Kendisiyle uyuşmayan gençlere karşı sınırsız bir öfke ve hoyratlık var iktidarda. Amansız bir ezme çabası... Okmeydanı’nda kimi kültür ve gençlik dernekleri basıldı bu hafta. Grup Yorum dahil 46 kişi gözaltına alındı.
Suçları dün hâlâ bilinmiyordu...
14 ay önce Roman çalıştayında “Parasız eğitim istiyoruz” diye pankart açan Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer 14 aydır hapiste...
Mersin Üniversitesi BDDK Başkanı Bilgin’e yumurta atan 2 öğrenciyi okuldan attı... ÖSYM’yi protesto eden gençler orda burda hırpalanıyor.
Bazı suçları ve istenen cezaları hapishane mektuplarından öğreniyoruz...
Sincan Kadın Hapishanesi’nden yazan hanım, Grup Yorum konseri düzenleme girişiminde bulundukları ve Mahir Çayan’ları andıkları için haklarında 8 - 11 yıl hapis istendiğini bildiriyor. İki yıldır da hapisteymiş üstelik.
Bu arada tecrit şikâyetlerine ek olarak kitap şikâyeti var son zamanlarda. Bir zamanlar yasaklanmış ama serbest bırakılmış kitaplar hapishanelerde hâlâ yasak statüsündeymiş. Server Tanilli’nin Uygarlık Tarihi adlı kitabının bile yasak olduğunu yazıyor mahkûmlar...
Bakırköy Kadın Hapishanesi’nden gelen mektupta postaya verilen bir mektubun karşı tarafa 1.5 ayda ulaştığı kaydediliyor...
Sınırlı ve yoz siyasette kendilerine yer bulamayan gençler dernekler kurarak siyasi görüşlerini ifade etmenin yollarını arıyor. Kimisi haklı olarak düzen değişikliği istiyor. Onlara orantısız güç ve cezalarla yanıt vermek ne sağlıklı bir topluma yakışır ne demokrasinin en berbat modeline sığar...
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, YGS’deki şifre skandalı konusunda “Bankamatik kartlarında da şifre var ” demiş.
İyi ya... Şifreyi bilen parayı (kopyayı) çekiyor...
M. Y.
YÖK Başkanı Özcan, “Talebeler ÖSYM Başkanı
Ali Demir’in elini öpsün” demiş.
Kendisi el öpmeye pek meraklı, talebeleri de öyle zannediyor anlaşılan!
Fahrettin Fidan
Bülent Arınç’tan öneri:
“Milletvekili maaşları AB normlarında olsun.”
Kafalar AB normlarına yaklaşmayı becerirse
neden olmasın...
Haldun Ertem
Malatya’da 22 bin kişi aynı anda “Sefilleri” okumuş.
Türkiye’de aynı anda kaç kişi “sefilleri” oynuyordu acaba?
Elif Eral
Demir’den bir Ali...
Cumhurbaşkanı Gül’ün ÖSYM Başkanı Prof. Ali Demir ile ilgili: “Dere geçilirken at değiştirilmez” sözleri türlü çeşitli yorumlandı.
Utku Çakırözer Cumhuriyet’teki sütununda Gül’ün sözlerini:
“Bu sözler Ali Demir’e - istifa etme- mesajıdır” şeklinde yorumluyor.
Gül’ün sözleri bir başka anlam daha içeriyor. O da şu...
“ÖSYM Başkanı biz istemediğimiz için istifa etmiyor onun istifa zamanını da biz tayin ederiz.”
ÖSYM Başkanı’nın özerkliği de hikâye anlayacağınız gibi..
İmzanın sahtesi...
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı adına açılan maille “demir.ali.tr@gmail.com” adresine gönderilen mailin sahte olması büyük ihtimal... Hayati Yazıcı ve bakanlığı böyle bir iltimas girişimini yalanladı. Mesajın üslubu da zaten bakan üslubuna benzemiyor. Peki bu mesaj nereden çekildi? IP numarasına bakarak bulmak mümkün. Ama nedense hâlâ bulunamadı. Sanırız yakında bulunur, mesele de kapanır...
Peki, eğer Hayati Yazıcı bakan olmayıp da iktidarın hoşlanmayacağı tipten biri olsa ne olurdu?
Kendisini bir anda hapiste bulabilirdi...
Çünkü Ergenekon kapsamındaki birçok dava imzasız ihbar mektupları ve sahte CD’lere dayanıyor.
163’ü tutuklu 195 subayın yargılandığı Balyoz davasında, Balyoz planını içeren 11 No’lu CD’nin düzmece olduğu anlaşıldı. Daha sonra Gölcük’te ve en son Eskişehir’de bir subayın evinde bulunan belgelerin de düzmece olduğu yolunda güçlü kanıtlar var. Belgelerin hiçbirinde hiçbir subayın imzası yok...
Ancak 163 subay hapiste...
Hayati Yazıcı “Benim adıma çekilen mesaj bana ait değil”, dedi ve kurtuldu.
Ancak TSK mensubu general, amiral ve subaylar, kanıtların düzmece olduğu kanıtlansa da, hapisten kurtulamıyor.
Mahkeme kanıtların sahici mi düzmece mi olduğunu göz önüne almıyor.
Sanıklar kanıtların incelenmesini istediğinde yargıçlar “Davanın sonunda incelenecek” yanıtını veriyor.
Sahte belgeler böylesine önemli günümüzde...
Kadir Abi TV...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bir TV kanalı kuruyor...
Başkan Kadir Topbaş bu kanalın taksi, tren, vapur, otobüs, metro, tramvay duraklarındaki ekranlardan yayın yapacağını, gündemdeki son gelişmeleri, ekonomi haberlerini, yol durumunu bildireceğini söylüyor... Daha ilginci şu sözler:
- Bu TV’yi kurup büyüteceğiz, sonra da satacağız. 1 milyar dolardan aşağı satmam...
CHP İBB Meclis üyeleri, bu TV’nin yayın politikasının hangi çizgide olacağını sormuşlar. Biz söyleyelim: Tamamen tarafsız çizgide olacaktır!