Yaygaracı takımı

Albay Dursun Çiçek İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanınca yandaş medya bayram etmişti. Karara “Devrim” ya da “İşte hukuk” diye alkış tuttular. Çünkü Albay Çiçek’in tutuklanmasıyla hem Genelkurmay Başkanı hem Askeri Savcılık ofsayta düşürülmüştü.
Albay için tahliye kararı verilince aynı medya bu defa yaygarayı bastı... Dünkü bazı başlıklar şöyleydi: “Abrakadabra Çiçek serbest”, “Albay’a tahliye ‘Bizim Mahkeme’den”, “Jet tahliye kuşkuya yol açtı”...vs. Albay tutuklanınca bu hukuk, tahliye edilince bu hukuksuzluk. Yargıya güveniyorlar ama sadece onların kin ve intikam duygularına uygun karar veren organlara...
Türkiye’de bölünme derinleşiyor..
İktidar tarafı hemen tüm tartışmalarda konuya “Bizden olmayanlar, bizim karşımızda sayılır” mantığıyla bakıyor. Siyasi empati iflas etmiş durumda. Tek doğru onların doğrusudur. Demokrasi, insan hakları, hukuk gibi evrensel kavramlar onların iktidarına yardımcı oldukları ölçüde uyulası kavramlardır. Onlara boyun eğmeyen veya onlar gibi düşünmeyenlerin cayır cayır yakılması, hapislerde çürütülmesi hatta katli caizdir. İlkel ve sığ bir ortaçağ bakışı, iktidar ve yandaşlarının genel siyaseti haline gelmiştir...
Türkiye bu vicdan çöküntüsünden nasıl kurtulacak? Soru insanı düşündürüyor...

Elektrik söğüşü
Elektrik Mühendisleri Odası vatandaşın nasıl soyulduğuna küçük bir örnek veriyor:
“Elektrik üretiminin yüzde 48.1’lik bölümü doğalgazdan sağlanmaktadır. Doğalgazın fiyatı 2008’de yüzde 80.5 oranında zamlanmış, bu fiyat artışları da elektrik tüketicilerine zam olarak yansıtılmıştır. BOTAŞ 2009 Şubat ve mayıs ayı indirimleriyle Aralık 2008’e göre doğalgaz satış fiyatını yüzde 61 oranında indirmiştir. Ne yazık ki bu indirim oranı elektrik tüketicilerine bugüne kadar yansıtılmamıştır.”

’Tarak gazetesi’
İnternette ‘Tarak gazetesi’ adlı bir kısa film dolaşıyor... İki muzip delikanlı bir kâğıda flaş haberler yazıp Tarak gazetesine her gün kapının altından bırakıyorlar... Belgeler anında o sırada genç kız ve kadınlarla ilgili yazısını kaleme almakta  olan Ahmet Bey’e ulaştırılıyor. Ahmet Bey belgeyi görür görmez ‘Baskıyı durdurun’ talimatı veriyor. Belge ertesi güne manşet oluyor... Mesela:
‘Ahmet Necdet Sezer aslında hâlâ Cumhurbaşkanı ama medyadan gizleniyor.’
‘Atatürk ölmedi, basından gizleniyor, yakında darbe yapacak.’
Hoş bir film. Ama Tarak gazetesi keşke filmdeki kadar saf olsa...

Sivas elleri...
Sivas katliamının 16. yılında Sivas’ta genel durum nedir? Katliam Sivas’ı sosyal, ekonomik ve kültürel yönden nasıl etkiledi? Sivas CHP İl Sekreteri Osman Özler anlatıyor:
“O katliamdan sonra gerek sosyal gerek ekonomik gerekse kültürel alanda çok geri gittik. Örneğin ekonomik alanda... Sivas, iller arası kalkınmışlık sıralamasında eskiden 8. idi. Bugün 55. sıradayız. Sosyal ve kültürel alana gelince... Eskiden TCDD 4 İşletme’de her yıl çok görkemli Cumhuriyet baloları düzenlenirdi. Şimdi sadece CHP olarak biz düzenliyoruz. Geçmişte Anadolu ölçülerine göre hayli hareketli gece hayatı vardı, artık yok. Halka açık 10 - 15 içkili lokanta vardı, şimdi oteller dışında bir tane kaldı. İl Halk Kütüphanemiz vardı, geçen yıl binasını yıkıp kitaplarını bir ilköğretim okulunun deposuna attılar. Artık kütüphanemiz bile yok. Belediye yıllarca CHP’nin elindeydi... Eskiden CHP sadece şehir merkezinde 30 bin civarında oy alır, ortalama 3 - 4 milletvekili çıkarırdık. Katliamdan sonra büyük çoğunluğu eğitimli, aydın olan binlerce aile büyük şehirlere göç edince oyumuz birkaç bine düştü.”
Peki, iyi, insanın içini ferahlatan hiçbir gelişme yok muymuş Sivas’ta derseniz... Varmış.
“Üniversitemizin şehrin sosyal yaşamına olumlu anlamda ciddi katkıları oldu. Bir kızla bir erkek rahatlıkla yan yana yürüyebiliyor, hatta el ele dolaşabiliyor. Bir de, lokantalar geçen yıl ramazanda açıktı.”

Kurumsal durum
Yargıç Necat Ede’nin “Kurumsal baskı” gerekçesiyle görevden çekilmesi konusunda Adalet Bakanlığı dün bir açıklama gönderdi. Özetle deniyor ki:
“Yazınızda sözü edilen hâkim hakkında da iki avukat tarafından yapılan şikâyet başvurusu üzerine inceleme başlatılmıştır. Ayrıca mahkemenin olağan denetimi sırasında alınan bir ihbar üzerine görevli Adalet Müfettişi tarafından soruşturma başlatılmıştır. Diğer hâkim ve savcılar hakkında yapılan soruşturmalar gibi bu inceleme ve soruşturma da mevcut mevzuat ve usuller çerçevesinde sürdürülmektedir. Baskı sözkonusu olamaz..”
Yargıç Necat Ede bu soruşturmaları baskı olarak görmekte... Bakanlık ise bu tür yorumu kabul etmemektedir.

Obama, Afganistan’da Taliban’a karşı ilk büyük saldırısını başlatmış.
Saldırı bizdeki Talibanların Türk ordusuna saldırıyı yoğunlaştırdığı günlere denk geldi....
Haldun Ertem

CEM TV’de dün sabah Atilla Yeşilada şöyle dedi:
- Bugün gazetelerin ancak yüzde 20 kadarı Sivas katliamına yer ayırmıştı... 1915 yılında olmuş
bir olayla ilgili derin üzüntü duyan, özürler dileyen entel takımı nedense 16 yıl önce cereyan etmiş bir katliamı unutmuş görünüyor. Bu konuda tarihle yüzleşmeye nedense hiç niyetlenmiyorlar...