- İyi bir başlangıç yaptınız Melih Beyefendi, demez mi?İşte o an dünyalar bizim oluyor. Bir küçücük söz. Ama yalın ve içten, kocaman bir yüreklendirme... Haldun Taner deyince hep o an gelir aklımıza. Değerli yazarı 90. doğum yıldönümünde büyük saygıyla anıyoruz...* * *İlk günler deyince anımsanan ilk isim de kuşkusuz Milliyetin o günkü Genel Yayın Müdürü Doğan Heper... Kapısı açık duran, her an içeri girip gazeteyle ilgili her konuyu konuşabildiğimiz, Abdi İpekçi ekolünden soylu bir gazeteci... Sevgili Heper, geçtiğimiz günlerde beyin kanaması sonucu hastaneye kaldırıldı. Sağlığı şimdi iyiye gidiyor. Kendisine acil şifalar diliyor, bir an önce aramıza dönmesini bekliyoruz. Bilvesile yeni Genel Yayın Yönetmenimiz Sedat Ergine hoş geldin diyor, zorlu görevinde başarılar diliyoruz... Milliyeti güzel günlerin beklediğine inanıyoruz. Milliyette 19 yıl önce, ilk günlerimiz... Cağaloğlundaki binanın en üst katında camekânlı bir odaya yerleşmişiz. Heyecan içinde ilk yayın gününe hazırlanıyoruz. Sabahları çok tanıdık bir zat odamızın önünden geçip salona giriyor. Öğleden sonraları çıkıp gidiyor. Gelip giderken bizim tarafa ne bakıyor, ne bir selam veriyor. O sıcacık adam Haldun Taner bize soğuk davranıyor. 26 Ocak 1986 günü ilk Açık Pencere yayımlanıyor. Günlerdir odamızın önünden bizi görmeden geçen Haldun Taner, akşam çıkışında içeri eğilip: Dünya Bankasının ayda 20 milyonluk yardımı için 1 milyon aile başvurmuş. Görüldüğü gibi, vatandaşımız sadece Reality Showları değil, Dünya Bankasının faaliyetlerini de yakından izliyor. Diyanet İşlerinin Çanakkale Zaferiyle ilgili cuma hutbesinde Atatürkün adı hiç geçmiyor... Üstelik savaşı "Müslüman varlığını yeryüzünden ebediyen silmeyi amaç edinen zihniyet"in çıkardığı söylenerek, Çanakkale din savaşı gibi gösteriliyor. Cemaat yanıltılıyor. 11 Mart 2005 tarihli hutbede de, "Allah katında yegâne din İslamdır" başlığı ile diğer dinler yok sayılıyor. Başkan Ali Bardakoğluna göre, Diyanet laik bir kuruluştur. Laiklik bir yana, Diyanet adeta Suudi Arabistandan yayın yapıyor... Atatürksüz hutbe Kadıköyde her gün geçtiğimiz Misbah Muayyeş Sokakta yeni bir lezzet mekanı açıldı: Ciğerci Hulusi... Hulusinin özellikle ciğer ve yürek dürümü ünlü... Hulusinin üst katında Deba "Tırnak Protez" stüdyosu var. Tırnak yiyenleri durdurmak için tırnak kaplaması yapılıyor, tırnak uzatılıyor. Hemen yanında 3D Güvenlik Sistemleri tabelası göze çarpıyor. Altında da Telis Kafe... Ciğer, tırnak, güvenlik ve kahve... Bu dört işyerinin ortak yanı nedir? Çok açık: Misbah Muayyeş Sokak sakini olmaları!.. M. Muayyeş 2005 Son çıkan kitaplar demeyelim de... Masamızın üzerinde duran, okunmuş, yarı okunmuş, okunmayı bekleyen kitaplar diyelim... Size, ihmale uğrayan o sevgililerden birkaçını tanıtalım...Faik Acarın "Din İnanç ve Bilinç" adlı kitabı (Berfin Yayınları) Türkiyenin "Ilımlı İslam"a doğru seyahat ve serüvenini anlatan çok önemli bir çalışma... Bütün İslam tarihinde geri kalmışlığın tek nedeni vardır diyor Faik Acar: "Düşüncenin özgürleşmesi için çalışmamak..."Alain de Bottonun "Statü Endişesi" (Sel Yayıncılık) keyifle okunan bir kitap. Hepimizin içini kemiren bir korkuyu su yüzüne çıkarıyor: "Başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğü korkusu..."Üstün Akmen, "Provasız Hayat"ta (Epsilon Yayınevi) kendi yaşam serüveninden renkler sunuyor bizlere... İçinde "Karşı cinsi sahiplenme isteğinin kaynağı nereden gelir?", "60lı yıllarda İstanbulda Randevuevleri nasıl çalışırdı?" gibi çok sayıda meraklı sorunun yanıtı da var.Önay Yılmaz, "Nazilerle Beş Yıl" adlı belgesel romanda (Remzi Kitabevi) Atatürk tarafından Almanyaya maden mühendisliği tahsiline gönderilen 5 Türk gencinin İkinci Dünya Savaşında Nazi Almanyasındaki heyecanlı günlerini anlatıyor...Barış Yetkin, 1 Mayıs 1977 olayının savcısı Çetin Yetkinin oğlu... "Kırılma Noktası" adlı kitapta Barış Yetkin, 1 Mayıs katliamının 12 Eylül 1980 darbesini hazırlayan olayların başlangıcı ve Türk siyasal yaşamının "Kırılma noktası" olduğunu anlatıyor. m.asik@milliyet.com.tr Kitabiyat...