Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gezi Parkı eylemlerinin daha başında, Başbakan sözleriyle kitleleri ayaklandırdığında, Yardımcısı Bülent Arınç, ikna yoluna gidilmesi gerektiğini söylemiş ve eklemişti:
- İstanbul 6’ncı İdare Mahkemesi acilen verdiği bir kararla buradaki yapılaşmanın yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir. Mahkemenin kararını doğrusu yerinde ve isabetli buluyorum. İdare, bu mahkeme kararına uymak zorundadır...
Başbakan o gün kışla dayatması yapacağı yerde “mahkemenin sonucunu bekleyeceğim” deseydi hiç aradaki 17 gün yaşanmayacaktı. 4 vatandaşımız ölmeyecek, 12’si gözünü kaybetmeyecek, 60 vatandaşımız kalıcı hasarlara uğramayacak, Türkiye dünyanın vitrinine kaotik ve anti demokratik bir ülke olarak çıkmayacaktı.
Ne var ki her musibette bir hatta birden fazla isabet vardır... Başbakan’ın tetiklediği bu olayların büyük faydaları da oldu...
Toplumun ve gençlerin içindeki cevher açığa çıktı. Korku duvarları aşıldı. Halk iktidara meydanın boş olmadığını hatırlattı. Gereğinde birkaç ağaç için bile canını ortaya koyacağını anlattı. Bundan sonra pek çok şey eskisi gibi olmayacaktır. İktidar karar alırken daha dikkatli davranacaktır. Halk, ülkenin her yanında, haksız kararlara karşı daha cesur hareket edecektir... Hakkını dirençle arayacaktır.

Haberin Devamı

Neden buradayım!
Gezi’deki birbirinden ilginç pankartlardan biri de şöyle...
“Seni dinledim Başbakan, hâlâ niye burada olduğumuzu anlamamışsın... Anlatayım:
- 1 Mayıs’ta insanları dövdürttüğün için...
- 19 Mayıs’ı kutlatmadığın için...
- 29 Ekim’de Türk bayrağı taşıyanı Terörle Mücadele Timi’ni tutuklattığın için ve Anıtkabir’i ziyarete kapatan valine kızmadığın için...
- 10 Kasım’da sap gibi dikilmeye gerek yok, deyip, Brunei’ye kaçtığın için...
- Ağaçlar önemli, derken; Atatürk Orman Çiftliği’ne Başkanlık Sarayı yaptırdığın için...
- 1909 ayaklanmasında şeriatın merkezi olan Topçu Kışlası’nı yeniden yapmak istediğin için...
- Toplumu siz - biz diye ayırdığın için...
- Reyhanlı’da Türkler ölünce oraya gitmek yerine, ABD’ye gittiğin için...
- Benim de elimde yüzde 50 var, salarım üstünüze, diye bizi tehdit ettiğin için...
- İçkime, yaşamıma, fikrime saygı göstermediğin için...
Ama en çok da:
T.C. Başbakanı olarak oturduğun o koltuğu oraya koyan Atatürk ve İsmet İnönü’ye “iki ayyaş” dediğin için...
Bunları yapamayacağını sana hatırlatmak için bu ağaçların gölgesine toplandık; Gezi bir fitildir ve fitili sen yaktın...

Haberin Devamı

Anne
Anneler de Taksim Meydanı’na çıktı... Gezi Parkı’nın çevresinde duygulu bir zincir oluşturdular. Demek istediler ki... Çocuklarımıza dokundurmayız... Çocuklarımıza dokunmak isteyen karşısında önce bizi bulur...
Bu zincire kim mi öncülük etti...
Ünlü bir hanımefendi...
Oğlu yurtdışında bulunan bu hanımefendi:
- Çocuğum da burada olabilirdi, olmayabilirdi önemli değil, dedi, o çocukların hepsi bizim çocuklarımız... Biz hepsinin annesiyiz...
Projesinden bize söz ettiğinde çok çabuk gerçekleşebileceğini düşünmemiştik.
Üç günde örgütledi anneleri...
Aşk olsun...

ECE
BBC muhabiri Gezi Parkı direnişinde röportajlar yaparken BirGün yazarı Ece Temelkuran’a soruyor:
- Erdoğan’a diktatör diyebilir misiniz?
Yanıt:
- Hayır diyemem, çünkü korkarım. Beni hapse attırabilir.

Haberin Devamı

Gaz maskesi ve baret takan 42 kişi gözaltına alınmış.
Yani...
AKP’nin gaz bombasına, tazyikli suyuna, copuna karşı çıkmak
da suç oldu!
Akif Kökçe

BDP
Okurumuz merak etmiş soruyor.
“BDP’liler, meydanı dolduranların tepkilerini çekmeyi göze alarak Taksim’e BDP bayrakları ve Apo posterleriyle girmeye pek hevesliler, pek ısrarlılar da... Doğu ve Güneydoğu illerinde acaba neden Taksim’e destek mitingleri yapmadılar. Yoksa Taksim’de esas amaçları direnişçilere değil de yol arkadaşları AKP’ye destek vermek miydi?

Tomasına suyuna,
Gazına bombasına,
Canlar feda olsun,
Başbakan’ımaaaa...
Her köşesi cehennem,
Varsın yansın içim,
Bir polis devletidir,
Benim memleketimmmm.
Av. Celal Ülgen