Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan Erdoğan ve kurmaylarının önce “Kürt açılımı” sonra “Demokratikleşme paketi” adını verdiği... İçeriğini açıklayamayınca da “barış ve kardeşlik süreci” adını taktığı şey nedir? Bugüne dek bu konuda hatları en belirgin açıklamayı sanırız dün Milliyet’te Dengir Mir Mehmet Fırat yaptı. AKP Adana Milletvekili Fırat’a göre... TSK izin vermeli, PKK güçleri silahlarıyla birlikte Kuzey Irak’taki üslerine dönmelidir!
PKK’nın aranmakta olan 200 kişilik lider kadrosu bir başka ülkeye gönderilebilir. Bu 200 kişinin dışında kalan kişiler, Türkiye’ye serbestçe giriş yapabilir...
En ilginç soru cevap ise şurada:
Soru: Terörün bitme menziline girdiği konusunda yayılan iyimser havaya katılıyor musunuz?
Dengir Mir Fırat:
- Ben bu havaya inanmıyorum, çünkü, terör sorunuyla Kürt sorununu birbirinden ayırmak bile uzun zaman alacaktır. Bir de üstelik bu sorunun bitmesi birçok menfaate dokunacağı için, ben provokasyonların da devam edeceği kanısındayım.
O yüzden burada kilitlenilmesi gereken hedef, bence terörden ziyade milyonlarca Kürdün kendini eşit vatandaş olarak algılaması sonucudur.
* * *
Görüldüğü gibi... PKK’lıların silahlarıyla birlikte çekip gitmesine izin verecek, eğitim ve diğer alanlarda istekleri karşılayacaksınız.. Ama bunların karşılığında terörün bitmesi garantisi bulunmayacak... İstenenleri verecek ama Türk gençlerinin kalleş tuzaklarda can vermesinin önüne geçemeyeceksiniz... Bu mu barış ve kardeşlik süreci? Pöffffffff...

Haberin Devamı

TBMM Başkanı Şahin milletvekillerinin “zor durumda olduğunu” söylemiş.
Keşke doğru olsa... O zaman milleti gerçekten temsil ediyorlar demektir...
Haldun Ertem

Elektrik hırsızı
Almanya’da sendikalar zayıflayıp siyaset sağa kaydıkça patronların ne kadar pervasızlaştığına bir örnek...
Oberhausen’de Jawa sanayi tesisinde çalışan Muhammet Şeyh adlı işçiyi şirketi elektrik hırsızlığı nedeniyle kovdu. Şeyh, Pakistan göçmeni olup 20 yıldır Almanya’da yaşıyor ve çalışıyordu. Nasıl hırsızlık yaptığına gelince... Duyunca gülmemek elde değil.. Şeyh her sabah cep telefonunun şarj aletini fabrikadaki bir prize takıyor, orada dolduruyormuş. Suçu bu... Bir dolduruşta çektiği elektriğin değeri 1 euro’nun binde on dördüne denk geliyor... Hırsızlık bu...

Haberin Devamı

Haberal’ın çıkışı
Ergenekon davasından tutuklu bulunan Prof. Mehmet Haberal, 2010 yılında Türkiye’de yapılacak yanık kongresini başka ülkeye taşımak isteyen Dünya Yanık Derneği’ne tepki göstermiş:
- Ülkemde yaşananlar sizi ilgilendirmez. Bu benim ülkemin sorunu, kongreyi burada yapacağız, demiş.
Yurtseverce bir çıkış... Ama mesaj yanlış... Altında imzamız bulunan Helsinki Nihai Senedi ve benzeri belgeler insan haklarına ve temel özgürlüklere saygıyı çoktan bütün tarafları ilgilendiren konular haline getirdi... İnsan haklarını savunmak evrensel bir görevdir. Herkesin buna hakkı vardır.

Adap örnekleri!
Tayyip Erdoğan, öyle anlaşılıyor ki “edep” ve “adap” konularında çok hassas... Konuşmalarında sık sık “edep” ve “adap”ın önemine vurgu yapıyor, bunun dışına çıkanlar olursa onları hemen “edep”e ve “adap”a davet ediyor. Bu davetlerden sonuncusunu iki gün önce, üniversite harçlarını protesto eden öğrenciler için yaptı. Bu arada merak ettik; acaba kendisinin kimi çıkışlarını da edep ve adaba aykırı buluyor mu? Örneğin:
- (İşadamlarına) Alışmış kudurmuştan beterdir.
- (Çiftçiye) Artistlik yapma lan... Ananı da al git.
- (Oğluna iş isteyen kadına) Senin de çocuğun işsiz kalsın.
- (Doktorlara) Gözünüzü toprak doyursun.
- (Gazeteciye) Ağzın leş gibi kokuyor.
- (Gurbetçiye) Kim bu artist.
- (CHP Milletvekili Prof. Esfender Korkmaz’a) Sen bu işleri anlamazsın hoca.
- (Şehit anasına) Askerlik yan gelip yatma yeri değildir.
- (Koruma polisine) Senden de bi cacık olmaz.
- (Deniz Baykal’a) Ben sana sen diyor muyum?

Haberin Devamı

Tayyip Erdoğan 2002 yılında iktidara gelmeden
önce Samsun mitinginde konuşuyor:
“Yahu bir sürü bölüm öğretmenimiz boşta geziyor. Resim öğretmeni matematiğe, müzik öğretmeni
beden dersine giriyor. Niye? Öğretmen ihtiyacı var. Ama bakın ki işe bunlar bir de sınavla öğretmen
alıyor (Ecevit’e yükleniyor). O zaman niye okutuyorsun bu öğrencileri, yazık değil mi?
Öğretmen almıyorum de, bu evlatlarım okumasın boşuna. Ama biz iktidar olunca inşallah boşta öğretmen adayı olmayacak...”

Faili meçhuller
Başbakan’ın grup konuşmasından bir cümle: - Faili meçhul cinayetler önlenseydi Türkiye bugün nerede olurdu?
Faili meçhul cinayetler bu ülkenin trajedisidir. Olmamalıydı. Failler bulunmalıydı. Ancak bir hatırlatma daha...
Necip Hablemitoğlu AKP iktidara geldikten sonra öldürüldü... Failleri bulunmadı. Rahip Santaro, Hrant Dink ve Malatya cinayetlerinin de tetikçileri ortadadır. Ancak tetiğin arkasındakiler ortada yoktur. Dink cinayetinde ihmali görülen emniyet mensuplarının yargılanmasına izin vermeyen de yine AKP iktidarıdır. Bunlar unutuldu mu sanılıyor?