Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP Konya Milletvekili, hukukçu Atilla Kart diyor ki:"Emniyetin telefon dinleme servislerinde iktidar kadroları egemen. Bu kadro, işlerine gelen konuşmaları basına sızdırıp işlerine gelmeyenleri gizli tutarak hazırlık soruşturmalarını daha idari aşamadayken etkileyip yönlendiriyor. Böylece yargıyı da kamuoyu baskısı altına alıyor. İçişleri Bakanlığı, bu sızmaları önlemiyor. Arada bir gazetecileri sansasyonel şekilde ifadeye alarak bu sızmalarla mücadele ediyormuş görüntüsü veriyor. Ama sonuç değişmiyor. Bu durumda yargının sağlıklı ve tarafsız bir karar vermesi mümkün olabilir mi?"NOT: Bu sızdırma haberlerle Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, yargısız infaza tabi tutulmuştu. Açılan soruşturmadan aklanarak çıktı. Sızdırılan telefon kayıtlarıyla atılan çamurlar Yargıtayı ve Özkayayı çamurlamak isteyenlerin yanına kâr kaldı... Bu çamurlar için bir özür dileyen olmadı. Şu aralar gazetelerde en çok okuduğumuz şey polisin dinlemesine takılan mafya babalarının, yargıçların, polis şeflerinin telefon konuşmaları... Belli ki bant kayıtları belli bir merkezden gazetelere, televizyon kanallarına servis ediliyor. Oysa hazırlık soruşturması aşamasında polisin de savcıların da dışarıya bilgi - belge sızdırması yasak. Kanunen suç. Buna rağmen bant kayıtları neredeyse işporta tezgâhlarına düşmüş durumda. Papa 2. Jean Paule, göreve gelişinin yıldönümü nedeniyle Ferrari marka araba maketi hediye edilmiş. Aslını istemediğine göre Papa utangaç bir insan... Ekonomiden sorumlu bakanlar, Yeni Türk Lirasına geçişte vatandaşın olumsuz etkilenmeyeceğini söylüyorlar. Acaba öyle mi? Özgün Türköz ve Bülent Duydal, ayrı ayrı aynı fotoğrafı göndermişler. Beşiktaş motor iskelesinde bir tabela... Üzerinde şu yazılı:"YTLye geçiş nedeniyle bozuk para basılmadığından 8 Ekim 2004ten itibaren taşıma ücretleri 1 000 000 TL olmuştur."YTLye geçişte rakamlar yuvarlanırken olacağı da bu. Küçük YTL provası Ankara Anakent Belediye Meclisi CHP grubu, dün Başkan Melih Gökçeke bir soru önergesi verdi ve bu sütunda yayımlanan AŞTİ ile ilgili iddiaları yanıtlamasını istedi. Keçiörengücünün AŞTİ otopark işletmesini ne zaman, hangi bedelle aldığını, toplanan paraların akıbetini sordu...Melih Gökçekin yanıtı mı? Gökçek, önce CHP grubunu Açık Pencerenin sözcülüğünü yapmakla suçladı. Peşinden Emin Çölaşanı mahkemeye verip tazminat aldığını bizi de aynı şekilde mahkemeye vereceğini bildirdi. Ama soruları yanıtlamadı. Mahkemeye gidelim gitmesine de... Acaba Melih Bey soruları neden yanıtlamıyor? Neyi gizliyor? Onu açıklasa. AŞTİ soruları askıda Bu sütunda iki gün üst üste Atatürk Havalimanında turistlerden 10 dolar vize ücreti yerine 10 euro ya da 10 sterlin alınıp üstünün verilmediğini yazdık. Kimseden ses çıkmadı. Demek AKP iktidarında bunlar da olağanlaştı! Esenboğa Havalimanı yeni terminal binası ihalesini kazanan Tepe Akfen Via (TAV), bu işi 36 ayda yapacağını taahhüt etmiş. Peki sonra ne mi olmuş? Dünkü gazetelerde yer alan habere göre... Temel atma töreni için gelen Başbakan, müteahhitle süre pazarlığı yapmış.- 36 ay çok, sen şunu 24 yap.- Mümkün değil Sayın Başbakanım. Ankaranın kış şartları malum...- Mümkün, mümkün. Ankarada kışlar artık eskisi kadar soğuk geçmiyor!- Şunu bari 30 aya indirsek?- Hayır, olmaz. 24 ay.Sonuçta Başbakanın "Anadolu usulü" dediği pazarlık onun istediği gibi sonuçlanmış. Happy end... Mutlu son... Medyamız MAN firmasından bir devlet ayıbını göze alarak otobüs isteyen Başbakanın 36 aylık inşaatı 24 aya indirmesini de över tonda verdi. Özalı da böyle koltuklardık... Ne iş bitirici adam, çok pratik, fevkalade pragmatik, işi biliyor, vizyon sahibi... Devletin tükeniş süreci o alkışlar eşliğinde hızlandı...Şimdi bir soru: İhaleyi alan şirket, inşaatı çabuk bitireyim derken şişirir de yarın alanın tavanı yolcuların başına çökerse, bunun hesabını kim verecek?Anadolu usulunde böyle ihtimalleri düşünmek yok galiba... Anadolu usulü! Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, bir soru üzerine 1. Lig takımlarının geçen sezondaki seyirci ve hasılat rakamlarını açıkladı. Buna göre; geçen yıl Galatasarayın kendi sahasında yaptığı 17 maçı toplam 758 bin seyirci izlemiş, Fenerbahçeyi ise 17 maçta 423 bin seyirci... Fenerbahçeliler, takımlarını Galatasaray seyircisinden daha çok sevdiklerini, o yüzden stadı doldurduklarını anlatır, bununla övünürler. Ama rakamlar onu göstermiyor. Fener seyircisi, neredeyse Galatasarayın yarısı... Tabii bir ihtimal daha var. O da Fenerbahçe kulübünün seyirci sayısını eksik göstermesi. Hangisi acaba? Bir küçük açıklama lütfederler mi? m.asik@milliyet.com.tr GS - FB seyircisi