Yanlış dikiş...

Bütün Türkiye ekran başına geçiyor... Bir aydır yapılan eleştirilerin bir nebze faydası olduğunu, hükümetin nihayet bir yol haritası açıklayacağını düşünüyor. Heyhaat... İçişleri Bakanı bir saati aşkın konuşuyor. Açılımın içeriğine ilişkin yine tek sözcük edemiyor.
Bakalım “Terör Uzmanı” Dr. Ercan Çitlioğlu ne diyor olup bitene: " Çok klasik bir laf vardır; gömleğin birinci düğmesini yanlış iliklerseniz
gerisi yanlış gelir. Açılım’da da böyle oldu. Bir kere sürece “Kürt açılımı” adı verilmesi hata idi. Bu, soruna etnik kimlik giydirilmesine neden oldu.
Tepkileri tetikledi. Toplantının Polis Akademisi’nde yapılması, o toplantıya davet edilenlerin seçimi diğer hatalardı. Bu tür süreçlerde ön hazırlık çalışmaları kamuoyunun önünde değil, gizlilik içinde yapılır. Öyle yapılmadı..."
"Beşir Atalay’ın savunduğu gibi sorunu daha çok demokratikleşerek ve özgürlük alanını genişleterek çözmek mümkün mü?"
"Ben bu formülle sorunun kökeni arasında ilişki kurmakta zorluk çekiyorum. O bölgede yapılan bütün kamuoyu araştırmalarından çıkan sonuç bölge insanının birinci sorununun işsizlik ve yoksulluk olduğunu gösteriyor. Daha çok demokrasi ve özgürlük terör sorununu halletseydi İspanya’nın en gelişmiş bölgesi Bask’ta terör olmazdı. Ama yine de sorunun daha çok demokrasi ile çözümleneceğine inanılıyorsa o zaman da bölgedeki feodal yapının ortadan kaldırılmasına öncelik verilmesi gerekir...."
Ana sorun nerede? Sorun Obama ve Barzani'nin PKK'ya kol kanat germesinde...
Ankara onların etkisiyle "terör örgütünü tasfiye etmeden teröre çözüm bulma"ya çabalıyor.Tabii olmuyor...

Vatandaşa sormuşlar:
“Baykal’ın eşinin ilk kez 30 Ağustos törenlerine katılmasını nasıl karşıladınız?”
Yanıt: “Bu olayı Türkiye’nin gerçek demokrasiye kavuşması bakımından bir dönüm noktası olarak görüyorum.”

Sarkis gelemiyor
Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, BBC’ye verdiği demeçte “Sınır açılmazsa” maç için Türkiye’ye gelmeyeceğini söylüyor ve ekliyor: “Bir anlaşmamız var, bu anlaşma uygulanmalıdır.”
Yani... Türkiye sessiz sedasız sınırı açmaya söz vermiş ve bu konuda bir anlaşma da yapılmış. Karşılığında ise herhangi bir taviz istenmemiş. Böyle bir anlaşmaya neden imza atmış bizim taraf? Obama öyle istediği için. Peki kapıyı neden açmadık? Azerbaycan Devlet Baykanı Aliyev resti çektiği için...
Pak Parti’nin açılımları hep böyle... Rüzgâra göre yelken açılıyor. Sonunda mahcup olunuyor...

Metrosüs...
Metrobüslerin ikide bir bozulmasına alışmıştık.. Bu defa metrobüslerin üzerinde yol aldığı asfalt patlayıp çatlamaya başladı. Hafta sonu yol tamiri nedeniyle metrobüsler sıraya dizilince vatandaş inip yürüyerek devam etmiş yoluna...
Phileas marka metrobüslerle ilgili internet sitesinde bir kayıt var...
Bu araçların beton zeminde yolalması gerektiği kaydediliyor...
Asfalt yerine beton yol gerekmesinin sebepleri olmalı...
Demek ki asfalt yolun çatlayıp patlamaktan başka sakıncaları da var...
Sanıyoruz o sakıncaları da kış gelince göreceğiz.

Wikipedia’dan...
Genç okurumuz Onur Abalı dünyanın en büyük çevrimiçi bilgi kaynağı olan Wikipedia’da, “Mustafa Kemal Atatürk” başlığı altında nahoş satırlara rastlamış. İngilizce sayfada “Personal Life” yani M. Kemal Atatürk’ün özel hayatını konu alan bölümde şu satırlar okunuyor:
“29 Ocak 1923’te Mustafa Kemal, Latife Uşaklıgil ile evlendi. 2 yıl süren evlilikten sonra 5 Ağustos 1925’te ise boşandılar. Sosyetik bir isim olan Macar asıllı Amerikalı aktris Zsa Zsa Gabor otobiyografisinde, 1937 yılında 50 yaşında bir devlet adamıyla kısa süreli bir aşk yaşadığını ve bekâretini bu suretle kaybettiğini yazar...”
Sayfanın devamında daha da münasebetsiz satırlar yer alıyor...
Gençliğinde ünlü olmak için her yola başvurmuş olan Zsa Zsa Gabor’un söyleyip söylemediği meçhul sözleri “Atatürk’ün özel yaşamı” diye anlatılıyor... Wikipedia adına utanç verici bir durum...
Sanırız bu çirkin yanlışlıkları düzeltmek için Wikipedia üzerinden girişimde bulunacak okurlarımız olacaktır...

* Kötü insanlar, yeryüzüne serpilmiş bir avuç iyi insanı sınamaya yararlar.
Anonim

Palamut mevsimi
Balık tutma yasağı bugün sona eriyor.. Belli ki balık pazarlarındaki tablalarda balık bollaşıp çeşitlenecek... Hangi mevsimde ne yenir? Gelin Ekrem Reşad Bey’le Osman Ferid Bey’in yazdıkları “Nevsali Osmani”den okuyalım:
“Ocakta kırlangıç balığı ehvendir, şubatta gelinciğin tavası makbuldür, martta mercanla istiridye, nisanda istakozla çağanoz tercih edilmelidir; mayıs kalkan balığının âlâ zamanı, haziran barbunyanın ızgara mevsimidir; temmuzda sardalya asma yaprağı içinde pişirilmeli, ağustosta midyenin tadına bakılmalıdır; eylülde lüfer haşlanmalı, kılıçbalığı defneyle şiş yapılmalıdır; ekim tekirin nefis olduğu demdir; kasım istakozlarıyla aralık uskumruları dolgundur...”
Listede palamut unutulmuş gibi. Onu da biz ekleyelim... Çingene palamudu tablalara çıktı... Mevsimini kaçırmayalım...