Nazlıcan Göksu

Nazlıcan Göksu

-

Tüm Yazıları

Hâlâ en geçerli New York’lu olma ritüellerinden biri beyzbol maçına gitmek. Pek çok yönden diğer sporlardan ayrılan beyzbolu izlemek için stadyuma gitmek eşine az rastlanır bir eğlence vaat ediyor

Teknik olarak, 10 senedir bu kentte yaşıyorsanız New York’lu sayılıyorsunuz. Ama eğer bindiğiniz taksiye yolu tarif edebiliyorsanız, karşıdan karşıya geçerken arabaların size yol vermesini sağlayabiliyorsanız ve metroya binerken haritaya bakmadan ineceğiniz durağı biliyorsanız da New York’lu olmuşsunuz denebilir. Yine de sizi gerçek bir
New York’lu yapacak olanların başında beyzbol maçına gitmek gelir.
Beyzbol hakkında hiçbir şey bilmeyenin bile evinde bir beyzbol şapkası var bu kentte. Kimi için çok “erkeksi” kimi içinde çok “sıkıcı” olan bu spor aslında var olan en entellektüel sporlardan biri.

Kadın-erkek farkı yok denecek kadar az
Fransız ve İngiliz kökenli olan bu sporun tarihi 1344’lere kadar uzanıyor. Bugün bir beyzbol maçına gitmek hâlâ en geçerli New York’lu olma ritüellerinden. Yüzlerce teknik, binlerce sayı tarzı ve milyonlarca hikaye barındıran bu sporun ikonlaşmış isimleri yaşça çok genç, taraflarlarsa her yaştan. Kadın-erkek farkı ise yok denebilecek kadar az.
Bir beyzbol stadyumu, bir futbol stadyumundan çok farklı. Hatta oyun, oyunu izleyenler ve oyun sırasında izleyenlerin yedikleri yemekler de öyle...
Bir hafta sonu eğlencesi olarak yer edinmiş olan bu maçlara gitmek büyük ayrıcalık. Taraftar ne çok bağırıyor ne de karşı takıma saldırıyor. Sahadaki her oyuncu topu düşünerek atıyor ve eğer oyuncu sayı yaparsa bunu kutlamak için maçtan önce kendi seçtiği şarkı çalıyor stadyumda... Böylece hangi oyuncunun sayı yaptığı en arka sıralardan bile anlaşılıyor çünkü kutlama onun adına oluyor.
New York’un en ünlü hamburgercileri, sosisli sandviççileri resmen stadyumda restoran açmışlar. Oyun kimi zaman üç saat sürdüğü için yemek molası şart. Bu molayı vermişken de New York’luyu New York’lu yapan sosisli ve bira kombinasyonu en mükemmel tercih olabiliyor. Fakat burası New York... Sağlık ve dış görünüş her zaman önemli. Böyle bir ortamda bile yemek seçiminizi kaloriye göre yapmanız gerekiyor.
“Madem New York’ta bir maç izlemeye geldiniz o zaman biraz eğlenin” diyen bir bölüm de var bu stadyumlarda. “Parti” bölümü olarak adlandırılan bölümden bilet alırsanız, sınırsız içki ve müzik eşliğinde izliyorsunuz maçı. Kimi zaman stadyumun kameraları size dönüyor ve siz dans ederken bir anda milyonlarca kişi sizi izliyor. İstemediğiniz görüntüler vermeniz de çok mümkün fakat yapacak bir şey yok, burası New York.

Haberin Devamı

New York’lu olacağım diyen bir beyzbol maçına gitmeli

Haberin Devamı

Gülümseyin ve yanınızdakini öpün

Beyzbol maçı sırasında kimi zaman da kameralar stadyumda birbirini tanımayan ama yan yana oturan bir kadın ve bir erkeğe dönüyor. “Kiss cam” (öpücük kamerası) olarak adlandırılan bu kameraya yakalanırsanız, yanınızdakini öpmek zorunda kalıyorsunuz, hem de bütün stadyum sizi izlerken... Çok ünlü olan bu öpücük kamerası kimi zaman ünlü isimleri de yakalayıp zor anlar yaşatabiliyor. Kamera sizi buluyorsa kuralı bozmanız imkansız.
Öpücük kamerası sadece beyzbol stadyumlarında yok. Bu kadar spor olan şehirde, bir o kadar da romantizm var.
Geçen yaz Amerika ve Brezilya arasındaki bir basketbol maçına katılan Barack Obama ve eşi Michelle Obama da bu kameranın mağduru olmuş, tarafların çığlıklarına dayanamayıp kuralı bozmamışlardı.