36 kişi hayatını yitirmiş; 5'i silahla öldürülmüş, 28 kişi yolu kapatan bir kamyon nedeniyle izdihamdan ezilmiş, 1 kişi panzerin altında kalarak can vermiş. Ve 30 yıl sonra orada bir anma yapılamayacak!Taksim Meydanı polislerin kutlamasına açık, yılbaşı partilerine açık, ama işçilerin anma törenine kapalı! Daha 3 hafta önce 8 Nisan günü Polis Haftası'nın Taksim Meydanı'nda kutlanmasında sakınca görmüyorsunuz, hatta bizzat Taksim'de yürüyenler arasında yer alıyorsunuz; ama DİSK ve demokratik kitle örgütleri Taksim Meydanı'nda toplanmak isteyince, İstanbul'un tüm yollarını keserek ve çevre illerden takviye polis kuvvetleri getirterek engellemeye çalışıyorsunuz. İstanbul Valisi Muammer Güler'e bir soru: 1 Mayıs 1977 günü Taksim Meydanı'nda öldürülenler valilik mensupları olsaydı, siz onları dün öldürüldükleri yerde anma gereği duymayacak mıydınız? Dün TV kanallarındaki haliniz neydi öyle? "Kanunsuz eylemi engellemek zorundaydık. Aldığımız önlemler, illegal örgütlerin enterne edilmesine yönelikti." İstanbul Emniyeti, demek ki ancak trafiği kesip 12 milyonluk kentte hayatı felç etmek suretiyle emniyeti sağlayabiliyor. Bu emniyetin aczini gösterir. Galata Köprüsü'nde, Ümraniye'de, Boğaz Köprüsü'nde trafik tamamen durmuş. Polisler, servis otobüslerindeki vatandaşları bile teker teker arıyor, tipini beğenmediklerini otobüsten indiriyor. Sembolik bir anma törenine, resmi dünyanın Soğuk Savaş döneminden kalma tabularıyla yaklaşılıyor. Taksim'de yüksek binaların tepesine yerleştirilmiş polis kameralarıyla, meydanın her santimetrekaresi, anında Vatan Caddesi'ndeki merkezden izleniyor. Ama TV'lere canlı yayın yasağı var. Enterne etmek mi? Ortada eylem falan yok, ama polis Dolmabahçe'de ve Beşiktaş'ta toplananların, Taksim'e yaklaşmaya çalışanların üzerine su fışkırtıyor, biber gazı atıyor... Gözaltına alınanların sayısı her yarım saatte bir 100'er 100'er artıyor.Ben her zamanki gibi sabah 8'de evden çıkıp 8.30'da gazeteye ulaşmışım, ama millet yollarda perişan. Milyonlarca İstanbullu yollarda mahsur, İstanbul Emniyeti'nin marifetiyle 3-4 saat gözaltında tutuluyorlar.Bu arada AKP hükümetinin üzerine titrediği İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda ilk seans, İstanbul Emniyeti sayesinde yarım saat geç açılabiliyor. Aynı saatlerde Devlet Bakanı Ali Babacan pek çok kanalda canlı yayında, "piyasaları yatıştırmakla" meşgul. Neden biber gazı? Peki sonuç ne oldu?DİSK geri adım atmadı, Valilik atmak zorunda kaldı.Borsa düştü. 12 Eylül'den bu yana ilk kez 1 Mayıs Taksim'de kutlanabildi.Kızım dahil olan - biteni TV'den izleyen gençler, sonunda Taksim'e ulaşmayı başaran, saçları ağarmış, gerdanları sarkmış, göbekli amcaların hangi sebeple "enterne edilmek istendiklerini" anlayamadılar; polis sayısının gösterici sayısından fazla olmasına hiç anlam veremediler. "Herhalde AKP 29 Nisan Çağlayan Mitingi'nin intikamını alıyor" dediler.Türkiye'deki siyaset, artık halka açılıyor. Yetkililere düşen "kolaylaştırıcı" olmaktır; tabii önce durumu idrak etmeleri gerek! mtamer@milliyet.com.tr Siyaseti halka açmak
Özay Şendir
Küfür çok ayıp, geçmişi yazmak yeter...
6 Haziran 2025
Abbas Güçlü
Yaşadığımız toprakların farkında mıyız?..
6 Haziran 2025
Zafer Şahin
Senin kısmetine Kent Lokantası düştü İstanbul
6 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş tamtamları ile barış olur mu?
6 Haziran 2025
Mehmet Tez
Pink Floyd, Live in Pompeii: Woodstock’ın tam tersi
6 Haziran 2025