Bizim millet iki konuda zorlanır.. Bir teşekkür etmek, iki özür dilemek...
Oysa ikisi de uygarlık işaretidir...
Ne var ki yerli yersiz özür dilenmez. Hele siyaset ve diplomaside özrün bir anlamı, şekli, adabı vardır.
Geçenlerde CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu Dersim olayları nedeniyle özür diledi. Geçerli olur mu? Hayır...
Özürü “fail” diler... Veya failin temsilcileri... Eğer özür dilenecekse CHP’yi değil, devleti temsil eden birilerinin dilemesi gerekir. O da Başbakan’dır.
Peki Başbakan’ın yarım ağız özür dilemesi yeterli olur mu? Hayır. Onun da koşulları ve gerekleri var.
- Özür dileyen... Mağdur ettiği için derin pişmanlık hissettiğini açıklayacak.
- Verdiği zararlar için tazminat ödemeyi kabul edecek
- Hukuki yaptırımları kabul edecek...
- O suçu bir daha işlemeyeceğine söz verecek...
Siyasi amaçla, bir partiyi köşeye sıkıştırmak ya da gündemi değiştirmek için yapılan özrün anlamı ve değeri yoktur.
Filozof Kathleen Gill diyor ki
“Özür dilenen kişi, dileyenin gelecekte benzer haksızlıklardan uzak durmaya çalışacağına inanmalıdır.”
Siyasi özür ciddi bir eylemdir. Gündelik siyasi tüketim malzemesi değildir.
Cinnet vatan...
Gazetelerin 3. sayfalarına şöyle bir baktığınızda nefesinizin daralması, içinizin kararması işten bile değil. Biz önceki gün sadece dört gazeteye (Milliyet, Vatan, Hürriyet, Posta) şöyle bir baktık ve şu başlıkları okuduk...
- Kendisini aldattığını öne sürdüğü eşini öldüren koca kameralara gülerek poz verdi. (Adana)
- Öfkeli koca biri nikâhlı diğeri nikâhsız iki eşini tüfekle vurarak öldürdü. (İzmit)
- Maskeli soyguncular para vermeyen kasiyeri öldürdü. (Samsun)
- Kaza yapan şoför bisikletli sürücünün kopardığı ayağıyla kaçtı. (Konya)
- Eve sarhoş gelen kocasını bıçaklayarak öldürdü. (Samsun)
- Başka birisiyle ilişkisi var mesajı gelince boşanma davası devam etmekte olan eşini bıçakladı. (Aydın)
- Kızıyla arkadaşlık yapan 16 yaşındaki genci 65 kez bıçakladıktan sonra diri diri toprağa gömerek öldürdü. (Denizli)
Eskiden merhamet ve vicdan vardı. Kanun ve hapis korkusu vardı. İnsan tartışmada haklı çıkmak için karşısındakini öldürmeyi aklından geçirmezdi. Bu noktaya nasıl ve neden geldik? Bir sosyolojik araştırma konusu bu...
URFA
Urfa - Harran’a bağlı Giyimli Köyü Giyimli Ortaokulu’nda, 1 - 8. sınıf öğrencileri için okuma kitapları, fen laboratuarı için gerekli malzemeler, 3 - 5 yaş çocukları için oyuncaklar ve 1 adet yazıcı ihtiyacı var... Malzeme, Giyimli Ortaokulu’na verilmek üzere Harran PTT’ye de gönderilebilir.
Yardımsever okurlarımıza şimdiden çok teşekkürler.
İzmit’te
bir koca
aynı evde yaşadığı iki karısını birden öldürdü.
Aman dikkat!
Kadın cinayetleri yerini “harem cinayetlerine” bırakıyor...
Akif Kökçe
GÖMEÇ
Soma Yırca’da 6 bin... Gemlik’te yüzlerce derken, zeytin katliamına ilişkin (şimdilik) son haber Balıkesir Gömeç’ten geldi. Artur Sitesi yakınlarında yazlığı olan okurumuz gönderdiği notta acı haberi veriyor.
“Sitemizin bulunduğu bölge neredeyse tamamen zeytinliklerle kaplı... Havadan baktığınızda adeta zeytin denizindeymiş hissine kapılırsınız. Bülent Arınç’ın deyişiyle dağ - taş zeytinlik. Ama yeni yazlık kooperatif inşaatları yüzünden bu zeytin denizi her geçen yıl biraz daha kuruyor, çölleşiyor.”
KIŞLA
Taksim’e Topçu Kışlası tekrar gündeme geldi... İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 2015 - 2019 Stratejik Planı’nda ‘Taksim Kışlası Restitüsyonu’ adıyla bir bölüm ayırılmış. 2 milyon lira da tahsisat öngörülmüş. Konu İBB Meclisi’nde tartışmalara yol açtı. CHP’li Üye Tonguç Çoban, “Bu sevdadan vazgeçin. Gezi Parkı park olarak kalmalı. Yeniden bu rapora yazmak sıkıntı yaratır” diye konuştu...
Buraya Mevlana’nın şu sözünü ekleyelim:
“Tabiat bekçi ile korunmaz sevgi ile korunur.”
