Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Baskın üzerine baskın.. Önce İthaki Yayınevi’ne... Peşinden Radikal Gazetesine... Bilgisayarda imha operasyonu süratle yürütüldü. Türkiye basılmamış kitabı yasaklayan ülke olarak dünya yayın tarihine geçti. Ve aradan bir hafta geçmeden.. Kitap dün pdf dosyası olarak internete düştü... Halkın kitabı okumaması için demokrasi kurallarını çiğneyenler çağın dijital mucizelerini hesaplayamamıştı. Kitap artık yüz binlerce kişinin bilgisayarında mevcut olduğu gibi, çıktısı alınarak elden ele dolaşıyor.
Sanılır ki Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın cemaatçi örgütlenmeyle ilgili kitabı elden kaçırılınca bu defa aynı temayı işleyen Şık’ın kitabı kaynağında kurutulmak istendi. Ancak girişim başarısız kaldı...
Olan Ahmet Şık’a oldu denebilir... Değerli meslektaşımız Cumhurbaşkanı’nın hesabıyla 100 bin kitabın gelirine kavuşacakken kitaplar internetten bedava paylaşıldı!
Bu kitabın en büyük özelliği mi? Kamuoyunun kitabın içindeki bilgilerin çok çarpıcı ve doğru olduğuna inandırılmış oluşu. Bu inancı Ahmet Şık sağlamadı. Bu inancı kitabın böylesine hararet ve hırçınlıkla peşine düşenler sağladı. Artık daha bir merakla okunacak.
İnternete düşen taslakla ilgili savcılık dün acele soruşturma açtı. Gazetemizde o yüzden kitaptan bölümler bulamayacaksınız. Ama Star ve Zaman gazeteleri birkaç gün önce Emniyet’in 49 sayfalık bir raporunu yayımladılar ki... Bu raporda da kitaptan kimi bölümler pekala yer alıyordu... Kitaba konulan yasak içindekilerin gizlenmesi açısından başarılı olmadığı gibi hem iktidarı hem ülkeyi güç duruma düşürdü. Üstelik handikap sürüyor.

Haberin Devamı

Girne’ye gökdelen
Kıbrıs’ın Girne kentinde Yahya Kurt adlı işadamı 22 katlı bir bina yaptırmak için belediyeye başvuruyor. Belediye izin vermiyor. Ancak hükümet sessiz kalıyor. Sen misin sessiz kalan. Kıbrıs’ta muhalefet sokaklara dökülüyor. Halk “Gökdelene izin vermeyiz” diye gösteri yapıyor. Televizyonlar sabahtan akşama kadar bu konuyu tartışıyor...
Girne için şimdiden kurtuldu diyebiliriz. Eğer halk 22 katlı bir yapının Girne dokusuna uymayacağının bilincinde ise... Bunun için sokağa dökülüyor yaşadığı kente sahip çıkıyorsa. Kimse o kente dokunamaz.
Ama Türkiye’de olsa... O gökdelenci çoktan gökdeleni sahile kondurmuştu. Bakınız: Gelip geçerken Kadıköy Mühürdar sahili... Ayrıca bakınız; İstiklal Caddesi’ndeki Demirören Alışveriş Merkezi. Kaçak katlarına rağmen Demirören AVM birkaç hafta önce açıldı. Rüşveti bastıran halkın gözünün içine baka baka kent cinayeti işliyor. Halk oralı değil. Çünkü kent bilinci yok. Ya da kendine sayfısı yok. Sadece trafik tıkandığında biraz homurdanıyor, o kadar. Böyle halk soyulur...

Haberin Devamı

Baba onu gönder!
Teke Tek’in salı gecesi konuğu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin idi. Fatih Altaylı bir ara, “Partinizde çok değerli isimler var. Ancak nedense kendilerini ekranlarda pek göremiyoruz. Örneğin Faik Öztrak...” deyince Gürsel Tekin:
- Çok istiyorsanız önümüzdeki hafta göndereyim, dedi...
Halen Tekirdağ Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı olan Faik Öztrak’ı bile Gürsel Tekin çekip çeviriyor anlaşılan. Ne güç bu böyle!

Haberin Devamı

HSYK
Ankaralı meslektaşımız Murat Yetkin, Savcı Zekeriya Öz’le ilgili atamayı anlatıyor:
“Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 12 Eylül’deki halkoylaması sonucu ortaya çıkan “Atamalar Dairesi” toplandı. Başında yeni yargının mimarı Sadullah Ergin’in güvendiği isimlerden İbrahim Okur vardı. Daire 2 itiraza karşı 5 oyla Zekeriya Öz’ü terfien Ergenekon savcılığından uzaklaştırdı...”
İbrahim Okur HSYK’nın yeni yapılanmasından önce Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı idi. Kararın öncesini sonrasını buna bakarak da inceleyebilirsiz...

Soru: Türkiye’deki son gelişmelerden en memnun kesim kim olmalı?
Yanıt: Türk Ordusu.. Çünkü artık onunla uğraşılmıyor, “İmamın Ordusu” ön plana geçti...
* * *
2010 yılında kişi başına düşen milli gelirimiz 10 bin 79 dolar olmuş.
Harika da... Paralar vatandaşın başına değil de cebine düşse daha harika olacak...
Haldun Ertem

Vites...
Başbakan Erdoğan önceki gün 98 belediyeye 103 çöp toplama aracının dağıtıldığı törende konuştu. Sonrasını Radikal gazetesinden okuyoruz:
“Erdoğan konuşmasının ardından hibe edilen araçlardan birine binerek ‘test sürüşü’ yapmak istedi. Erdoğan, çöp kamyonunu geri vitese takmak isterken yanlışlıkla birinci vitese taktı. Erdoğan’ın ayağını debriyajdan çekerek gaza basmasıyla birlikte araç aniden ileriye doğru fırladı. Aracın önünde bekleyen davetliler ve gazeteciler ezilme tehlikesi atlattı. Frene basarak aracı durduran Erdoğan’ın da telaşlandığı görüldü...”
Bizde uyandı bir merak; acaba başbakanlar ülke sorunlarında karar verirken de zaman zaman arabayı yanlış vitese takarlar mı? Ezilenler, yanlış vites sonucu ezildiklerini anlarlar mı? Yoksa suç muhalefetin ya da medyanın üzerine mi atılır? Ne olur?

Zekeriya Beyaz, “Polisler Fethullah Gülen hakkındaki kitap taslağımı aldı” demiş.
Şikâyet etme hoca; adaşın aynı gün görevden alınmasa taslakla beraber seni de içeri almışlardı!
* * *
Mehmet Öcalan, “Ağabeyim Abdullah Öcalan karıncayı
bile incitmedi” demiş.
Apo kendisine yakıştırılan bu “karıncaezmez” lakabı karşısında incinmiş olabilir.
Fahrettin Fidan