Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yurdun dört bir yanından 40 gündür “Anadolu’yu vermeyeceğiz” sloganıyla Ankara’ya yürüyen çevreciler cumartesi gününden bu yana polis tarafından şehre sokulmuyor. Gölbaşı’nda açık arazide üç gündür bekletilen çevrecilerin kente develeriyle girmek istedikleri için sokulmadıkları söylentisi çıkarıldı. Çevreciler bu iddiayı yalanlıyor. Polis, eylemi kırmak için bir girişimde daha bulundu. Çankaya Belediyesi ile CHP Ankara İl Başkanlığı’nın çevreciler için gönderdiği seyyar tuvaletlere izin vermedi. Doğu Akdeniz Hareketi sözcüsü Pervin Çoban Savran’ı dinliyoruz.
“Şehre niye sokulmadığımız bize resmen söylenmiş değil. Sürekli burada bulunan çevreci sayısı 75 ila 100 arasında değişiyor. Bizim için görevlendirilen polis sayısı ise neredeyse 5 katımız. Ellerinde biber gazları, sürekli tetikte bekliyorlar. Tuvalet ihtiyacımızı önceki güne kadar çadır kurduğumuz alanın hemen yanıbaşındaki benzin istasyonunda gideriyorduk. Ancak artık orayı kullanamıyoruz. Çünkü polislerden bize sıra gelmiyor.”
Türk Ceza Kanunu Madde 109 diyor ki:
“Bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişiye, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Kişi, fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Bu suçun;
d) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
İşlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir kat artırılır.”
Kanun böyle diyor.. Ama uyan kim?

Haberin Devamı

Helikopter sorusu
Boğaz’a düşen polis helikopterinde geçen cuma günü 4 yurttaşımız hayatını kaybetti. Düşen helikopterin 43 yaşında, yani çoktan hurdaya çıkarılması gereken yaşta olduğunu kaza vesilesiyle öğrendik. Bir de Fransızların bu helikopterleri çoktan ıskartaya çıkardıklarını... Şehit komiserin nişanlısı Rumeysa Tekkelioğlu da cenazede aynı şeyleri söylüyordu:
“Murat hep derdi ‘Eski helikopterlere biniyoruz. Hep arızalı, hep sorunlu. Yenileri alınacak’ derdi.”
Anlaşılan sadece kaza değil bu... Yarı kaza yarı cinayet...
MHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Serdaroğlu, dün bu kazayla ilgili bir soru önergesiyle Başbakan Tayyip Erdoğan’a sordu:
“Kendi ifadenizle 95 milyar dolar döviz rezervi olan Türkiye’de kabinenin makam araçları sıkça yenileri ile değiştirilirken güvenlik güçlerinin 43 yaşında bir hava aracıyla hizmet vermesini nasıl bağdaştırıyorsunuz?”

Haberin Devamı

Güçlü ve güçlüler!
Başbakan YGS’deki şifre ve kopya iddialarıyla haber yapan Abbas Güçlü arkadaşımızı inanılmaz cümlelerle tehdit etti bir televizyon programında...
“Görevlendirme var, görevlendirenler de belli’
“Gelecekte bedelini çok ağır ödeyecekler.”
Gibi ağır ifadeler kullandı...
Başbakan bütün devlet imkânlarını elinde tutan kişi...
Gazeteci ise kaleminden başka varlığı olmayan bir emekçi...
Üstelik kopya kuşkuları bizzat ÖSYM Başkanı’nın ifadelerinden doğdu...
Gazeteci yanlış yazıyorsa mağdurlar düzeltme gönderebilir. Dava açabilir.
Güçlüler bu ülkede neden hukuku bir kenara itip kişisel hesaplaşmaya özeniyor?

Haberin Devamı

NBC
Sevgili Nuri Bilge Ceylan ile...
Bu değerli sinema sanatçımızla iftihar ediyoruz...
Ne zaman Cannes festivaline gitse oradan kocaman ödüllerle dönüyor...
Hem de Ermeni diasporasına ya da ayrılıkçı lobilere göz kırpmadan...
Ülkemizin güzelliğini ve insanımızın yalnızlığını anlatarak...
Dünyanın ünlü sinemacılarını kendine hayran bırakarak...
Ünlü yönetmenleri Cannes'dan eli boş döndürerek...
(Bu yıl da Almodovar boş döndü mesela...)
Aslında Türk sineması bütünüyle çok iyi işler yapıyor...
Bal, Çoğunluk, Av Mesimi, Türkan hepsi son dönemde izlediğimiz nitelikli filmler...
TV dizileri Ortadoğu ve Balkanlardan bile ses getiriyor...
Başta Nuri Bilge Ceylan... Tüm sinema emekçilerine tebriklerle...

Meclis Başkanı Şahin, “MHP’li vekiller o kasetlerin nerede çekildiğini bilirler” demiş...
Doğrudur. Herhalde AKP’li vekiller de kimlerin çektiğini bilirler.
Fahrettin Fidan

Babayasa
Başbakan Erdoğan ve arkadaşları her fırsatta:
- Seçimlerden sonra ilk işimiz anayasa değişikliği olacak, diyorlar...
Devlet Bahçeli önceki gün sordu:
- Hazırladığın Anayasayı açıkla, neden açıklamıyorsun?
Gerçekten millet çıkarına olacağına göre yeni Anayasa’nın en azından hakim çizgilerini Başbakan neden açıklamıyor?
Yoksa içinde milletin duyunca tepki göstereceği maddeler mi var?
Mesela “Türk” ve “Türk milleti” kavramlarının çıkarılması gibi...

Belaltı
Belaltı kasetleriyle önce CHP dizayn edildi.. Şimdi de MHP şekillendiriliyor...
Bu tertibi kurgulayanlar telefonları dinliyor, evlere giriyor, gizli kamera yerleştiriyor... Ancak devlet görevlilerinin başarabileceği işler başarıyorlar.
Ve devleti yöneten iktidar onları bulamıyor!
Sonuçta kasetlerle çalışan gizli bir yapı tarafından yönetiliyoruz. Siyasetçiler figüran... Ve bu kadere biraz da rıza göstermiş görünüyorlar.

ABD, Baykal kasetlerinin IP numaralarını 6 aydır göndermiyormuş.
Öyleyse yapımcı ve yönetmenin kim olduğu tahminlerle sınırlı kalsın istiyorlar...
Haldun Ertem