Haydi yazıyooo...
Hafta içinde kimi meslektaşlarla birlikte bize de yöneltilen bir anket sorusu:
- Gazeteciliğin günümüzde aldığı şekil konusunda ne düşünüyorsunuz?
Yanıt:
- Gazeteciliğin şekilsiz bir hale geldiğini düşünüyorum...
Ayrıca, gazeteciliğin bu ülkede asla bu kadar gazetecilikten kopmadığını düşünüyorum...
Manzara meydanda... Medyanın yarısı iktidar sermayesinin elinde...
Bu kesim sadece iktidar borazanlığı yapmıyor... İktidara yardımcı birtakım illegal örgütlenmelerin düzenlediği komploların aracı olarak da kullanılıyor... Tuzak kurulan kişilerle ilgili görüntülerin taşıyıcılığını yapıyor.
Medyanın tarafsız kalmaya çalışan kesimine gelince...
Sürekli olarak mali denetim baskısı altında...
Bu mali denetimin siyasetten uzak, bürokratik ilkelere uygun ciddi bir hal taşımadığını, amacın mali suç yaratarak yayın organını teslim almayı hedeflediğini söylemeye gerek yok...
TRT tarafsız bir yayın organ› kimliğini çoktan yitirdi.
İktidara karşı sorgulay›cı yayın yapan dört kuruluşun, Ulusal Kanal, Kanal Biz, ART ve BTV’nin yöneticileri hapiste...
Muhalif yayın yapan kuruluşa reklam ambargosu uygulanmakta.
Tarafsız basındaki liberal maskeli iktidar ajanları türlü biçimde halkın kafasını bulandırarak özgür haber alma hakkını baltalıyor.
Türkiye’yi yöneten “Ya benden yanasın, ya düşmanımsın” diye özetlenen zihniyetin ağır baskısı altında yapılan yayıncılığın çerçevesi işte bu.
Ne var k,i basının bu durumu da pek tartışılıp konuşulamıyor. Çünkü bunu tartışacak kadar özgürlük de kalmad› gelinen noktada ...
Barzani, “Türkiye’nin Kürt açılımı PKK’yi pes ettirir” demiş...
Bizim bile ne olduğunu bilmediğimiz açılımı o kimden öğrendi acaba?
Haldun Ertem
Türkün Te’si...
Batman Çarşı Karakolu’nun tam karşısında yer alan Atatürk heykelinin kaidesinde yazılı olan “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazısındaki T harfi düşmüş (ya da birilerince sökülmüş)...
6 Temmuz’da iş için Batman’a giden bir okurumuz durumu karakol önünde nöbet tutan polis memuruna gösteriyor. Memur bunu fark etmediklerini, durumu üslerine bildireceğini söylüyor.
Okurumuz iki hafta sonra Batman’a yeniden gittiğinde T harfinin yine yerinde olmadığını görüyor.
Olay bir T harfinin ötesinde anlamlar taşıyor tabii ki...
Atatürk heykeli mi? O şimdilik yerine duruyor...
Malkara’da av...
Okurumuz görüntüyü ilginç bulunca fotoğraflayıp göndermiş. Malkara’da cadde üzerinde av malzemeleri satan bir dükkân... Dükkânın cephesinde büyük harflerle “Malkara Avcılar Derneği” yazıyor...
Bir üst katta da şu tabela göze çarpıyor:
“Av Hayvanları ve Su Ürünleri Koruma ve Yaşatma” Derneği...
Tabelada görülen telefonu çeviriyoruz. Karşımızda Başkan Sadık Akçay:
- Beyefendi siz Avcılar Derneği’nin başkanısınız, üst kattaki koruma derneğinin başkanı kim?
- Onun başkanı da benim...
İki derneğin başkanı gibi üyeleri de hemen hemen aynı kişilermiş. İlk bakışta bir çelişki var gibi. Oysa yokmuş... Sad›k Bey “Av› sevmek hayvanlar› sevmeye engel değil” diyor... Yorum sizin...
Cenova’da Galata
Yaz tatilinin birkaç gününü İtalya’da Cenova’da geçirdik... Cenova’ya giderseniz tabii ki uçsuz bucaksız liman gözlerinizi kamaştıracak... Çocuk kütüphanesinden kongre merkezine, sinemalardan müzelere her türlü faaliyetin limana sığdırılması sizi şaşırtacak, Avrupa’nın en büyük deniz hayvanları akvaryumunda irili ufaklı balıklarla tanışmak şaşkınlığınızı artıracak, biraz ötede sizi tan›d›k bir isim, Galata Müzesi karş›layacak. Birkaç yıl önce açılan bu dev deniz müzesi adını bizim Galata’dan almış. Mâlumunuz, Galata bölgesini de Cenovalılar ya da bizim deyimimizle Cenevizliler inşa etmiş, Galata Kulesini onlar dikmiş, Beykoz’dan Rize’ye kadar sahil boyunca irili ufaklı kaleleri onlar kurmuşlar...
Ne var ki, Cenova’daki Galata müzesinde bizimle ilgili fazlaca iz yok.. Sadece deniz savaşlarının yağlıboya tablolarında Türk adı geçiyor. Türk kalyonlarının direğinde ise kırmızı üzerine beyaz üç hilalli bayraklar görülüyor.
Cenova’da uçsuz bucaksız limanı gezerken gözümüzün önüne bizim Galata rıhtımı geliyor... Yıllardır boş duruyor Galata... Oysa Cenova’daki limana benzer tesisler yapılsa Galata rıhtımı İstanbul’un en civcivli yeri olur, şehir genişlik kazanacağı gibi, döviz yağdırır... Gerçi buna teşebbüs edilmedi değil. Mâlumunuz, Galataport projesi hazırlandı. Ama ihalede hukuksuzluk yapıldığı için proje yargıdan döndü. İstanbul’u eşe dosta yedirme hevesi yüzünden bizim Galata projesi doğmadan öldü...
* Tarihini bilmeyen, hangi ağaca ait olduğunu bilmeyen yaprak gibidir.
Michael Crichton
Foto demokrasi!
HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’un Ergenekon sanıklarından Engin Aydın ile aynı karede göründüğü fotoğrafı gizlice çeken kim? Yandaş basın fotoğrafı bir gazetecinin çektiği iddiasındaydı. Nazlı Ilıcak önceki günkü yazısında ipucu verdi:
“... besbelli ki Ergenekon sanığı Engin Aydın teknik takipteydi ve kimlerle görüştüğü izleniyordu. Engin Aydın izlenirken Ertosun fotoğraf karesine takıldı.”
Demek ki o fotoğrafı polis çekmiş. Ertosun’un karalanması amacıyla medyaya servis yapmış.
Ertosun’un bir sanıkla birlikte görünmesini eleştirenler Emniyet’in gizli servisinde ise gariplik görmüyor... Bunlar defolu demokrat...
