- Ankara'dan otobüsle İstanbul'a gelirken ilginç bir olay oldu, onu anlatmak istiyorum, diyor.Cumartesi akşamı Ankara'dan saat 18.00'de hareket eden Nilüfer Turizm'e ait yolcu otobüsünde Kevin Kostner'in kovboy filmi gösteriliyor... Filmin başlamasından bir süre sonra bir köşede birlikte oturan 10 kişi dolayında tesettürlü ve çarşaflı hanım muavini çağırıyor. Filmin kaldırılmasını istiyor. Muavin ön tarafa gidiyor, düğmeyi çeviriyor. Filmi ekrandan kaldırıyor. Diğer yolcular (özellikle hanımlar) olaya tepki gösteriyor. Tesettürlü hanımlar filmin aile yapımıza ve geleneklerimize ters düştüğünü iddia ederek filmin gösterilmemesi için ısrar ediyorlar. Diğer hanım yolcular ise gösterilmesi için. Sonunda film tekrar gösterime sokuluyor... * * *Yukarıdaki olay "Ortak yaşamı dine dayanarak kendince oluşturduğu kurallara göre" düzenlemek isteyen kişilerin dayatmasından kaynaklanıyor. Türban tartışmaları da aynı düşüncenin tezahürüdür. AKP iktidarında şeriatçı görüş gelişiyor. Belli ki buna benzer tartışmaları giderek daha çok yaşayacağız. Laik demokrasinin neden zorunlu bir çözüm olduğunu bu tür tartışmalar çoğaldıkça daha iyi anlayacağız. Telefonda KKTC'nin eski Ankara Büyükelçisi Zeki Bulunç dostumuz: Süleyman Demirel, "Seçimlerdeki yüzde 10 barajını indirmek lazım" demiş. "Barajlar Kralı"nın sözünü dinlemezlerse ayıp olur.. Rektörün mahkemesinde 5 hukukçu vardı.- Savcı, (rektörün tahliyesini istedi ). Reddedilen yargıç (tahliye istedi ) Reddedilenin yerine gelen yargıç (tahliye istedi).- Mahkeme Başkanı (tutukluluk istedi). Diğer yargıç (tutukluluk istedi).5 hukukçudan hangileri doğru karar verdi? Hangileri yanlış karar verdi? Yanlış karar verenler bu yanlışlarından ötürü ne bedel ödeyecek? Bütün bedeli rektör mü ödeyecek? Bir bilmecem var Başbakan Erdğan, "Gavur İzmir" imasıyla kendi "Medeniyetler uzlaşması" çabalarına da limon sıktığının farkında mı? AİHM, Arestis davasında KKTC'nin 3 ay içinde etkili bir iç hukuk yolu oluşturmasını istiyor. Bizim hükümet ve Dışişleri "Yaşasın AİHM, KKTC'yi tanıdı" diye bayram yapıyor. Aynı anda Rumlar da bayram yapmakta... Mümtaz Soysal, Onur Öymen gibi isimler sadece Rumların bayram yapması gerektiğini söylüyor. Uyuyanlar uyanıyor. AİHM, Arestis davasında Türkiye'yi mahkûm etmiş ama sırada 1400 dosya bulunduğu için formülü bulma ve tazminatı ödeme işini bizim tarafa atmıştır. Rumlar o yüzden bayram yapıyor. Bizim taraf ise kararı algılayamadığı için... Bayram sevinci... SBF Aziz Köklü salonu salkım saçak dolduran binden fazla davetli, kimi zaman gözleri dolarak, kimi zaman kahkahalar atarak, "Yetiştik Çünkü Biz" adlı Mülkiye belgeselini izliyor...Can Dündar ve ekibinin hazırladığı 3 bölümlük belgeselin 1938 - 1960 arasını anlatan 2. bölümünde yine acı - tatlı anılar var. 2. Dünya Savaşı'nın kıtlık yıllarında yatılı Mülkiye öğrencilerinin bir gün yarım, bir gün çeyrek somuna kadar indirilen tayınları... 27 Mayıs ihtilali öncesindeki polis baskınları... Fakülte Dekanı Turhan Feyzioğlu'nun DP iktidarı tarafından görevden alınması... Yerine gelen Fehmi Yavuz'un, polis kurşunlarıyla delik deşik olan fakülte duvarlarını onartmaması üzerine kendisine pür hiddet telefon eden Başbakan Adnan Menderes'in, "O kurşun delikleri Mülkiye için kara birer lekedir" lafına, "Hayır, o delikler Mülkiye'nin şerefidir" yanıtını vermesi... Ve unutulmaz olaylar... Örneğin Prof. Bülent Daver'in anısı:"1950'li yıllarda bizim Fakülte'nin spor salonunda Mülkiye ile Harbiye'nin kıyasıya basketbol maçları olur, sık sık kavga çıkar, dayağı hep bizimkiler yerdi. Birgün balkonda bu maçlardan birini seyrediyordum ki yine kavga çıktı. Hemen ayağa kalktım, var gücümle:- Harbiyeli duuurrr! diye bağırdım. Beni komutanları zanneden Harbiyeliler hemen kavgayı kesip hazırola geçince arkadan ikinci komutu verdim:- Harbiyeliii! İstikamet kapııı! Marş! Marş!Bu emrim de anında yerine getirildi ve bizim çocuklar daha fazla dayak yemekten kurtulmuş oldu."Ve Mümtaz Soysal'ın anısı:"Fakülteyi bitirdim, Anayasa kürsüsüne asistan olmak istediğimi söylemek üzere Bölüm Başkanı Yavuz Abadan'a gittim. Bana, Mülkiye'yi boş ver, Amme İdaresi'ne git, hem orada maaşlar daha yüksek deyince söylediğini yaptım. Sonra bir de öğrendim ki Yavuz Hoca kendisine asistan olarak, ileride evleneceği Nermin Abadan'ı almış!" Yetiştik çünkü biz İçişleri, valiliklerden yılbaşı için önlem almalarını istemiş. İçkili yerlerin kapatılması içindir... m.asik@milliyet.com.tr