü ilgi gösteriyor... Kamerasını kapan soluğu "Moğollarla röportaj" yapmak için deneyimli müzisyenlerin yanında alıyor. Bir ara etraflarında kamerasıyla şaşkın şaşkın dolaşan bir delikanlı peydah oluyor. Grubun lideri Cahit Berkay yardımcı olmak için atılıyor:- Delikanlı kimi arıyorsun, bizi mi?- Yok abi, Moğolistandan turistler gelmiş onları arıyorum. Moğollar gelmiş!.. Haftanın olayı Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari nin "Türk askeri istemiyoruz" mesajıydı. Abdullah Gül, Zebariye tepki gösterdi, onu Amerikalılara şikâyet etti. Biliyorsunuz geçen baharda Kuzey Iraka asker göndermek istemiştik, ABD izin vermemişti. Abdullah Bey o zaman hiç sesini çıkartmamıştı. Neden? Çünkü o zaman Türkiyenin çıkarları söz konusuydu. Bugün ise Amerikamızın çıkarları söz konusu. Ve Zebari Türkiyenin ABDye hizmetini alenen engelliyor. Kahrol zebani e mi?***Turizm Yatırımcıları Derneği yurtdışına yönelik "Laik Türkiye" kampanyası başlatacak, bunun için her yıl 250 milyon dolar harcayacakmış. Ne yani biz laik değil miyiz? Değiliz demek... Peki dışarıya para dağıtarak laik olunur mu? Dolarla göz boyayacağımıza içerde dinci siyasete son verip gerçekten laik olsak daha iyi değil mi? Notlar ve potlar... "Ankarada Irak askeri görmek ister miydiniz?"(TKPnin duvar afişlerinde yer alan soru.) Bir soru! Geçmişte bir gazeteci yemini yayımlamıştık. Okurumuz kesip 6 yıl saklamış, bu hafta "bir kez daha yayımlamamız" ricasıyla bir fotokopisini gönderdi... Yayımlayalım, inşallah faydası olur:"Yağcılık ve yalakalık yapmayacağıma, paraya, pula, hisse senedine tapmayacağıma, haberimin içine yalan katmayacağıma, kimseye çamur atmayacağıma, kalemimi satmayacağıma, özel hayata dalmayacağıma, avanta almayacağıma, gerçeklerden uzak kalmayacağıma, vurguncunun, üçkâğıtçının yanında olmayacağıma, gaza gelip dolmayacağıma ve de eleştiriye, hakarete, saldırıya uğrayınca ulan milletin enayisi ben miyim, malı götürmek varken niye gazeteci oldum diye saçımı başımı yolmayacağıma, tüm okurlar önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim."Türkiyeyi Irakta görmek istemeyen Dışişleri Bakanı Zebari, Alman, Fransız ve Rus askeri istiyormuş.Avucunu yalar... O ülke askerlerinin canı tatlı... Gazeteci yemini... m.asik@milliyet.com.tr Haldun Ertem