Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı adına açılan mailden “demir.ali.tr@gmail.com” adresine gönderilen ve “yeğenime sınavda torpil yap” diyen mailin sahte olması büyük ihtimal demiştik geçen gün. Mail sahte ama gönderen biri var. O kim? Bakan Yazıcı söz konusu maili gönderenin kim olduğunun tespiti için tam bir hafta önce savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ancak maili gönderen hâlâ bulunmuş değil. Peki neden? Bulmak çok mu zor? CHP’nin bilişim uzmanı Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’a göre, “topu topu iki saatlik bir iş”... Anlatıyor.
- O mailin atılma saati, yeri, tarihi ve hangi hosting şirketi üzerinden atıldığı belli. Ayrıca Türkiye içinden atılmış. Yani yabancı bir ülkede araştırma yapmaya da gerek yok. Bu durumda maili atanı bulmak en fazla iki saatlik bir iş. Örneğin bana gelsinler, onlara iki saatten de az zamanda maili göndereni nasıl bulacaklarını teknik olarak anlatayım. Yok, bana gelmek istemezlerse herhangi bir bankaya telefon etsinler. Hesaplarınızın boşaltılmasına engel olmak için istihdam ettiğiniz hacker’lardan birini bize iki saatliğine gönderir misiniz, desinler, olay gene aydınlanır. Tabii bu arada merak ettiğim bir şey daha var: Ergenekon’da insanların birbirine gönderdiği maillere korsan eklemeler yapacak kadar bu işin uzmanı ekipler o becerilerini bu olayda niye göstermezler acaba?
- İş bu kadar kolaysa o maili gönderen bunca zamandır niye hâlâ bulunamadı?
- Bunun bir tek izahı var; gönderen bulunmak istenmiyor. İstense, dediğim gibi iki saatlik mesele.. Bu işin içinde başka iş var...

Haberin Devamı

Yandaş basındaki pişkinliğe dikkat:
Başbakan “Temiz siyaset için bazı bakanları bile milletvekili adayı yapmadım” dedi, o bakanların kim olduğunu Erdoğan’a soracaklarına Kılıçdaroğlu’na soruyorlar...

Mahpustakiler...
Baba Demirel, Tayyip Erdoğan’ın salvoları karşısında şaşkın...
“Oturduğum yerde saldırıya uğruyorum”, diyor...
Erdoğan, Baba’nın kimi adamlarını CHP’ye vererek onunla bir çeşit seçim ittifakı yaptığı kanısında. Veya öyle görünüyor. Baba’yı karşısına almanın kendisine puan getireceğini hesaplıyor...
Baba ise öyle görünüyor ki sadece Mehmet Haberal konusunda hassas...
Vatan’da Bilal Çetin’e:
- Haberal benim onurumdur, bizim onurumuzdur, diyor...
Ve şu yorumu yapıyor:
“Haberal olayı bir milletvekili olma hadisesi değil, zindandan kurtulma hadisesi değil, doğrudan doğruya bir haksızlığa miletin ne diyeceğini anlamamız meselesidir.”
Diğer Ergenekon sanıkları daha da çok merak uyandırıyor.
İstanbul birinci bölgede gazeteci Tuncay Özkan, ikinci bölgede E. Org. Çetin Doğan, İzmir ikinci bölgede İP lideri Doğu Perinçek kazanmaya yakın bağımsız adaylar olarak gösteriliyorlar.
Elleri kolları bağlı bu adayların kozu da yine vatandaşın haksızlıklara karşı tepkisi olacak...

Haberin Devamı

Nurullah’a tehdit
Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından “Sana iş verdik daha ne istiyorsun” diye azarlanan Batmanlı görme engelli işçi Nurullah Mehmetoğlu, rencide olduğunu anlatıyor gazetecilere. Yediği fırça o kadarla kalmamış. Diyor ki Nurullah:
- Olayın ardından AK Partili bazı milletvekilleri beni telefonla arayarak, ‘Niye bunları basınla paylaşıyorsun. İşinden olursun’ dediler. Bu sözler beni ikinci kez üzdü...
Neyse ki ileri demokrasideyiz. Nazi döneminde olsak Nurullah çoktan Dachau veya Birkenau toplama kampındaydı...
Geçelim Nurullah’ın Sözcü gazetesindeki aile fotoğrafına... Fotoğrafta 6 çocuk görülüyor. Çocuklar sırasıyla 3, 4, 5, 6, 7, 8 yaşlarında. Nurullah da boş yok... Bir kadın her yıl çocuk yapabilir mi? Dr.Tarık Altınok, “Yapabilir, diyor ancak o kadında ne demir kalır ne kalsiyum. 40 yaşına geldiğinde 60 gibi gösterir...”
Anne için normali 2 yılda bir çocuk yapmakmış... Nurullah ve eşinin öncelikle yapması gereken bir aile planlaması uzmanına danışmak... Yoksa bu işin sonu yok.

Haberin Devamı

Ertuğrul Günay, “Cumhuriyet tarihinde en çok tiyatroyu ben açtım” demiş.
Cumhuriyet tarihinde ilk heykel de zatıalinizin döneminde yıkıldı!
Fahrettin Fidan

MHP Genel Merkezi’nin etrafında sahte plakalı siyah bir minivan dolaşıyormuş.
Yeni derin devletin makam aracıdır...
Haldun Ertem

Vatan yahut Filitre
“Gerçek âlemde olan bitene yakın zamana kadar tepki veren genç pek yoktu. Ne zaman ki hükümetin sanal âleme dokunacağı anlaşıldı, herkes ayaklandı... Tepkisiz kalmamak adına iyi bir gelişme... Ama yıllardır süregelen haksızlıklara, sahtekârlıklara, yalanlara sessiz kalınmasa bu aşamalara gelinir miydi?”
Selim Yener