Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Açık Pencere Bu hatırlatmalardan sonra gelelim asıl konuya... İktidarın 2008 için memurlara vereceği zam kesinleşti; yüzde 2 + 2... Buna ilave olarak taban aylıklarına 10 YTL zam yapılacak, yan ödeme almayanlara da ayrıca 20 YTL verilecek.Somut bir örnek verirsek, maaşı halen 1000 YTL olan bir memur önümüzdeki ocak ayından itibaren temmuza kadar 1.030 YTL alacak. Temmuz - Aralık 2008 döneminde aynı memurun eline geçecek para 1.050 lira dolayında olacak.Yapılan zamma sadaka vermek mi denir, yoksa dalga geçmek mi, karar sizin. Ya, memur sendikalarının bu sadakaya, pardon zamma tepkisi mi? Soruyu dün Kamu - Sen ve KESK'e sorduk. Miting, yürüyüş ya da iş bırakma gibi protesto eylemleri düşünüyor musunuz?Gelen yanıt: "Şimdilik böyle bir şey söz konusu değil. Ama ileride olabilir."Memurlar sendika yönetimlerini eyleme zorluyor mu peki? O da meşkuk... İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu yıl suya ortalama yüzde 37 oranında zam yaptı. Taksi ücretlerine yüzde 20 dolayında zam geldi. Ekmek fiyatları yüzde 20 zamlandı. Resmi rakamlara göre kasım sonu itibariyle enflasyon yüzde 8.5, gerçek rakamlara göre ise bunun en az yüzde 50 fazlası... Türk - İş'in hesaplamalarına göre kasım ayı itibariyle bir ailenin yoksulluk sınırı 2.171 YTL. Bu yılki ortalama memur maaşı ise 1000 YTL civarında. YÖK Başkanlığı'na atanan Özcan'ın tarikatlar konusunda da çalışmaları varmış. Abdullah Gül'ün atama öncesi iyi bir dosya çalışması yaptığı anlaşılıyor... Erdoğan şehitlere "kelle", Öcalan'a "sayın" dediği gerekçesiyle 3 kuruş tazminat ödemeye mahkûm olmuş. Kendisinin şimdiye kadar kazandığı tüm tazminatların toplamından daha değerli bir meblağ... CHP Milletvekili İlhan Kesici dün Meclis'te bütçe üzerinde konuşurken borçlanmayı başarı gibi gösterenlere seslendi:"Dünyanın en saygın ekonomi dergisi Ekonomist'e göre Yunanistan'ın borçlanma faiz oranı ortalama yüzde 4.7, Mısır'ınki yüzde 7.13... Pakistan'ın yüzde 9.70... Ama Türkiye'nin tam yüzde 17.21... Böylesine yüksek faiz ödemeyi göze alırsanız tabii ki size herkes borç verir..."Demek ki neymiş? Keramet söğüşlenmeyi kabul etmemizde imiş. Keramet söğüşte İstanbul Üniversitesi bünyesinde, öğrenci kulüplerinin bir arada toplandığı bir merkez var; Öğrenci Kültür Merkezi (ÖKM)... İçinde fotoğraf kulübü, müzik kulübü, halkbilim kulübü, tiyatro kulübü, sinema kulübü gibi örgütlenmeler var. Öğrenciler bu kulüplerde ücret ödemeden kendilerini geliştiriyor... Geçenlerde İnsan Hakları Haftası nedeniyle bir panel düzenlendi. Hüsnü Mahalli, Ertuğrul Mavioğlu, Eşber Yağmurdereli gibi isimler davet edildi. Bu panel üniversite yönetimince engellendiği gibi ÖKM'nin de kapatılacağı duyuruldu. Sayın Rektör Mesut Parlak sebebini izah ederler mi? Rektöre soru... Dünya çapındaki klasik müzik sanatçımız Fazıl Say, Alman basınına diyor ki:- Bizim Türkiye rüyalarımız biraz öldü... İslamcılar kazandı; biz laikler azınlıkta kaldık... O yüzden Türkiye'den ayrılmayı düşünüyorum...Fazıl Say bu ülkeden gitmeyi düşünürken biz Fransa'nın bizi AB'ye istememesine şaşırıyoruz. Brüksel bildirisinden Türkiye ile ilgili "katılım" ve "ortaklık" sözcüklerini çıkardığı için Sarkozy'ye kızıyoruz. Onun bize haksızlık ettiğini düşünüyoruz...Oysa Türkiye'nin AB üyeliği en erken 2014'te... AB Türkiye'yi birkaç yıl daha uyutabilirdi... Alacağını alırdı. Fransa'nın Türkiye ilişkileri de yara almazdı.Sarkozy bu tabloya ve risklere rağmen neden Türkiye'nin AB üyeliğini alelacele bitirmek istiyor?Çünkü Fransa'da seçmen Türkiye'nin üyeliğinden, hatta üyelik ihtimalinden tedirgin. Sarkozy bu yüzden kendi sağındaki partilere oy kaptırıyor.Çünkü Fransızlar sağır ve kör değil... Türkiye'yi onlar da yakından izliyor.Muhalefet lideri Baykal, Türkiye'nin din devletine doğru ilerlediğini söylerken, ülkede laik - demokrat kesim kendini kuşatma altında hissederken, cami kapılarına "Hıristiyanlarla dost olmayın" türünden yazılar yazılırken, rahip cinayetleri işlenirken, Avrupalı neden bizi arasına almayı düşünsün?Giderek Ortadoğu'ya kayan Türkiye'nin Avrupa'ya katacağı ne var?Adamlar çağdışı tartışmalara saplanıp kalmış bir ülkenin sorunlarını başlarına neden sarsın?Kendimizi onların yerine koyup düşünelim bir de... Ah Sarkozy ahh... Konya Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Doçenti Şahin Filiz'in izinsiz şehirdışına çıktığı gerekçesiyle cezalandırılması "Kuran'da örtünme yoktur" gibi görüşlerine bağlanıyor... Üniversite dün iddiaları reddetti. Ama bu cezanın yalnızca sindirilmek istenen memurlara verildiği biliniyor... Bir okurumuz, Diyanet Başkanı Ali Bardakoğlu'nun 14 Eylül 2006 tarihinde Referans gazetesine verdiği demeci göndermiş. Aynen şöyle: "Tarih boyu başörtüsü Müslüman olmanın ve sayılmanın ön şartı hiç olmamıştır." m.asik@milliyet.com.tr Türban ve din...