YazarlarNihayet İş güvencesini hatırladılar

Nihayet İş güvencesini hatırladılar

16.02.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Nihayet İş güvencesini hatırladılar

Nihayet İş güvencesini hatırladılar

Atilla ÖZSEVER

ILO'nun iş güvencesiyle ilgili 158 sayılı sözleşmesinin TBMM'de onaylanmasından bu yana 4 yıl geçti ancak yasası çıkmadı. Sonunda Türk - İş, meclise sunulmak üzere kendisi yasa hazırlamaya karar verdi
ÇALIŞANLARIN en önemli sorunlarından biri olan iş güvencesi, sendikaların gündemine nihayet aktif olarak girdi. İş güvencesiyle ilgili ILO'nun 158 sayılı sözleşmesinin TBMM'de onaylanmasından bu yana 4 yıl geçmesine rağmen hükümetler iç hukuka uygun bir yasa çıkarmadılar. Sonunda Türk - İş, meclise sunulmak üzere kendisi yasa hazırlamaya karar verdi.
158 sayılı ILO sözleşmesi, işten çıkarma nedenlerinin belirtilmesini, işçinin haksız nedenlerle işten çıkarılması halinde mahkemeye başvurup işe iade ya da tazminat hakkına sahip olmasını öngörüyor.
SHP'li Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay'ın döneminde gündeme gelen 158 sayılı ILO sözleşmesi, 11 Aralık 1992 tarihinde Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından veto edildi. ILO sözleşmesi tekrar TBMM'ye gönderildi. Meclis, 9 Haziran 1994 tarihinde bu sözleşmenin onaylanmasını uygun buldu. Sıra, 158 sayılı sözleşmeye uygun olarak iç hukukumuzda da iş güvencesi yasası çıkarılmasına geldi. Ancak yaklaşık 4 yıl geçmesine rağmen böyle bir yasa çıkartılmadı.
Türk - İş, 17 Şubat'ta yapacağı toplantıda 158 sayılı ILO sözleşmesine uygun olarak bir yasa taslağı hazırlayacak. Taslak, Başkanlar Kurulu ya da Yönetim Kurulu'nun görüşü alındıktan sonra TBMM'ye sunulacak. 17 Şubat'taki toplantıda iş güvencesinin yanısıra kaçak işçilik konusu da ele alınacak. Türk - İş, sendikacılardan oluşan en az bin kişilik bir grup halinde iş güvencesi taslağını meclisteki siyasi parti temsilcilerine iletecek.
Türk - İş'in iş güvencesi gibi tüm işçi sınıfını ilgilendiren bir konuda neden tek başına davrandığı, DİSK ve Hak - İş'le ortak bir çalışmaya girmediği de anlaşılamadı. 3 işçi konfederasyonunun birlikte hazırlayacağı ve ortak tavır koyacağı bir girişimin daha etkili olacağı kanısındayız...

ULUSLARARASI Hür İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (ICFTU) yayın organı "Trade Union World"ün Aralık 1997 sayısında küreselleşmenin kadın işgücünde yarattığı sorunlar inceleniyor. "Kadınlar küreselleşmenin bedelini nerede ödüyorlar" başlığı taşıyan incelemede çeşitli ülkelerden örnekler veriliyor:
FİJİ: Düşük ücretler ve kötü çalışma koşulları ülkenin dış ticareti için bir avantaj. İşçiler sendikal haklarını kazanmak için büyük bir mücadele veriyorlar. Özellikle kadın işçiler kötü çalışma koşulları altında en çok ezilen kitleyi temsil ediyor. Fijili kadın işçiler, yoğun bir cinsel ayrımcılıkla da karşı karşıya. Kadınlar, çalışabilmek için düşük ücret, uzun çalışma saatleri, cinsel taciz, ücretsiz fazla mesaiyi kabul etmek zorundalar. Üstelik iş güvenceleri ve yıllık izinleri de yok.
BENİN: Orta Afrika ülkelerinden Benin, çalışma yaşamında ILO prensiplerini kabul etmiş durumda. Fakat bu durum, pamuk ihracıyla geçinen ülkede fiyatları düşük tutmak için cinsel ayrımcılığın sürmesi gerçeğini değiştirmiyor. Çalışan kadınlar hep ikinci sınıf rolü oynamak zorunda.
ŞİLİ: Bu ülkede yasal düzenlemeler ile gerçek arasında büyük farklar var. Çalışan kadınlar, aynı işi yapan erkeklerin ücretlerinin sadece yüzde 71'ini kazanıyorlar. Üniversite mezunu kadınlarda bu oran yüzde 55'e düşüyor. Yasaların doğum yapan kadını koruyucu hükümleri nedeniyle işverenler kadınları işe almamakta diretiyorlar. Hatta bazı işyerlerinde kadınlar işe alınırken hamilelik testine bile tabi tutulabiliyor.
MEKSİKA: Bu ülkede de ILO prensiplerini kabul etmesine rağmen kadınlar için eşit işe eşit ücret prensibi uzak bir hayal gibi görünüyor. Genellikle düşük ücretli işlerde çalıştırılan kadınların işe girerken hamilelik testine tabi tutulması normal bir uygulama. İşverenlerin hamile kalan kadınları tazminatlarını ödememek için zor koşullarda çalıştırıp istifaya zorlaması da yaygın bir uygulama.

HABER bültenlerinde halkın somut sorunlarına eğilen Flash TV, zorunlu tasarruf konusundaki gasbı da gündeme getirdi. Bu konuda kampanya açan Flash TV yetkilileri, "Hakkımızı istiyoruz" başlıklı dilekçe için 2 milyonu aşkın imza toplandığını belirttiler.
İmza kampanyasının metninde, enflasyonun yüzde 100 olduğu, rant kesimine yüzde 150 faiz verildiği bir ortamda çalışanların zorunlu tasarruf fonundaki birikimlerinin yüzde 17 ile nemalandırılması protesto edildi. Kampanya metninde bu haksızlığın en kısa zamanda düzeltilmesi istendi. Kampanyaya, Türk - İş, DİSK, Hak - İş, KESK, Kamu - Sen ve Memur - Sen başkanları da imza attı. İmzaların bugün toplu olarak Çalışma Bakanlığı'na iletilmesi bekleniyor.
Kampanyadaki taleplerin; zorunlu tasarruf uygulamasının durdurulması, ana paranın nemasıyla birlikte çalışanlara geri ödenmesi ve yüzde 3'lük işveren katkısının ücretlere ilave edilmesi gibi somut ifade edilmesinin daha uygun olacağı kanısındayız. Ayrıca sendikaların bu talepler için hükümete belirli bir süre tanıyıp bu süre sonunda gereken yasal girişimlerin yapılmaması halinde ortak eyleme geçeceği de belirtilebilir.
Flash TV'nin bu kampanyasını desteklerken Milliyet'in de birkaç kez böyle kampanyalar düzenleyip Refahyol dönemindeki yasanın veto ettirilmesine katkıda bulunduğunu ve yüzde 17'lik nema oranına dikkat çeken ilk yayın organı olduğunu hatırlatmak isteriz. Flash TV'nin de basın organları arasındaki dayanışma açısından bu tür girişimlere duyarlı olmasını dileriz...

YAVUZ Bingöl, 13 Şubat akşamı Emek Sineması'nda bir konser verdi. Sanatçı Bingöl, gençlerin büyük ilgi gösterdiği konserde "Aldırma gönül aldırma"dan "Bahar gözlüm"e kadar sevilen bir çok parçayı seslendirdi. Konseri izlemeye gelen sanatçılar Suavi, Şükriye Tutkun ve Kubat da ikişer parça söyledi. Türkülerin gençler arasında bu kadar ilgi görmesi gerçekten sevindirici. Onun için diyoruz ki; türküler çoğalsın...

KEŞFETYENİ
Survivor'ın eski şampiyonunu gören tanıyamıyor! 'Bambaşka biri'
Survivor'ın eski şampiyonunu gören tanıyamıyor! 'Bambaşka biri'

Cadde | 20.06.2025 - 06:31

Survivor 2023 şampiyonu Nefise Karatay, Instagram'ı sık kullanan ünlülerin başında geliyor. Yeni paylaşım yapan Nefise Karatay, yaşadığı değişimle dikkatleri çekti.

Yazarlar