İmarda mühendis ve mimara yer yok

18 Haziran 2018

Geçen Cumartesi (16 Haziran) burada yayımlanan ‘İmar ve yapı güvenliği’ başlıklı yazımda, yapıların bilimsel anlamda güvenliğini sağlama yönündeki çalışmaların önemine değinmiştim.

İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Gürkan Erdoğan, bu konuda önemli bir gelişme olduğunu belirterek şu bilgileri verdi:

***

“02 Mayıs’ta Resmi Gazete`de yayımlanan tebliğ ile yürürlüğe giren Yapı Ruhsatı Form Standartları ile yapı ruhsatlarında; proje müellifleri ile şantiye şefi mühendis, mimar ve yapı denetçilerinin imzalarının yer aldığı bölümler kaldırıldı.

31 Mayıs 2018 tarihinde Mekânsal Adres Kayıt Sistemi’nde değişiklik yapılarak uygulamaya da geçildi.

Bu uygulama ‘sahte mühendisliğin’ önünü sonuna kadar açmış olacak ve hem kamusal hem de mesleki anlamda ciddi sorunları beraberinde getirecektir.

Bu uygulamaya, ileride telafisi olmayan sonuçlar doğuracağı için son verilmelidir.

Meslektaşlarımızın hizmet ürettiği ve isimlerinin yazılı olduğu bir belge olan yapı ruhsatının, bilgileri dışında oluşturulması kabul edilemez.

Yazının Devamı

İmar ve yapı güvenliği

16 Haziran 2018

Toplam 13 milyonu aşkın kaçak yapıyı yasal hale getirecek İmar Barışı süreci başladı. İzmir’de de yüzbinlerce kaçak bina yasallaşacak.
Önce konuyla ilgili bilimsel meslek odasının görüşlerine bakalım.
İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Alınç süreci değerlendiren bir rapor hazırladı.
Rapor özetle şöyle:

***

“Bir deprem ülkesinde, özellikle çok yakında gerçek-leşmesi bilimsel olarak kesinlik kazanmış bir İstanbul depremi söz konusuyken böylesi bir çalışma, akla, mantığa ve vicdana aykırıdır.
‘Yapının depreme dayanıklılığı ve yapının fen ve sanat norm ve standartlarına aykırılığı hususu yapı malikinin sorumluluğundadır’ deniyor.

Yazının Devamı

Çevre karnemiz

9 Haziran 2018

Her yıl tüm dünyada içinde bulunduğumuz 5-12 Haziran tarihleri Çevre Farkındalık Haftası olarak değerlendiriliyor.

İzmir’de bu anlamda neler oldu bakalım.

Öncelikle İzmir ve Manisa’nın 1/100.00 binlik planları yapıldı.

İzmir’de büyük bölümü orman ve yeşil alan olan 1400 hektar alan imara açıldı. Önemli bölümü, 1. Derece Sit kapsamındaydı.

Bu kadar da değil. İzmir’de maden arama, işletme amaçlı madencilik faaliyetlerine yönelik olarak Orman Kanunu’nun 16’ncı maddesi hükmü gereğince 1.839 hektar alanda verilmiş devam eden izin bulunuyor.

Yani İzmir’de 1 milyon 839 bin metrekare orman alanı, taşocağı ve maden arama izinleri ile geçmiş yıllarda yok edildi.

***

Dahası da var. İzmir 1 ve 3 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma kurulları İzmir genelinde pek çok değişik yerde sit derecelerini değiştirme kararı aldı. Bu kararla binlerce hektar orman alanında yapılaşmanın önü açıldı.

Yazının Devamı

Kamu arazileri yine satılıyor

4 Haziran 2018

İzmir’de de kamu arazisi satışı her geçen yıl daha da artan oranlarla devam ediyor.

Geçen Nisan ve Mayıs aylarında Hazine’ye ait arazilerden Konak sınırlarında 15 ayrı perseldeki 11 bin metrekarelik bölümü satıldı. Bu satışlardan 25 milyon liranın üzerinde gelir elde edildi.

Nisan Ayı içinde Kınık’da yapılan satışla 15 bin metrekare kamu arazisi özelleşti.

Çeşme’de kiralamalarla birlikte 42 bin metrekare kamu arazisi gitti.

***

Menemen, Menderes ve Buca’da tam 400 bin metkrekare kamu arazisi kiralandı. Karaburun Eğlenhoca’da Mayıs ayı içinde ise 11 ayrı parseldeki 130 bin metrekare kamu arazisi kiralanarak elden çıkarıldı.

Bu kadar da değil. Karayolları Genel Müdürlüğü de Çeşme’deki 633 metrekarelik arazisini 1.2 milyon lira bedelle satılığa çıkardı.

Satış ihalesi 30 Nisan’da gerçekleştirilecek. Çiftlik Mahallesi’ndeki söz konusu arsanın yerine konut yapılacak.

Yazının Devamı

İmar yetkisi olan kurumlar

2 Haziran 2018

Son zamanlarda İzmir’in değişik ilçelerin çok çeşitli kurumlarınca yapılan imar plan değişikleri dikkat çekiyor.

Çeşme’de, Ödemiş’te, Buca’da, Tire’de, Karabağlar’da, Bergama’da, Aliağa’da, Bornova’da, Kemalpaşa’da ve Menemen’de Toplu Konut İdaresi, İller Bankası gibi kurumlarca yapılan önemli plan değişikleri var.

Planlama konusundaki bu durum bir süredir devam ediyor.

Bornova Ağaçlı Yol’daki Karayolları Genel Müdürlüğü arazilerinin ‘Bölgesel Park’ olan planlarının değiştirilerek yapılaşmaya açılması, Balçova’da baraj havzalarına imar verilmesi, Karşıyaka’da binlerce dönüm araziye ayrıcalıklı imar hakları tanınması, İzmir ve Manisa’nın 1/100 binlik planlamalarının yerel yönetimlere ve İzmirlilere sorulmadan yapılması bu anlayışın ürünleri.

***

En çarpıcı örneklerden biri de Hacılarkırı’nda yaşandı. Hacılarkırı’nda 136 bin metrekarelik(136 dönüm) alan Askeri Bölge’den çıkarılarak Maliye Bakanlığı’na verildi. Maliye Bakanlığı da bu alanı TOKİ’ye devretti.

TOKİ de yine kendi imar yetkisini kullanarak bu arazinin imar planını değiştirdi.

Yeni planlarda arazi, konut dışı kentsel çalışma alanı olarak ilan edildi. 5 kata kadar imar hakkı tanındı.

Yazının Devamı

İzmirli, 11 yıldır 100 ton nükleer atıkla yaşıyor

28 Mayıs 2018

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) 2007’de yayımladığı raporla, Gaziemir’de Akçay Caddesi üzerindeki bir fabrikanın çevresinde radyasyonlu atıkların gömülü olduğu bir alan tespit edildi.

Fabrikada ‘radyoaktif kaynak’ olduğu ve bu malzemelerin Türkiye’de bulunmadığı belirtildi.

Radyasyonun ‘Europium 152’ adı verilen bir malzemeden bulaşmış olabileceği, bu malzemenin de nükleer santrallerde kullanıldığı ve Türkiye’ye getirilmesinin de yasak olduğu ifade edildi. Tehlikeli atıkların 100 tonun üzerinde olduğu tahmin edildi. Toprak altına gömülen miktarı ise kimse bilmiyordu.

***

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Helil İnay Kınay, konuyla ilgili raporlarını açıkladı. Ana hatlarıyla şöyle:

Nükleer atıklar ile ilgili 11 yıllık süreçte gelebildiğimiz noktada ne yazık ki İzmir halkı nükleer atıklarla birlikte yaşamaya devam ediyor.

Ülkemize girişi yasak olan ve kaçak yollarla giriş yapmış olan nükleer atıklarla ilgili 2007 yılından bugüne kadar herhangi bir işlem yapılmadı. Öte yandan, 10 Ağustos 2017’de ÇED olumlu belgesi verildiği halde Gaziemir’deki radyoaktif bulaşıklı atıkların ayrıştırılması ve bertarafı projesi bir türlü başlamadı. Fabrika sahasında bulunan tehlikeli

Yazının Devamı

Kuşların hocasına ‘Bilime Hizmet Ödülü’

26 Mayıs 2018

36 yıllık akademik hayatının tamamını Kuş Cenneti için harcadı.
Gediz Deltası’ndaki İzmir Kuş Cenneti’nin korunması, geliştirilmesi, bilim dünyasına ve kamuoyuna tanıtılması için mücadele etti.
Amacına da büyük ölçüde ulaştı. Kuş Cenneti; Orman Bakanlığı’nca Yaban Hayatı Koruma Sahası ve sit alanı ilan edildi.
Dahası Uluslararası Ramsar Anlaşması ile de koruma altına alındı.

Bütün bu çabalar Prof. Sıkı’ya prestijli bir ödül getirdi. Sıkı’ya Akdeniz Üniversitesi tarafından 2017 yılı “Bilime Hizmet Ödülü” verilmesine karar verildi.
Bu karar; Ulusal Danışma Kurulu, Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Mühendislik Fakültesi Yönetim Kurullarının ortak toplantısında yapılan nihai değerlendirme sonucunda alındı.

Yazının Devamı

Futbolun ilk oynandığı yer son şampiyonu belirledi

21 Mayıs 2018

İzmir Limanı’na 1827’de yanaşan Fransız bandıralı geminin yolcuları arasında, Türk spor tarihine geçecek La Fontaine ailesi de vardı.La Fontaine ailesi aslen Fransızdı. İngiliz Parlamentosu’nun özel izniyle İngiliz vatandaşlığına kabul edilmişlerdi. İngiliz Kralı adına Osmanlı topraklarında ticaret yapma hakkı verilen La Fontaine’ler, zamanla İzmir’deki diğer köklü ailelerle önemli ilişkiler kurdu.
Ailenin büyük oğlu James, futbol sevdalısıydı. İyi de bir oyuncuydu. Ama, futbola asıl katkısı organizasyon anlamında oldu.
Türkiye’de ilk futbol maçı, James La Fontaine’nin çabalarıyla İzmir’de İngiliz denizciler ile Bornova’da yaşayan İngiliz gençleri arasında 1890’da oynandı.

***

James La Fontaine, İzmir’de ikamet eden ailesi ve şehirde yaşayan diğer İngiliz aileleriyle birlikte 1894’te Bournabat (Bornova) adlı futbol ve ragbi kulübünü kurdu.Aynı yıl, yine İzmir’de bu ailelerin katkılarıyla Football Club Smyrna (İzmir Futbol Kulübü) kuruldu. Bu İzmir takımı, 1906’da yapılan Ara Olimpiyatlar’a katıldı ve ikinci oldu.Ama, James La Fontaine’in asıl büyük katkısı, Türkiye’de ilk futbol liginin kurulması aşamasında oldu. James La Fontaine, 1890’lı yıllarda İzmir’deki Rum ve Ermeni

Yazının Devamı