Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Açık Pencere TRT ve YÖK'e yapılan atamalara bakıyoruz... Bu iki üst düzey görevlinin ortak yanı sadece AKP'ye güven veren niteliklere sahip olmalarıdır...Yeni TRT Genel Müdürü maalesef hiçbir yayıncılık deneyimine sahip değildir. Ama iktidara yakındır. Yeni YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan tek bir gün dekanlık ya da rektörlük yapmış değldir. Çünkü zaten sadece 4 yıllık profesördür. Üniversiteler "bizdendir" diye, 4 yıllık profesörü teslim edilmiştir.Son günlerde iki önemli gelişme daha yaşadık... Sabah ve atv gibi iki büyük yayın kuruluşu ihalesiz olarak iktidar yandaşı bir holdinge verildi... Türk - İş'in başına AKP yanlısı bir isim başkan seçtirildi...Başımızda çeşitli kesimlere ve çeşitli görüşlere saygı duyarak ülkeyi yönetmeye çalışan bir iktidar mı var? Yoksa devlet kuruluşlarını parti kuruluşuna dönüştürerek, medyayı tek sesli hale getirerek, dinci bir tek parti yönetimi kurmayı hedefleyen art niyetli bir kadro mu? Soruyu hâlâ olup bitenden habersiz görünenlere soruyoruz! Cumhurbaşkanı peş peşe iki önemli atama yaptı... TRT Genel Müdürlüğü ve YÖK Başkanlığı... Bunlar geçmişte çok tartışmalara yol açmış makamlar. Bu makamlara atanacak kişilerin geniş kitleyi kucaklayacak, o göreve uygun deneyim sahibi, tarafsız, ilkeli, cumhuriyet yasalarına bağlı kişiler olması gerekir. Geçmişlerinin ve konumlarının topluma güven vermesi tercih edilir. YÖK Başkanlığı'na İslami araştırmalarıyla tanınan bir öğretim üyesi atanmış. Hiç kimse bilim ve teknoloji araştırmalarıyla tanınan birinin atanmasını beklemiyordu herhalde. RTÜK, Kanaltürk'e üç gün reklam yayınlamama cezası verdi. Sebep; kanalın Ülker Grubu'nun gönderdiği "cevap ve düzeltme" yazısını 20 saniye geç yayımlaması! Dün konuştuğumuz bir Kanaltürk yetkilisi, Türkiye'de böyle bir cezanın ilk kez kendilerine verildiğini söyledikten sonra şöyle devam etti:"Düzeltme metninin 20 saniye geç yayımlanması tamamen teknik arızadan kaynaklanan bir durumdur. Nitekim bunu fark edince gönderilen metni hemen yayımladık. Yetmedi, herhangi bir uyarı almamamıza rağmen bir sonraki programda metni ikinci kez tekrar yayımladık. İktidar yanlısı kanallara karşı son derece hoşgörülü davranan RTÜK'ün bu tutumu bizi yok etmeyi birincil hedef yapmış iktidarla işbirliği içinde olduğunun son kanıtıdır.Onlarca müfettiş göndererek aylardır açığımızı arayan, ama bulamayan iktidar bizi şimdi mali yönden çökertme hesabı içindedir." Kanaltürk Yeni YÖK Başkanı Özcan, "Üniversitelere özgürlük getireceğiz" demiş. * * * Bush da Irak'a özgürlük götürüyoruz diye girmişti... Muz cumhuriyeti olma yolunda hızla gidiliyormuş. Bu kafayla muz cumhuriyeti değil, olsa olsa hurma cumhuriyeti olunur... Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, bu hafta Vatan yazarı Ruhat Mengi ile konuşurken bakınız ne diyor:".. Ben hâlâ nasıl bir anayasa ortaya çıkacağını bilmiyorum, anlayabilmiş de değilim. Partinin MKYK'sındayım, ama öğretim üyesi olarak sivil toplum kuruluşlarının hazırladığı taslaktan haberim olduğu kadar hükümetin hazırladığından haberim yok. Bunun Türkiye'de çok yoğun tartışılması gerekir, ama hâlâ tartışılmıyor..."Demek yeni anayasayı AB büyükelçileri ve ABD Büyükelçisi'ne bizzat anlatan Mir Dengir Mehmet Fırat, kendi partisinin MKYK'sına anlatmamış.Yaptıkları anayasanın içerde öğrenilmesi ve tartışılmasından neden korkuyorlar acaba? Saklı Anayasa... Konya Vergi Dairesi türbanlı ilkokul öğrencisi Büşra'nın resmini internet sitesine koyarak altında "Vergi ver" çağrısı yapmış. Sonra da Avrupa neden bizi istemiyor diye merak ediyoruz! AB'den müzakere tarihi alışımızın üçüncü yılındayız... 2004 yılının 17 Aralık günü Brüksel'den esen sevinç rüzgârları hatırlarda... Yurda dönen Erdoğan ve Gül'ün Ankara'da havai fişeklerle karşılanışı da...Peki bugün durum nedir? Tam hüzün...Bugün AB'ye üç yıl öncesinden daha uzağız...Erdoğan ve Gül müzakere tarihini Kıbrıs'ı tanıma şartıyla almışlardı. Verdikleri sakat sözü tutamayınca müzakereler askıya alındı.Halen 8 başlık açılmıyor. Açılanlar da kapanmıyor. Son olarak da AB zirvesi bildiri taslağından "katılım" gibi tam üyeliği çağrıştıran ifadeler çıkarıldı. Fransa ve Almanya Türkiye'nin tam üyeliğini istemiyor. Ankara susuyor. Hiçbir yaptırım düşünemiyor.AKP biliyorsunuz AB'ye üyelik başvurusu yaptığı için alkışlanmıştı dört bir yandan. Ama başvuru kolaydı. Zor olan süreci yönetmek, üyeliğe giden yolda ilerleyebilmekti. AKP bu yolda döküldü...Bugün ülkenin genel manzarası da zaten Avrupalılıkla taban tabana zıt hale geldi... Bu görüntüyle ancak Arap veya Afrika Birliği'ne üye olunur... Brüksel... "Kızım bugün halka açılmışsın..." m.asik@milliyet.com.tr Yeni YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın askılı elbise giyen bir öğrenciye şakası...