Bisikletin çevre, obezite, diyabet, ulaşım, spor, tasarruf ve trafik gibi pek çok alanda sorunlarımızın çözümünü içinde barındırdığının bilincinde olan ve kendi yöresinde özel yollar yaparak bisiklete binmeyi özendiren belediye başkanlarımız -özellikle tatil yörelerinde- eminim vardır. Ama benim aradığım Şişli, Bakırköy ya da Kadıköy gibi moda yaratabilecek, öncü olabilecek bir büyük ilçemiz. Hayalim, kaldırım kenarlarını park ederek işgal etmiş otomobillerin yerine, 80 santim genişliğinde bisiklet yolları yapılması ve o yollarda işine gidip gelen kravatlı, pardösülü, kır saçlı beyleri, tayyörlü iş kadınlarını görebilmek... Hatta belediye başkanının kendisi de ara sıra iş için otomobil yerine bisiklete binse mükemmel olur. Evet, bugünden itibaren bisikleti kendi bölgesinde moda haline getirecek bir belediye başkanı arıyorum. Öyle büyükşehir belediye başkanları falan değil, ilçe belediye başkanı olsun ki, kendi yetki alanında kısa sürede sonuç alabilsin. Okul olmadığı için çocukların tuvaletlerde eğitim yaptığı, kimi köylerinde ısınmak için tezek yakılan illerimizde, altlarına 300 - 350 bin YTL'lik Mercedes S 350'leri çekerek topluma kötü örnek olan valilerimiz de belki utanır! Valilerimizin, kel başa şimşir tarak misali peş peşe en lüks Mercedes almalarını konu eden yazılarıma, bisiklet tutkunlarından gelen destek mesajlarında da "Bisiklet bir ulaşım aracıdır" bilincinin Türkiye'de yerleştirilmesinin önemi vurgulanıyor.TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nden Dr. Tuncay Özışık, e - posta mesajında özetle diyor ki: "İşim dolayısıyla zaman zaman yurtdışına gidiyorum. Gidenler de görmüştür; Türkiye dışında her yerde 'Bisiklet bir vasıtadır' bilinci var. Bu yüzden de yollar, trafiğin akışı, yayaların davranışı hep ona göre. Ülkemizde ise maalesef 'Bisiklet bir oyuncaktır' zihniyeti hakim. Bisiklet bilinci, öncelikle eğitim kurumları çevresinde başlamalı, aileler ve öğretmenler bilinçlenmeli, ama yerel yönetimlerin ve medyanın desteği olmadan bisikletin yollarda çoğalması maalesef zor." Bisiklet oyuncaktır! AB'nin desteklediği ECF (www.ecf.com) üyesi olan Bisiklet Sevenler Derneği yetkilisi Murat Suyabatmaz ise bisikletin, trafikten spora, eğitimden turizme, sağlıktan çevreye, diyabetten son yıllarda süratle artan obeziteye pek çok soruna sıfır maliyetli çözüm getirdiğine dikkat çekiyor:"Trafik kısmen ferahlayabilir. Egzoz kirliliği azalır. Petrol tasarrufu sağlanır. En önemlisi sağlık ve spor giderleri azalıyor. Belçika'da toplum kaynaklarını daha yararlı kullanmak ve çevreye zararı azaltmak amacıyla, işine bisikletle gidip gelenlere km başına 0.50 euro iadesi ödeniyor. İşi 5 km mesafede olan, her ay 110 euro teşvik alıyor" diyor.Türkiye'de siyasilerin ve bürokratların, çevreye ve toplum kaynaklarına duyarlı davranmaları için daha ne kadar bekleyeceğiz? mtamer@milliyet.com.tr Büyük tasarruf sağlıyor