Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’ni iki yıl önce aniden kapattılar... Bir süre boş tuttular. Yerine cami yapılacak söylentileri dolaştı. Böyle bir niyet varsa da vazgeçildi. AKM, geçen yıl yenilenmesi için Tabanlıoğlu firmasına ihale edildi. Derken Kültür Sanat Sen “Yenileme çalışması hukuksal dayanaktan yoksundur, amaç oradaki tarihi dokuyu ortadan kaldırmak” gerekçesiyle dava açtı. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurdu. İnşaat durdu. AKM, 2010 Kültür Yılı’na yetişmez deniyor...
Kültür ve sanata niyet olmayınca olmuyor...
Eğer niyet olsa 2010 yılında Beyoğlu’nda iki dev kültür merkezimiz birden yükselecekti.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı, Tepebaşı’nda Pera Müzesi’nin karşısında bulunan TRT binasının yerine bir kültür kompleksi inşa etmeye talip olmuştu...
Vakıf bu merkez için 200 milyon dolar ayırdı...
Dünyaca ünlü mimar Frank Gehry’i getirip bir konsept proje hazırlattı...
Hazırlanan proje üç yıl önce Başbakan Erdoğan’a ve Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a tanıtıldı. Kime gösterildiyse övgü aldı. Ne var ki kimse projenin uygulanması için parmağını oynatmadı.
Belediye TRT’ye yer göstermedi. TRT buradan çıkmakta direndiği gibi satış bedeli olarak 14 milyon lira isterken fiyatı 24 milyona yükseltti. Belediye, alanı 49 yıllığına kiralamayı kabul etmişken süreyi 30 yıla indirdi.. Vs..vs... Bir Batı ülkesinde bir kültür kompleksine 200 milyon dolar yatırmak isteyen kuruma hükümet ve belediye bütün kapıları açardı... Kıraç Vakfı’na bütün kapılar kapatıldı.
Kültür ve sanata niyet olmayınca olmuyor...

Haberin Devamı

Soru: Atatürk karşıtları için “Büyük Taarruz” nedir?
Yanıt: Orduya medya yoluyla taarruz...
Haldun Ertem

Dumlupınar’da...
Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın ikinci yıldönümünde, 30 Ağustos 1924’te Mustafa Kemal, Dumlupınar’da Meçhûl Asker Anıtı’nın temel atma törenindeki konuşmasını şöyle noktalıyor:
“Gençler! Geleceğe güvenimizi güçlendiren ve sürdüren sizsiniz. Siz, almakta olduğunuz eğitimle, bilgiyle, insanlıktaki üstünlüğün, yurt sevgisinin, düşünce özgürlüğünün en değerli örneği olacaksınız.
Ey yükselen yeni kuşak! Gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek, yüceltecek ve yaşatacak olan sizsiniz.”
Bu sözleri samimidir. Gençler ülkenin yarınlarına sahip çıkmak göreviyle başbaşadır.

Haberin Devamı

Sinema Bayramı
Rusya’da 27 Ağustos “Sinema Bayramı” imiş. Böyle bir bayramı ilk kez duyduk... Sinema deyince... İzmir Anakent Belediyesi eski Havagazı Fabrikası’nı enfes bir kültür merkezine dönüştürdü. Merkez içinde bir de sinematek oluşturuluyor. Geçenlerde ilk gösteri olarak Bisiklet ve Yurttaş Kane izlettirildi... Belediye’nin bir de seyyar sineması var. İki kamyonetten oluşuyor. Bir kamyonette sinema göstericisi ve portatif beyaz perde var. Bir başka araç da portatif iskemleleri taşıyor. Her gece bir başka semtte yazlık sinema kuruluyor. Halka nitelikli filmler izlettiriliyor. Yaşasın sinema...

Vendee Globe
Gazetelerin magazin sayfasında başlık: “Cesur yürek fazlasıyla cesur davrandı”
Ne olmuş? Sibel Can eşine boşanma davası açmış.
Biraz ötede bir başka haber:
“Tuba’dan cesur pozlar”
Ne olmuş? Tuba kızımız orasını burasını açmış, açlara göz ziyafeti çekiyor...
Basınımızın cesaret algılaması ve yeni nesillere cesaret adına verdiği örnekler pek güzel...
Birkaç gün önce televizyonda Vendee Globe’u izledik... Vendee Globe dünyanın en uzun yat yarışı... Dört yılda bir yapılıyor... Yatçılar kasım ayında Fransa’nın Les Sables-d’Olonne kentinden yola çıkıyor, dünyanın çevresini dolaşıp geri dönüyorlar... Bu serüveni kimi yatçı üç ayda, kimi dört ayda tamamlıyor. Kıyıya çıkmak yok. Bir başka teknenin yedeğine girmek yasak. Yatta tek başınasınız. Gece, gündüz, fırtına, bora, kasırga demeden yelkeni şişirip gideceksiniz... Hasta olursanız yandınız. Kazayla denize düşerseniz bittiniz... Ölümcül bir serüven.
Bu yarışa hanımlar da katılabiliyor.. Onlardan biri Samantha Davies... Yaşı 35... Bu hanım kızın gece gündüz tek başına okyanusları nasıl aştığını; rüzgârla, fırtınayla nasıl boğuştuğunu internette kendisinin çektiği video filmleri izleyerek görebilirsiniz. Biz izledik... Yiğitliğin, cesaretin, özgüvenin, azmin, metanetin ne demek olduğunu gördük...
Ne var ki, Samanta Davies bizim medyanın ilgi alanına girmiyor. Çünkü o bizim kızlar kadar cesur sayılmıyor... Çünkü soyunmuyor.
Bu kafayla giderse bir toplum askere.. Tabii ki, zor alır tezkere...

Haberin Devamı

İnsanlık Anıtı...
Kars Blediye Başkanı’nın heykel düşmanlığı devam ediyor... Kentteki heykelleri kaldırdığı yetmediği gibi “İnsanlık Anıtı”nın inşasını da durdurdu.. Gazeteci Sait Temur, gönderdiği notta diyor ki:
“Eski Başkan Naif Alibeyoğlu Kars’ın aynı zamanda Kafkasya’nın bir ‘Barış noktası’ olması gerektiğine inanıyor ve bu yönde çalışmalar yapıyordu. Bunlardan biri de Mehmet Aksoy’a yaptırdığı ‘İnsanlık Anıtı’ idi...
Kars Kalesi’nin karşı tarafındaki tepeye yapılmakta olan bu anıt karşılıklı ağlayan iki insan figüründen oluşmakta ve gözyaşlarının aktığı bir olukla tamamlanmakta idi. Ermanistan’dan da görülebilecek bir konumda ve büyüklükteki bu anıt da yeni başkanın hışmına uğradı ve ‘ruhsatsız’ olduğu gerekçesiyle yapımı durduruldu...”