Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bunlar rekor sayılabilecek bir süratle elimize aldığımız potansiyel bir krizin floş royalidir.Ama piyasalar risk karşısında Indiana Jones gibi soğukkanlı. Dün piyasa aktörleri arasında küçük bir araştırma yaptım ve onlardan şunları duydum.Türkiye finans sektöründeki genel müdür ve analistlerin çoğu artık Türktür. Bunların krize yaklaşımı temkinli ve soğukkanlı oldu. Dışarıya yazdıkları raporlarda, risklerin arttığını belirtmekle beraber paniğe kapılmak için neden olmadığının altını çizdiler. Eskiden bir orgeneralin üniformasından düğme kopsa piyasalar paniklerdi. Ordu hükümete muhtıra verdi, hükümet orduya kafa tutu. Temmuzda sonucu kestirilemeyen bir erken seçim yapılacak. Cumhurbaşkanlığı seçimi, fitili yanık barut fıçısı gibi, önümüzde duruyor. Anayasa değişiklikleri gündemde. Hazine bonosu ve hisse senedi piyasasına, çoğunluğu yabancı, büyük oyuncular egemendir. Yabancı yatırımları 75 milyar dolar civarındadır. Büyük yatırımcılar daha deneyimli, uzak bakışlıdır ve siyasi gürültüye pabuç bırakmazlar.Türkiye büyük kalkınmakta ülkeler arasında en yüksek faizi ödüyor. Japonya'da üç aylık faiz yüzde 0.50, Amerika Birleşik Devletleri'nde yüzde 5 civarında iken, Türkiye'de yüzde 19'un üzerindedir. Kimse bu cömert ineğin faiz sütü kesilsin istemiyor.Ekonominin temel göstergeleri uzun yollardan beri olmadığı kadar sağlamdır.Ve, son olarak, herkes (morarmamış yeri kalmamış bizler ve bütün dünya) artık Türkiye krizlerinde uzmanlaştı, boksörlerin yumruk yiye yiye yere yıkılmamakta uzmanlaşması gibi.Bu fenomen bir açıdan iyi, bir açıdan iyi değildir. İyi tarafı, ekonominin 2001'de olduğu gibi dev bir devalüasyon halinde tepemize yıkılmamasıdır. Kötü tarafı, siyasi aktörlerin (buna askerler dahildir) "Nasıl olsa ekonomiye bir şey olmaz" savıyla temkini elden bırakmalarıdır. Büyükler egemen Herhalükârda, kriz iz bırakmadan kaybolmayacak. Hükümetin cumhurbaşkanlığı seçimini kötü yönetmesi Türkiye'nin "orada ne olacağı belli olmayan ülke" imajını tazeledi. Düzelmekte olan ilerinin görülme olgusu yerini geleneksel belirsizliğe bıraktı.Sonucu daha uzun vadeli olacak bir başka şey daha ortaya çıktı:AKP'nin kaderine hâkim olan Erdoğan-Gül-Arınç üçlüsünün rasyonel davranma becerisi ve tecrübesi, ihtiras ve ideolojik saplantılarından azdır.Bu üçlü daha önce Merkez Bankası Başkanı'nın değişmesi veya görevde kalması gündeme geldiğinde ekonomik kriz riskini göze alarak bir İslam bankacısını guvernör adayı olarak milletin önüne sürdü. Birkaç gün önce daha önemli bir göreve bir siyasi İslamcıyı getirmek için daha büyük risk aldı.Erdoğan-Gül-Arınç için Çankaya siyasi İslamın Everest'idir. Oraya AKP bayrağını dikmek onlar için her şeyden önemlidir. mmunir@milliyet.com.tr Siyasi İslam'ın Everest'i