Meral Tamer

Meral Tamer

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Dünyaca ünlü gelecek bilimci Alvin Toffler, Kalite Kongresi için geçen kasımda İstanbul'a geldiğinde "Kredi kartları da yakında, sadece belli ürünlerin alınabileceği şekilde programlanacak," demişti. Hatta Malezya'da büyük bir bankanın çıkarttığı bir kredi kartıyla, sadece antimüslüman olmayan ürünlerin alınabildiğini söylediğinde çok şaşmıştım.
Toffler herbirimizin giderek daha az nakit para harcayacağımız konusunda da epey iddialıydı (Ve bu iddiası, benim gibi inatçılar için bile geçerliydi -bakınız alttaki sütunlar):
"Cüzdanımızdaki kartlar aracılığıyla biriktireceğimiz puanlar sonucunda sadece uçak biletimiz, tatilimiz ve arabamıza alacağımız benzin değil, mobilyalarımız da bedavaya gelebilecek" demiş, kendinden de şu örneği vermişti: "Geçen yıl bir bilgisayar aldım ve para ödemedim. Bilgisayarın parasını Frequent Flyer'dan kazandığım seyahat puanlarıyla ödedim."
Toffler bu arada Avrupa Birliği ülkelerinde tek para birimi (Euro) yaratılma çabalarını gerçekçi bulmadığını da vurgulamış, dünyanın gidişatının tam tersine tek bir ülkede bile 6 - 7 ayrı para biriminin geçerli olabileceğini ve ülkelerin çoklu para birimine yönelebileceğini söylemiş, "güven duyulan kurumların eskiden olduğu gibi, gelecekte kendi paralarını çıkarttıklarını görürseniz şaşmayın" demişti.
Evet Toffler'a göre gelecekte eskiye dönüş yaşanacak, çoklu para birimine geçilebilecekti. Bankalararası, şirketlerarası ve mağazalararası kart savaşlarında sadık müşteri yaratabilmenin yolu da bir bakıma buralardan geçiyordu.

Daha önce de birkaç kez yazmıştım kredi kartı kullanmaktan pek hoşlanmadığımı. Zaten abartılı harcamalarım pek yoktur. Mecbur olmadıkça da kredi kartı kullanmazdım. Hatta değişik bankalardan bana gönderilen kredi kartlarını derhal makasla dörde kesip çöpe attığımı da daha önce yazmıştım galiba.
Mağaza alışveriş kartlarını kullandığım da pek söylenemez. Advantage Card için bile bu durum geçerlidir.
Ne var ki sonunda benim gibi demode ve kartlardan geri duran bir tüketicinin bile gönlünü çalmayı başardılar. Hatta ben, Mazhar Alanson'dan çok önce Garanti Bankası'nın Shop and Miles kredi kartına merak sardım. Hem yaptığım alışverişlerde hem de THY ile yaptığım seyahatlerde topladığım puanlarla bedava bilet alabiliyorum. Yıllardır ilk kez nakitten kredi kartına çok ciddi bir dönüş yaptırdı bana bu Shop and Miles.
Gönlümü çalan mağaza alışveriş kartı ise Gima'ya ait. Çünkü Mecidiyeköy'de evime en yakın market Gima. Mağaza ilk açıldığında kasiyer kız elime zorla bir Gima kartı tutuşturduğunda burun kıvırarak almış, uzun süre de "bu tür küçük işlerle uğraşamam" diyerek kullanmamıştım. Yok şu kadar puan toplarsanız şu marka zeytinyağı, yok bu kadar puan toplarsanız şu marka makarna... Bakalım ben o marka zeytinyağı ya da makarnaya meraklı mıyım? Mesela ben, Komili Sızma'dan başka zeytinyağını kesinlikle kullanmam.
Son dönemde ise yöntem değişti. Gima kartınızla yaptığınız aylık alışveriş miktarına göre size çek veriyorlar. Çeki alabilmeniz için aylık alışveriş alt limiti 50 milyon lira. 100 milyonu geçerseniz oran artıyor. 150 milyonu geçerseniz yeniden artıyor. Zaten Gima'dan alışveriş ediyordum. Ama bu yeni yöntemle, Akmerkez'e gittiğimde yaptığım Makrocenter kaçamaklarına da, Bebek'ten balık almalara da kesinlikle son verdim.