Açık Pencere Küçük bir örnek...Haber sütunlarımızda Mehmet Demirkaya'nın haberinde de okuyacaksınız... Metropolitan Sağlık A.Ş. adlı şirket İstanbul Göztepe'de, Ankara yolunun hemen yanı başında Karayolları'na ait 12 dönüm araziye göz koyuyor. Arazi, Karayolları Koruma Alanı içindedir. Ankara'da Bayındırlık Bakanlığı'nın girişimiyle arazi plan dışına çıkarılıyor. Karayolları araziyi 7,6 trilyona Metropolitan'a satıyor.Arazi aynı zamanda İSKİ Dere Koruma Kuşağı içinde ve Yerleşime Önlemli yani deprem risklidir. Park ve idari tesis dışında inşaat yapılmasına izin yoktur.Metropolitan şirketi bu alana üç emsal (36 bin M2) inşaat yapmak üzere plan tadili isteğiyle Anakent'e başvuruyor. Anakent Belediyesi Planlama Müdürlüğü istenen inşaat yoğunluğunu sakıncalı buluyor. Emsal yanında bodrum katlara sınırsız imar izni istenmiştir. İBB Planlama Müdürlüğü bu talebe de karşı çıkıyor.Ama hepsi boşuna... Anakent İmar Komisyonu ve Anakent Meclisi, Planlama Müdürlüğü'nün kesin itirazına rağmen, istenen üç emsal yapı ve sınırsız bodrum iznini geçen hafta sonunda veriyor.350 kişilik Anakent Meclisi'nde sadece CHP'li üye Hüseyin Sağ itiraz ediyor karara... Çark böyle işliyor... Siyaset-ticaret-tarikat üçgeni en mutlu günlerini yaşıyor... Ankara'dan işi kotar, İstanbul'da araziyi ucuza kapat, Anakent Belediyesi'nin duygularına hitap ederek emsali yükselt... Bir gecede trilyonlar kazan...Başbakan ve Belediye Başkanı da sık sık İstanbul'un yaşanmaz hale geldiğini söyleyip üzülüyorlar bu duruma... Üzülünmez mi?! Trafik geçen yıllara göre çok daha çıldırtıcı. Ulaşım işkence. Kent nefes alamıyor. Buna karşılık sürekli yeni gökdelen yapılıyor. Nerede boş alan varsa üzerine plaza, otel, alışveriş merkezi, hastane konduruluyor. Topbaş Belediyesi hiçbir rant talebini geri çevirmiyor. Diyarbakır'daki gibi, Isparta'da düşen uçak için de "ILS cihazı olsaydı düşmezdi" deniyor. THY tarikatlara sponsorluk yapacağına şu cihazdan alsa daha çok sevaba girmiş olmaz mı? Rize'de kompozisyon yarışmasında birinci olan 16 yaşındaki Emine Elif Azder, valilikte yapılan ödül törenine, okul müdürü Kazım Kaya Başaran'ın uyarısıyla türbanını çıkararak katılmış. Olay oldu... Başbakan Erdoğan, öğrencinin babası Mustafa Azder'i telefonla arayarak konuyla bizzat ilgileneceğini söyledi...Eski CHP Milletvekili Mustafa Gazalcı anımsatıyor:"1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Yasası'na göre imam hatip liselerinde kız öğrenciler başlarını örtmezler. Sadece Kuran derslerinde saçlar örtülür. Onun dışında türban takmaları yasaktır..."Bırakın okulu... Artık okul dışında da türban takmaları için omuz veriliyor...Başbakan elbet haksızlığa uğrayan gençlerle ilgilenmelidir. Ancak ilgi gençlere mi, türbana mı?CHP Milletvekil Hüsnü Çöllü bir soru önergesiyle Başbakan'a onu soruyor:"- Amasya Anadolu Kız Meslek Lisesi'nde dinsel baskılar sonucu başka bir liseye nakil yaptıran 4 kız öğrenciyle veya velileriyle de görüşme yaptınız mı?- Amasya, Rize ve Adana'da öğrencilerin yaşadığı süreçler karşısında, tek yanlı bir tutum takınmanız, göreviniz gereği taşımanız gereken tarafsızlık ilkesi ile bağdaşmakta mıdır?" "Nafile sorular" KONDA'nın bulgularına göre "dini inanç gerekçesi" son dört yılda artış göstermiş. "Dini inanç gerekçesi"nin altında kimileri için "iş bulma gerekçesi" de yatıyor olabilir tabii. Uzun yıllar Milliyet'te çalıştıktan sonra emekli olan arkadaşımız Oğuz Aslan, Kashna Yayınevi'nin Türkiye çapında düzenlediği öykü yarışmasında birinci oldu. Geçen cumartesi günü bunu kutlamak için bir arkadaşının arabasıyla Ankara Eryaman'daki Göksu parkına bakan tepelerden birine gitti. En yakın yerleşim merkezinin 300 metre uzakta olduğu tepede arkadaşıyla içki içip sohbet ederken hemen yanlarında bir polis aracı durdu. İki polis arkadaşımızın bulunduğu arabaya gelerek sert bir ses tonuyla: - Burada içki içemezseniz, çekin arabanızı, deyince arkadaşımız sordu.- Neden içemeyiz? Biz kimseyi rahatsız etmiyoruz ki.- Burada park edemezsiniz.- Burada park yasağı olduğunu gösteren hiçbir levha yok.- İçkinizi gidin evinizde için.- Niye? Burada içki içmek yasak mı?- Anlaşıldı, o zaman karakola gidelim.- Hayhay. Gidelim.Olayın bundan sonrasını Oğuz Aslan'dan dinliyoruz:"Tam karakola gitmeye hazırlanıyoruz, polis kimliğimi göstermemi istedi. Basın kartımı görmesiyle birlikte tavrı birden değişti. Yok efendim biz kendisini yanlış anlamışız da... Yok efendim mesele içki içiyor olmamız değilmiş de... vs. vs.Daha sonra Şehit Polis Osman Avcı Karakolu'nda görevli olduklarını tespit ettiğim polisler özür üstüne özür dileyip gittiler. Çok şanslı!.. Hâkimler ve Savcılar Yasası'nı değiştiren, hukuk alanında önemli değişiklikler getiren yeni yasa 3 Aralık günü Köşk'e gönderiliyor. Cumhurbaşkanı 4 Aralık sabaha karşı Pakistan'dan dönüyor. Yasa, Resmi Gazete'de aynı gün, 4 Aralık tarihinde yayımlanıp yürürlüğe giriyor.Avukat Turgut Kazan Köşk'teki "Kanunlar Kararlar Başkanlığı"nı anımsatıyor. Görevi yasaları incelemek. Ama bu yasa incelenmiyor. Okunmuyor bile... Gül de jet gibi imzalıyor. Toplumda bu kadar büyük tartışmalara yol açan bir yasanın böyle hızlı imzalanması... İlk kez görülüyor... m.asik@milliyet.com.tr AKP memuru