Metin Münir

Metin Münir

mmunir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şekerbank'ın hâkim ortağın elindeki hisselerin yarısını TuranAlem Menkul Kıymetler JSC'ye satma sürecinde bunu bir defa daha gördük.Konuyu sizlere şöyle özetleyeyim:Şekerbank'ın yaklaşık % 46'sı halka açıktı. Geriye kalan hisselerin neredeyse tamamı Şekerbank personeli vakfına ve sosyal sigorta sandığına aittir. Yani banka kendi personelinin temsilcileri tarafından yönetilmektedir. İş Bankası gibi.Satıştan bir süre önce vakıf ve sandık, borsadan yaptıkları alımlarla paylarını yaklaşık % 52'den % 68'e çıkardılar. Bu yasal bir uygulamadır. Şekerbank'ı dikkatle izleyenler oran değişikliğini bankanın web sitesinde görebilirdi. Sermaye yapısındaki değişikliğin önemi şudur: Türkiye küçük yatırımcı cenneti değildir. Yasaya göre şirket sermayesinin en az 2/3'üne sahip ortaklar çağrı muafiyeti kararı alabilir. Çağrı muafiyeti, "Şirket satıldığında yeni ortak, halka açık hisseleri satın almayacak" demektir. Nitekim TuranAlem anlaşmasından sonra Şekerbank, muafiyet için Sermaye Piyasası Kurumu'na (SPK) başvuracağını açıkladı. Ancak geç açıkladı.Gerisini borsa konularında uzman olan bir kaynaktan dinleyelim:"Satılma kararından hemen önce, Haziran 21'de Şekerbank hissesi 9.35 YTL ile yılın en yüksek düzeyine çıktı. Haziran 22'de Şekerbank'ın %34 hissesinin hisse başına 10 YTL'den satılacağı açıklandı. Ancak aynı gün TuranAlem'in halka açık hisseleri satın almak istemediği açıklanınca Şekerbank hisseleri tepetaklak oldu. Temmuz 10'da hisseler bu yılın en düşük fiyatı olan 4.60 YTL'ye kadar düştü. Yani hisseler 20 günde yarı yarıya değer kaybetti." Bu olguda düzenleyici ve denetleyici otoritelerin incelemesi gereken bir şey var.Şekerbank, TuranAlem satışını borsaya saat 9.05'te açıkladı. Çağrı muafiyeti isteneceğini aynı gün saat 10.12'de. Çağrının geç açıklanması normal değildir.İlk açıklama ile ikinci açıklama arasında çağrı muafiyeti istenmeyeceğini hesaplayıp hisse alanlar kazık yemiş olduklarını hissederlerse -aldığım mektuplardan bunun böyle olduğunu anlıyorum- onları haksız bulamayız. Açıklama geç yapıldı Borsa uzmanının bu konudaki görüşü: "Çağrı yapılmayacağının saat 10.12'de gelmesi ve o esnada bu bilgiye sahip kişilerin yoğun satışlar yapmış olması tabii ki büyük bir suç. Çok büyük bir ihtimalle 'imnsader trading' (içeriden bilgisi olanların yaptığı alım satım). Bu konuda zarar görenler suç duyurusunda bulunmakta çok haklılar."İki açıklamanın aynı anda yapılması gerekiyordu. Şekerbank ilk açıklamayı yaptığında çağrı muafiyeti isteneceğini bildiğine göre, bunu borsadan üç saat neden sakladı?Şeffaflıkla bağdaşmayan bir ikinci durum bankanın hangi kurumla satış görüşmesi yapıyor olduğunun açıklanmamasıdır. Bu ketumiyet, küçük ortakları TuranAlem'le ortak olup olmamak durumunu iş işten geçmeden değerlendirmekten mahrum bıraktı.Bunlara hisselerin gerçek alıcısının TuranAlem Menkul Kıymetler JSC değil, bunun ana şirketi olan Bank TuranAlem'in adı açıklanmamış bazı hissedarları olduğu bilgisini de eklemek gerekir.Çağrı muafiyetinin tek nedeni TuranAlem'in Şekerbank alım faturasını kabartmamaktır. Bu küçük hissedarları mağdur etmek için yeterli bir neden mi? mmunir@milliyet.com.tr Zarar görenler ne olacak?