Yeni yıl rotaları

2019 biterken National Geographic “2020 yılında gidilecek en iyi yerler” diye bir liste yapmış. 25 farklı destinasyondan oluşan
bu listede Türkiye’den Göbekli Tepe de var. Listedeki yerlerden Türk gezginlerini ilgilendirecek olanlara bakalım


Prof. Dr. Klaus Schmidt’in keşfi ve kazıların başlamasından çok uzun bir süre sonra Göbeklitepe Türk gezgini için kültür turlarının bir parçası oldu. Dünyanın en eski ritüel yapılarını barındıran Göbekli Tepe’nin önemini anlamak, kavramak ve doğru bilgiyle gezmek gerek. Göbekli Tepe’yi daha iyi kavrayabilmek için önce mutlaka Urfa Arkeoloji Müzesi’ni görmenizi ve Klaus Schmidt Anı Evi’ni ziyaret edip rahmetli kazı başkanının eşi arkeolog Çiğdem Hanım’dan kazının 20 yıllık gerçek hikâyesini dinlemenizi öneririm. National Geographic’in listesinde Türk gezginini yakından ilgilendirecek bir yer de Mısır. 2011’deki Arap Baharı’ndan sonra Mısır turizmi duraklama yaşamıştı.

Kanarya Adaları

Mühendislik harikası

Şimdilerde turizm acenteleri güzel Mısır turları sunmaya başladılar yeniden. Giderseniz programda Abu Simbel Tapınağı’nın olup olmadığını öğrenin. II. Ramses’in kayalara yaptırdığı bir mühendislik harikasıdır Abu Simbel. 1960’larda Aswan Barajı için yapılan göletin taşması nedeniyle müthiş bir kurtarma operasyonu ile Mısır’ın güneyinde Sudan sınırı yakınında bir yere taşındı tapınak. Bu tapınağın beni en çok etkileyen yanı kendi içinize yaptığınız derin bir yolculuk olması. Ramses’in dört devasa figürü tarafından korunan bu tapınağın içinde dolaşırken Ramses’in ve sevgili eşi Nefertari’nin 3 bin yıldan eski eşsiz çizimleri karşısında siz bakalım neler hissedeceksiniz?


Göbekli Tepe

Son birkaç yıldır Türk gezgininin ilgisi Küba ile Meksika’ya yöneldi. Bazı acenteler bu iki ülkeyi birleştiren geziler düzenliyor. Meksika oldukça ilginç bir ülke. Özellikle de İspanyolların 1531’de kurdukları Meksika’nın dördüncü büyük kenti ve Barok sanatının kalesi Puebla mutlaka görülmesi gereken bir yer. Puebla’nın şehir merkezi UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan 17 ve 18. yüzyıla ait binalarla süslü. Ayrıca Puebla’nın 23 ayar altın varaklarla süslü Rosary Kilisesi, 2016’da kurulan Ulusal Barok Müzesi ve yeni kurulan otelleri ziyaretçilerini bekliyor.
Puebla henüz uluslararası bir turizm merkezi değil. Bu fırsattan istifade otantik bir Meksika kenti olan Puebla’yı mutlaka görün. Biraz da doğa düşkünlerini düşünürsek listeden Kanarya Adaları’nı seçelim diyorum. El Hierro, en batıdaki kara noktası. Kanarya Adaları’nın en küçüğü olan El Hierro, UNESCO Biosfer Reserv alanlarından biri ve küresel bir jeopark.


Abu Simbel Tapınağı

Geçmişin izlerini taşıyor

Şimdilerde bir İspanyol televizyon dizisinin çekimlerinin yapılacağı bu ada inanılmaz doğal güzellikler sunuyor. Eşsiz bitki örtüsü ve Kanarya Adaları’nın endemik ormanlarını yaratan ağaçlarının yanı sıra güneydeki La Restinga Mar de las Calmas deniz koruma alanı, sakin denizi ve berrak sularıyla Avrupa’nın en iyi dalış noktalarından biri. Bosna Savaşı sırasında kısmen tahrip olmuş Mostar ise hâlâ geçmişin izlerini taşıyor. 25 yıl içinde pek çok bina yenilendi. Duvar resimleriyle süslü terk edilmiş yapılar, kurşun delikleriyle dolu binaların yanında yeni yapıları da görebileceksiniz artık. Şehrin Hıristiyan Hırvat ve Müslüman Boşnak yakalarını birleştiren 16. yüzyıldan kalma ve yeniden inşa edilen Stari Most köprüsü şehrin en somut barış sembolüdür. Barışın 25. yılında görülmesi gereken yerlerden biri Mostar.