Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Açık Pencere "Amerika Türkiye'ye sadece hava operasyonu için izin verdi. Kapsamlı bir kara operasyonu için engel olmaya devam ediyor..."Haber hükümetce tekzip edilmedi... Hiçbir yetkili:- Biz istersek kara operasyonu yaparız, demedi...CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen gelişimi şöyle yorumluyor:"Eğer bize 'Kardeşim siz kapsamlı kara operasyonu yapamazsınız' diyorlarsa bu çok ciddi bir durum yaratır. Çünkü dünya tarihinde sadece hava operasyonuyla terörü bitirmiş bir devlet yok. Amerika işte Afganistan'ı havadan bombardıman etti. Yetmedi sonra da kara birlikleriyle yere indi, hala teröristlerle mücadele ediyor. Bizim tarafın açıklamalarında deniyor ki 200 PKK'lıyı tasfiye ettik. Peki, kaçtı toplamı? 3500... Geri kalanı nerede? Yani 3300 terörist köylere, kasabalara, şehirlere sığındıysa bunların orada yakalanıp Türkiye'ye iade edilmesi lazım. Bu yapıldı mı? Yapılmadı. Ayrıca sadece güç kullanarak terör önlenir mi?"Sonuç... Hava operasyonları Türk kamuoyunun öfkesini yatıştırmaya yaradı. PKK birkaç hava saldırısında bir miktar telefat verdiyse de yine ayakta... Amerika ötesine pek izin vermiyor. Peki ne diyor? Siyasal çözüm sağlayın... Hatta kimi kaynaklara göre "Oturup PKK ile anlaşın" dediği bile söyleniyor.. Yani; sorun yine askıda... PKK ile mücadelede sonuç nedir? Birkaç hava saldırısıyla sorun çözüldü mü? Bundan sonra ne olacak? 27 Aralık tarihli Financial Times'ta yayımlanan bir haber dikkat çekici: Abdullah Gül halka yakın olmayı özlüyormuş. O zaman bıraksın işi, otursun kıraathanelerde... * Başbakan İspanya'dan türban için "Siyasi simge olması suç mu?" diye konuşmuş... Artık "İnançları uğruna örtünüyorlar" edebiyatına gerek kalmadı anlaşılan... Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'da elektrik tüketiminin belli bir limite kadar ücretsiz olmasını ve daha sonra bu pilot uygulamanın diğer illerde de uygulanmasını emretti. Buna göre ayda 150 - 200 kw/saat tüketen hanelerden elektrik ücreti alınmayacak, böylece hem tasarruf desteklenecek hem kaçak önlenecek... Peki ya su?Eski İSKİ Müdürü Ergun Göknel diyor ki:"Nurettin Sözen'in Belediye Başkanlığı döneminde biz 10 metreküpe kadar su harcayandan ücret almıyorduk. 500 binden fazla aile su kullanımını bu sınırın altında tutuyordu. Tayyip Erdoğan 1994 yılında göreve gelince bu uygulamayı kaldırdı. Şimdi elektrikte aynı uygulamaya dönüyor. Umarız su konusunda da bizim yöntemimize döner. Unutmamak gerekir ki su fiyatlarına zam yaparak tasarruf sağlamak yerine, 10 m3'e kadar olan tüketimden para almamak daha etkili ve sosyal bir tasarruf yoludur." "Suyu da indirin" YÖK üyesi Prof. Necmi Yüzbaşıoğlu'nun görev süresi geçen ay bitmişti. Üniversitelerarası Kurul 34'e karşı 91 oyla Prof. Yüzbaşıoğlu'nu yeniden üyeliğine seçti.Karar, imza için Köşk'e gönderildi... Ancak Gül kararı imzalamıyor. Yüzbaşıoğlu TBMM'nin ancak 367 ile toplanabileceğini ilk ortaya atan ve Gül'ün cumhurbaşkanlığını geciktiren isimdi. Biz kararın bu yüzden hocaya eziyet amacıyla geciktirildiğini, atamanın eninde sonunda yapılacağını sanıyorduk.Profesör Tahir Hatipoğlu yasanın ilgili maddesine dikkati çekti:"Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilen YÖK üye adayları için Cumhurbaşkanı'nın bir ay onaylama süresi vardır. Bir ay içerisinde onaylamadığında ÜAK 15 gün içerisinde yeni aday belirlemek durumundadır. Yeni aday belirlenmediğinde Cumhurbaşkanı doğrudan atama yapmaktadır..."Yasaya baktık. Hatipoğlu haklı. Abdullah Gül ÜAK'ın 91 oyla seçtiği ismi bu göreve atamama niyetinde olabilir.17 Ocak'ta Cumhurbaşkanı Sezer tarafından atanan iki üye, Prof Ergin Nami Nomer ve İlhan Tekeli'nin görev süreleri bitiyor. YÖK Genel Kurulu'nda çoğunluk iktidar yanlılarının eline geçiyor. Ancak Cumhurbaşkanı Gül bu çoğunluğu yeterli görmeyebilir, ÜAK kararına rağmen, Necmi Yüzbaşıoğlu'nun yerine kendine yakın bir ismi atamayı deneyebilir. AKP üniversiteleri siyasallaştırmak için büyük çaba içinde... Bu tehlikeli niyet Yüzbaşıoğlu'nu da harcayabilir. Yüzbaşıoğlu notu Kimi köşe yazarları kafayı "ulusalcılar" ile bozmuş durumda...Kimine göre AB'ye girişimizi ulusalcılar engellemektedir...Kimi de 301'in kalkmamasından ulusalcıları sorumlu tutmaktadır.Sanki iktidarda AKP değil de ulusalcılar vardır. Sanki ulusalcılar AKP'yi esir almıştır.Kafayı ulusalcılarla bozmuş bu arkadaşlara soralım...Ulusalcı olmadığınıza göre siz nesiniz? Mandacı mı? İyi ama bunu ulusalcıları suçlu göstererek ifade etmek yerine neden doğrudan açıklamıyorsunuz? m.asik@milliyet.com.tr Ulusal hüzün!..