Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan’ın damadının genel müdür olduğu Çalık Holding’e, Sabah ve atv’yi satın alması için devlet bankalarından 750 milyon dolar kredi çıkarıldı. Başbakan devlet bankalarının yağmalanmasından yana mı? Tam tersine... Hortumlar konusunda çok hassas! Gazete arşivlerinden Erdoğan’ın hassasiyetini gösteren sözlerini çıkardık:
“Halkı hortumlayanların ellerindeki medya organlarını emme basma tulumbalar gibi kullanmalarına fırsat vermeyeceğiz.” (Yerel Televizyonlar Birliği kongresi, 30.09.2003)
“Eskiden sırada hortumcular vardı. Şimdi artık yok. Hortumlar kesildi.Hiç duyuyor musunuz , ‘Filanca filanca bankadan şu kadar götürdü’ Şimdi ne konuşuluyor. Götürenlerden millete geri alma dönemi başladı. Bu konuşuluyor.”(28 Ağustos 2004, Bağcılar Stadyumu)
“Hortumcunun küçüğü büyüğü olmaz.” (21 Eylül 2005,  Rize)
“Dün farklı hortumcular vardı, bugün farklı hortumcular var. Hepsini lanetliyorum.” (21 Eylül 2005, Rize)
“Artık hortumcular yok. Bakınız ihracat 36 milyar dolardan, şimdi 95 milyar dolara çıktı. 59 milyar dolar 4 senede arttı. Kimden devir aldık Türkiye’yi? DSP-MHP-ANAP.  22 tane banka hortumlanarak fona devredildi.” (16 Temmuz 2007,  AKP Kızılçeşme mitingi.)

Haberin Devamı


Erdoğan, Denizli’de halka konuşmuş: “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.”
Nedir bu Başbakan’ın yabancı ajanslara çektirdiği tercüme eziyeti böyle...
Haldun Ertem

* Son günlerde ülkemizde bir “turkuaz” modası (yeşile dönük açık mavi renk) başlatıldı. Milli Takım formasından tutun da Fenerbahçe formasına ve AKP bayrak ve falamalarına kadar hep turkuaz... 
Yeni “medya devi”nin (Çalık - Katar işbirliği) adı da Turkuaz.  Çetin Koçyiğit soruyor: “Yoksa ülkemizdeki karşı devrimin rengi mi turkuaz?”

* Sabah ve atv’nin yeni ortağı Katar Emiri Şeyh el Tani’nin özgür basına tahammülü yokmuş.
- Yalaka basına bakış açısı nasıl acaba?
Ahmet Nedim

Alaturka güvenlik
Havaalanlarında günübirlik herkesin dikkatini çeken komediyi gazeteci Mine Kılıç arkadaşımızın kaleminden aktaralım:
“Ankara’ya gitmek üzere İstanbul Atatürk Havalimanı’na girdim. Güvenlikten geçerken (iki kez... Biri girişte diğeri uçağa binmek için) ceketimi çıkarmam istendi. İkinci geçişte istek üzerine hem ceketimi hem çizmemi çıkardım. Ankara’dan aynı gün Adana’ya gidecektim. Esenboğa’da uçağa hem ceketimi hem çizmemi çıkarıp girerken türbanlı ve pardösülü iki hanım yanımdan geçip  gittiler. Arama yapan kadın görevliye “Neden ben ceketimi çıkarmak zorundayım da hanımefendiler çıkarmıyor?” diye sordum. “Alarm çalsaydı çıkarırlardı” dedi. “Ama ben alarm çalmadan çıkardım, bu durumda onların da çıkarması gerekir” dedim. Yanıt alamadım. O sırada bir başka pardösülü hanım geçerken alarm öttü. Bu defa da el dedektörüyle üstünü arayıp geçirdiler. Bazı türbanlı hanımların kafalarındaki  metal tokalar ötüyordu. O tokalar da çıkarılmadı (oysa saat, kolye, küpe çıkarılıyor). Alaturka güvenlik de böyle oluyor...”

Haberin Devamı


Yakıştı mı Güzel?
Günün modası hoşlanmadığınız kişileri “Ergenekon’la ilişkisi var” diye ihbar etmek... Eski bakan Hasan Celal Güzel de fırsatı kaçırmamış... Radikal’deki yazısının başlığı şöyleydi:
“Sabih Kanadoğlu’nun Ergenekon çetesiyle ilişkisi mi var?”
Yazıda diyor ki:
“...Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Frankfurt’taki toplantısında, Ergenekon çetesiyle ilgili olarak, ‘Ergenekon soruşturması Şemdinli gibi olmaya mahkûm’ demiş. Yani açıkçası, çetenin soruşturmasını yapan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nı tehdit ederek, ‘Sen bu çete soruşturmasını yapmaya devam edersen, sonun Şemdinli Savcısı gibi meslekten ihraç edilmek olur’ demeye getiriyor.”
Hasan Celal, Kanadoğlu’nun bu sözleriyle suç işlediğini savunuyor ve savcıların 288. maddeden soruşturma açmasını öneriyor...
Sabih Kanadoğlu’nun sözlerinden Hasan Celal’in anladığı anlam çıkar mı? “Ergenekon soruşturması Şemdinli gibi olmaya mahkûm” sözlerinden daha çok  “Ucundan bir şey çıkmaz...” gibi bir anlam çıkmaz mı? Ergenekon savcısından söz etmiyor Sabih Kanadoğlu... Soruşturmasından söz ediyor...
Aslında esas suç işleyen Hasan Celal’in kendisi... Henüz ortada bir savcı iddianamesi bile yokken Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınanlar hakkında “çete” suçlaması yapmak bir dayanaksız aşağılama ve açıkça soruşturmayı etkilemeye yönelik müdahale değil mi?.. Ayıp...

Haberin Devamı


Dendroloji...
Doğadaki binlerce ağacın kaçının adından haberimiz var? Kavak, çınar, kestane, ıhlamur, meşe, akasya, zeytin.. Başka? Daha başka kaç ağacı tanıyorsunuz? Tanıyoruz? Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği bu eksiklikten hareketle, ücretsiz “Dendroloji kursları” düzenliyor... Ne demek dendroloji? Ağaçbilimi... 3 - 31 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da yapılacak kurslarda ağaçbilimi ile birlikte ormanlar da tanıtılıyor. Ayrıntılı bilgi için telefon: Hafta içi saat 15.00-18.00 arası  312- 425 94 14...
Vaktiniz varsa katılınız...