Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İbrahim Tatlıses’i hastane odasında ziyaret ettikten sonra yaptığı açıklamada, “Kendisini yoğun bakımda gördüm. Uyuyordu. Doktorlardan uyandırılmamasını rica ettim” der de halkımız bu lafı yorumsuz bırakır mı? İşte dünkü Vatan gazetesinin internet sayfasında bu lafa ilişkin vatandaş yorumlarından birkaçı:
- Uyarmasaydı demek ki doktorlar Tatlıses’i dürtüp, “Kalk, Arınç geldi” diyeceklerdi.
- Olmadı! Uyandırılmalıydı. Son Türk büyüklerinden biri ziyaretine gelmiş.
- Tüh! Keşke rica etmeseydiniz de uyandırsalardı. Belki sizi görünce morali düzelir, çabuk iyileşirdi.
- Ne kadar hassas bir insan. Vallahi ağlamaktan gözlerim şişti.
- Hadi ya. Doktorlar sana sordu, uyandıralım mı, diye... Öyle mi?
- Yanlış anlamadım di mi? Yoğun bakımda uyutulan hasta için, uyandırmayın, rahatsız etmeyelim mi demiş?
- Yahu ne ince insanlar var. Vallahi bir insan olsa olsa bu kadar düşünceli olur!
- Hazret uzman doktor mübarek!
- Yok, bi de, “Selamünaleyküm, ben geldim, uyan” deseydin.
- Tam cmylmz’lık valla. Bizleri kimler yönetiyor, halkımız görsün.
- Hayali suikastle o da kafadan vuruldu. Sonuç ortada.
TÜSİAD Başkanı Boyner dert yanıyor: “İleri demokrasiye geçtik diyoruz ama konuşmaktan çekiniyoruz.”
Konuşmak şart değil ki... Onlar da yoksul vatandaş gibi Başbakan’ı dinleyip çılgınca alkışlamakla yetinebilirler...
Haldun?Ertem
AKP’liler koro halinde “Radyasyondan korkmayın!” diyor.
İlginç! Radyasyondan korkmuyorlar ama gazetecilerden korkuyorlar...
Gülhan Elmas
Adli Tıp, kalp hastası Mehmet Haberal için, “Golf ve tenis bile oynayabilir” raporu vermiş.
Ya dalga geçiyorlar ya Haberal’ı tenisçi sanıyorlar...
Fahrettin Fidan
Daha vahim olan!
Atatürk’ün Kara Harp Okulu’na girişinin yıldönümü için her yıl düzenlenen törende Ata’nın “Gençliğe Hitabe”si de okunuyor. Bu yıl ilk kez hitabe okunurken bazı bölümleri çıkarılıyor. Mesela şu bölüm:
“Bütün bu şeraitten (koşullardan) daha vahim ve daha elim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini müstevlilerin (işgalcilerin) siyasi emelleriyle birleştirebilirler...”
Bu bölümler neden atlanıyor? İktidar alınır diye mi? Niye alınır iktidar? Ancak “gaflet, dalalet hatta hıyanet içinde” olduğunu kabul ediyorsa alınır. İktidardan gelen böyle bir kabullenme var mı? Hayır. Ancak o bölümün çıkarılması TSK’nın böyle bir durum saptadığını gösteriyor...
Hitabe’yi sansürleyenler, iktidarı memnun etmek isterken, tam tersine şaibe altında bırakmış olmuyorlar mı? Ey Gazi Kemal, uyan da gör halimizi!
Marmaray...
Marmaray’ın ray ve istasyon sistemini inşa edecek Fransız Alstom ile Japon Marubeni ve Türk Doğuş (kısaca AMD) şirketlerinin geçen nisan ayında yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğini bildirerek işi bıraktığını... Hâlâ yeni ihale yapılmadığını, Marmaray’ın bu yüzden gecikeceğini yazıyoruz. Anlaşmanın feshinin nedenini, oluşan zarar ziyanı soruyoruz... Bütün bu sorulara yanıt alamıyoruz...
Projede çalışan bir mühendis okurumuz şu bilgi notunu göndermiş:
“... En büyük sorun kamulaştırma maliyetleri oldu... İhaleden önce müşavir firmalara yaptırılan fizibilite ve ön projenin yanlışlığından ve eksikliğinden dolayı, ihaleyi alan firmalar projeyi geliştirdikçe ek kamulaştırma alanlarına ihtiyaç olduğunun farkına vardılar. Güzergâh 2 hattan 3 hatta çıktığı için önceden görülemeyen birçok yerde büyük apartmanların ve iş merkezlerinin istimlak edilmesi gerekti. İşveren tarafı (Ulaştırma Bakanlığı) bu kamulaştırma maliyetini yüklenici üzerine atmak istedi, yüklenici de işverene.
Bunlar dışında, birçok istasyonda Anıtlar Kurulu ile ilgili sorunlar, İstanbul’un altyapısıyla ilgili sorunlar, konsorsiyum üyelerinin birçok konuda birbirine düşmeleri de anlaşmazlıkta rol oynadı.
Konsorsiyum üyeleri proje ortaya çıktıkça bu işten zarar edeceklerini fark edip birçok konuda uzlaşmaz tutum sergilediler. Bu sebeple, sözleşmenin fesh olması işlerine bile geldi...”
Devlet bu işten ne kadar zarar etti? Türkiye’de yaygın olarak iş yapan Alstom, Marubeni ve Doğuş’tan bu zarar ziyan istendi mi?
Ulaştırma Bakanlığı’ndan hâlâ izahat bekliyoruz...
Bilimania...
Türkçe bilim ve teknoloji haberleri veren yeni bir web sitesi kuruldu;
www.bilimania.com
Haberler bilim dünyasından ama birçok vatandaşı da ilgilendirecek nitelikte.
Prof. Fuat İnce gönderdiği notta diyor ki:
“Herhangi bir bilimsel teknolojik konuda aydınlanmak ihtiyacı duyarsanız lütfen bana sormaktan çekinmeyin. 16 yıllık TUBİTAK, 15 yıllık üniversite ve 5 yıllık özel sektör deneyimimle yanıt vermeye çalışırım...”