ÖSYM Başkanı Profesör Ali Demir konuştukça yeni itiraflarda bulunuyor.. Öne sürdüğü mazeretler kuşkuları dağıtmıyor, artırıyor; acemilik.. İşgüzarlık..vb...
Soruluyor:
- Basın, dağıtılan kitapçıkta neden şifre var?
- Metaksan’ın bilgi işleminde bir arkadaşın işgüzarlığı...
Soru kitapçıklarını basan şirkette bir işgüzara tanınan yetkiye bakar mısınız?
Üstelik bu işgüzar görevine devam ediyormuş.
* * *
Bir yazılım uzmanının uyarısı:
“Her aday için ayrı soru kitapçığı bastırılması bazı adaylara avantaj bazı adaylara dezavantaj sağlar. Bazı adaylara zor sorular önce, kolay sorular daha sonra gelirse bu bile dezavantajdır.”
* * *
Yazılım uzmanı Yaşar Uçar daha önemli bir noktaya değiniyor:
“Her adaya ayrı soru kitapçığı verilirse bazı adaylara şifreli soru yollanması imkân dahiline girer.”
Bu yorumlar başka kaynaklardan da geliyor... Deniyor ki:
“Belli bir dershanenin öğrencilerinin adları ÖSYM’ye bildirilmiş, o öğrencilere şifreli soru kitapçığı yollanmış olabilir. Daha da önemlisi.. Bundan sonraki sınavlarda bu yola gidilebilir.”
Şu olasılık hiç ihtimal dışı tutulmamalı...
Birtakım alengirli işler ÖSYM Başkanı Ali Demir’in bilgisi dışında yürüyor olabilir.
Bir başka kuşku bulutu da olduğu yerde duruyor... 17 okulda kız öğrenciler neden belli sınıflarda toplandı? Bu emri kim verdi, neden verdi?
Bu soruya da bir türlü mantıklı yanıt gelmiyor.
Tarkan ve diğerleri
Tarkan’ın Emniyet’te çekilmiş fotoğrafının altında şöyle bilgi:
“Türk medyasının iki uzman polis muhabirinden olay yaratacak kitap... Akşam’dan Önder Şuşoğlu ile ATV’den Emrullah Erdinç’in kaleme aldığı ‘Etiler Koğuşu 2’, sanat ve magazin dünyasını ikinci kez sarsacak. Kitapta, Narkotik Şube’ye yolu düşen birbirinden ünlü isimlerin ifadelerinden şok detaylar yer alıyor. Geçen yıl uyuşturucu operasyonu sonrası gözaltına alınan Tarkan’ın, Emniyet’te çekilmiş ‘adli’ fotoğrafı da ilk kez bu kitapta yayımlanıyor..”
Kitapta başka tanınmış kişilerin resim ve ifadeleri de yer alıyor...
Emniyet’in bu tür fotoğraf ve ifadeleri dışarı vermesi yasal mıdır?
Konuştuğumuz hukukçu ve polis muhabiri arkadaşlar yasal olmadığını ve olamayacağını söylediler...
Tarkan ve diğerleri mutlaka bedelini ödediler o arızalı dönemin... Belki çoğu tövbe etti. O günleri unutmaya çalışıyor... Derken özel bilgileri kitaplaştırıp o insanları ebediyyen linç ediyorsunuz...
Bir başka haber... Erzincan Savcısı İlhan Cihaner’in makamından polis tarafından zorla götürülürken çekilmiş resimleri... Ya bu resimler? Bunları kim çıkardı piyasaya?
Milletvekili adayı olarak seçime girecek olan İlhan Cihaner’i itibarsızlaştırmaktan başka amacı olabilir mi bu resimlerin?
Nasıl bir cinneti yaşıyoruz?
Yolbulan...
Gideceğimiz adresi, yolları sorunsuzca bulan, gün
geçtikçe kullanımı artan navigasyon cihazına Tahsin Melan uygun bir Türkçe ad yakıştırmış: Yolbulan...
Söylenmesi daha kolay ve cihazın anlamını daha iyi ifade eden bir sözcük...
Yargı
Almanya’nın önde gelen gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung, Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın tutuklanmasıyla ilgili, “Ergenekon, hükümetin ideolojisiyle ters düşen herkesin susturulduğu bir dava haline geldi...” yorumunu yapmış.
Doğrudur, siyaset yargıyı teslim aldı.
Kendi aracı haline getirdi.
Yargıya eski güvenle bakılmıyor.
Eğer TSK’nın yargıya müdahalesi konusunda hassas olanlar daha önce siyasetin yargıyı teslim almasını önleseler...
Şu anda yargı kimse müdahale etmeden çalışıyor olacaktı.
TSK, Balyoz davasında tutuklu olan 163 personelin neden tutuklu olduğunu anlamıyormuş.
Yandaş basındakiler anlıyor, onlardan brifing alsınlar...
Haldun Ertem
Tatmin!
Son günlerde bir YGS tatminkârlığıdır gidiyor.
Cumhurbaşkanı, Devlet Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, TBMM Başkanı ve YÖK Başkanı “tatmin” olduklarını söylediler.
Şunu mu bekliyorlar kamuoyundan “Bunlar tatmin olduğuna göre tamamdır.”
O zaman şu soruları da soralım; “Balyoz, Ergenekon, basılmayan kitap...” gibi konularda da tatmin oldular mı acaba?
Osman İbiş
Uluslararası basın örgütlerine göre, tutuklu gazeteci şampiyonuymuşuz.
Eee... İşte iktidar, işte şampiyon!
Fahrettin Fdan
Yabancı
Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenleri yeterince tahrik ettiği yetmezmiş gibi 40 bin yabancı öğretmen ithal edilecek haberiyle yeni bir endişe dalgası yarattı... Eğitim İş 2 no’lu Şube Başkanı Abidin Baysal diyor ki:
- Binlerce Türk öğretmeni atama beklerken, ayrıca okullarımızda yabancı dil öğrenimi için gerekli laboratuvarlar hâlâ kurulmamışken hükümet neyi amaçlamaktadır? Başka ülkelerin işsiz öğretmenlerine iş bulmayı mı?
Öğretmenler ve öğretmen adayları yarın (cumartesi) saat 11:00’de Galatasaray’da toplanıyor, 11:30’da Taksim’e yürüyor. 12’de Taksim’de basın açıklaması yapılacak...
Soru: Meclis’te bir yandan tespih çekip diğer yandan da “İmamın Ordusu”nu okurken görüntülenen AKP’li vekil o an içinden ne geçiriyor olabilir?
a- En büyük ordu bizim ordu!
b- Askerliğimi keşke
bu orduda yapsaydım...
c- Ordu mensuplarına yakalanmadan şu kitabı bitirsem bari...
d- Hiçbiri...
e- Hepsi...
Elif Eral