Önceki yıllarda, çevre bilimleri uzmanı (geoekolog) Yrd. Doç. Dr. Metin Erten’le yerel yönetimlerde planlama, yapılanma, hizmet sunumu, kaynakların verimli dağıtımı, hemşerilerin yönetime katılımı konularında konuşup, kendisine “Belediyeciler sizce neden sivil toplum kuruluşlarını yanlarına değil de karşılarına alıyorlar?” sorusunu sormuştum. “Planlama pek sevilmez, hep ayak bağı olarak görülür, oysa plansız bir kent düşünülemez. Hizmet sunumu da karmaşıktır, tüm devlet örgütleri gibi, belediyeler de bir hizmet örgütüdür. Ama bu hizmet sunumu çoğunlukla birkaç yöneticinin belirlemesiyle oluşur. Örneğin, mahalleye yapılacak olan küçük bir park için bile mahalleliye sorulmaz. Mahalleli, masa başında çizilen, kendinden olmayan, dışarıdan gelen birilerinin yaptığı bir çalışma olarak görür bu park işini. Kendisi işin içinde olmadığı için o parkı içselleştirmez. Onu korumaz, çünkü onda bir emeği yoktur. Bir kentte aslolan, kentin birlikte yönetilmesidir. Bunu başarabildiğiniz oranda başarılı olursunuz. Belediye başkanına da burada önderlik etmek düşmektedir. Kent yöneticilerinin fırsat buldukça kent yaşayanlarıyla bir araya gelip muhabbet etmeleri değildir yapılması gereken, kent için kafa yorma ve öneri üretme alanlarının önünün açılmasıdır.”
Geoekolog Yrd. Doç. Dr. Metin Erten, Anahtar Kitaplar’dan çıkan ve 2. baskısı yapılan “Nasıl bir yerel yönetim?” kitabında, dünyada belediyecilik anlayışı, kentsel planlamanın yapılamaması, belediye gelirlerinin yanlış yönlendirilmesi, şirketlerden kaynaklanan sorunlar, işçi-memur ayrımcılığı, su havzaları, kaçak yapılaşma, denetim, imar uygulamaları, kentsel kültürün geliştirilmesi, tarihsel kültür mirasının korunması, kadın dayanışma ve sığınma merkezlerinin açılması, engellilere, düşkünlere, yaşlılara yardım, kent suçu ve yerel mahkeme kavramının oluşturulması gibi farklı konulara değinmiş.
Herkes okumalı
Bir dönem İstanbul Büyükşehir, Şişli, Beşiktaş, Karşıyaka ve Konak belediyelerinde görev yapan Yrd. Doç. Dr. Metin Erten, zabıtaların sorunlarına da kitabında yer vermiş. ”Zabıta ülkemizde bazen başkanın adamı, bazen odacısı, bazen getir götür işlerini yapan, bazen fedaisi, bazen yıkım ekibi, törenlerde ardından koşturanıdır... Başkanların büyük çoğunluğu başkan olduktan sonra bile bilmez zabıtaların yetkilerinin ne olduğunu. Neleri yapıp neleri yapmayacağını ancak görev sürelerinin sonuna doğru öğrenirler. Zabıtalıktan normal memurluğa geçiş, ya da zabıta müdürlüğünden bir anda alınmak başkanın iki dudağı arasındadır.”
Eski İstanbul Mimarlar Odası Başkanı Oktay Ekinci, kitabın önsözüne şöyle not düşmüş. “Kitabı okuduktan sonra iyi saklayın, çünkü 2099 yılına dek hep lazım olacak. O tarihte yeni bir Metin Erten yine bu topraklarda yetişip 21. yüzyılın deneyimlerini bu kitaba ekleyerek ilerleyen yüzyıla aktaracak. ‘Nasıl bir yerel yönetim?’ aslında başta belediyeciler herkesin okuması gereken bir kitap.