Amerika’da kuruşlar tarihe karışıyor

Obama, kuruşları piyasadan kaldırmaya karar verdi. Çünkü üretimi kendi değerinden fazla olan bu küçük demir kuruşlar, devleti büyük bir kayba uğratıyor

Alışverişte artık neredeyse hemen hemen hiç kullanmadığınız ama varlığını hep hissettiğiniz, çantanızın dibinde, ceketinizin cebinde belki de evdeki kumbarada, bir kutuda kalmış kuruşlar. Sinir bozucu ama gerekli.
New York gibi bir kentte her şeyin elektronikleşmesi hayatımızdaki bazı köklü objelerin de yok olmasına neden olmaya başladı. Bu küçük demir paralar bu kez gerçekten yok oluyor.
Kendisi küçük kuruşların etkisi çok büyük. O kadar büyük ki Obama artık kuruşları piyasadan kaldırmaya karar verdi. Her bir kuruşun üretimi için harcanılan para 2.4 kuruş... Dolayısıyla üretimi kendi değerinden fazla olan bu küçük demir kuruşlar, devleti büyük bir kayba uğratıyor. Devlet kuruş üretiminden 2009 yılında 19.8 milyon dolar kaybetmiş. Bu kayıp 2010 yılında 27.4 milyona çıkmış, 2011 yılında ise 60.2 milyon dolara... Bu paralar başka yatırımlar sağlanabilecek kadar yüksek.
Kimi, kuruş eskiden kalma bir nostalji ürünü dese de kimisi için bu yasanın uygulanması şart: “Eskiden 1 kuruş ile birkaç yumurta alabilirdik, artık 1 kuruş kendisini bile satın alamıyor” diyorlar.

Bu alışveriş başka alışveriş

* Yeni bir alışveriş şekli gelişti New York’ta; pop-up store’lar. Yolda yürürken “Aa burada çok güzel bir mağaza vardı ama kapanmış galiba” dedirten mağazalar bunlar. İki ile yedi gün arası açık kalıyor. Ürünlerin satışı bitince ise mağaza da kapanıyor.
* Bu çabuk açılıp kapanan mağazaların başka bir örneği ise, “Start-up Store” olarak adlandırılan, yeni kurulmuş markalara ev sahipliği yapanlar. Amaçları yeni markaları bir araya getirip müşteriye yenilik, tasarımcıya destek sağlamak. Start-Up Store’lar kendilerine “Günümüzdeki e-ticaret sitelerinin mağazalaşmış haliyiz” diyorlar.
* Bir de “rent the runway”ler var yani “podyumu kirala”. Bu mağazanın stratejisi her özel gece için kıyafet satın almaktan sıkılanlara çözüm getirmek. Dört ila sekiz günlük kiraladığınız gece elbiselerini işiniz bittikten sonra geri götürebiliyorsunuz.
* Geçen sene kurulan Shopkick iPhone uygulaması şu an hemen hemen her New York’lunun “cebinde”. Shopkick’in amacı her mağazaya girdiğinizde size puan ya da ödül toplatmak.
Bu şekilde fiziksel olarak mağazaya girdiğinizde mağazanın ödül puanları veya ödül ürünleri cebinize geliyor, ee tabii siz de bu arada mağazaya girmiş bulunuyorsunuz, gelmişken alışveriş de yapmak lazım...
* Fakat bazen mağazaya gitmek ve alışveriş yapmak çok keyifli veya kolay olmuyor. Özellikle Manhattan’da. Herkesin koşuşturduğu bu adada, yemek alışverişi yapmaya vakti olmayanlar için yaratılmış başka bir alışveriş şekli daha var; “freshdirect”. Bu alışveriş şekli internet üzerinden yemek alışverişlerinizi yapmanızı sağlıyor. Her şey taze, her istediğiniz marka, boyut, seçenek var. Seçimlerinizi yaptıktan sonra günler sonra değil, birkaç saat içinde evinize teslim ediliyor.

Bazen sokakta yürürken “Bugün bir şey var ama ne?” dersiniz ya, bu hafta da New York’lular kendilerine bu soruyu sıkça sordu. Sokaklar daha bir şık geldi herkesin gözüne, insanlar çok daha güzel... Bu hafta New York Moda Haftası’ydı, her köşede ünlü bir tasarımcıyla karşılaşmak mümkündü. New York’ta toplanan tasarımcılar ve moda editörleri sokaklara ayrı bir şıklık kattı. Moda haftasından etkilenen her New York’lu ise kendini mağazalara attı.