Önce düğün, sonra hüzün

31 Temmuz 2016

Galatasaray, Manchester United karşısında ilk yarı öyle bir futbol oynadı ki ‘Bu takımın transfere ihtiyacı yok, Avrupa kupalarında oynamayacak olması büyük kayıp, Türkiye bu sezon harika bir Galatasaray seyredecek’ diye düşündük.
Tabii bu ilk yarıdaki futbol içindi. Galatasaray mı ilk yarı çok iyi oynadı, yoksa Manchester United mı oynamasına müsade etti. Orada koca bir soru işareti var.
İkinci yarı ise sahada sadece sarı-kırmızılı forması olan, 7 dakikada 3 gol yiyen bir Galatasaray vardı. Maritn Linnes çok büyük hatalar yapıyor.
Defans yine eski hüviyetine büründü. Rakibin her atağı gol oluyor. Büyük transfer Serdar Aziz de rakip karşısında çok yavaş kaldı. İnşallah akıbeti Ryan Donk gibi olmaz.
Öyle olursa üzülürüm. Çok para verildi Serdar’a, 4.5 milyon euro bonservisine, yıllık 2.5 milyon euro da kendisi alacak. Dilerim bunun karşılığını verebilir.
Orta sahada Dzemaili diyoruz, kalmalı diye yorumlar var. Belki Spor Toto Süper Lig’de iş yapar, ama hiçbir ekstrası olmayan bir futbolcu. Umarım, iyi bir alıcısı çıkar da bu futbolcuyu Galatasaray satar, para kazanır.
Maçı anlatan İngiliz spiker, şöyle yorum yapıyor; “Bu nasıl takım. Santrforu yok Galatasaray’ın” diyor.

Yazının Devamı

Kulüpler de yenilenmeli temizlenmeli

29 Temmuz 2016

Türkiye’nin başına gelen bu darbe felaketini hepimiz bir bütün olarak, birleşerek, kucaklaşarak atlatmaya çalışıyoruz. Devlet büyüklerimiz şimdi temizlik yapıyorlar. Devletin her kademesi tepeden tırnağa yenileniyor. İnşallah çocuğumuz, torunumuz bir daha böyle felaket yaşamayacak.

Bu temizlik futbolumuzda da yapılmalı. Bakın, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor taraftarları hep beraber toplanarak İstiklal Caddesi’nde tek yürek oldular ve büyük bir yürüyüş yaptılar. Darbecileri protesto ettiler. Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıktılar. İlk defa böyle bir şey gördüm. Neden şimdiye kadar bu büyük taraftar toplulukları bir araya gelip tek vücut olamadılar. Bunu iyi analiz etmek lazım. Bu taraftarları birbirleriyle düşman olsun diye kim yönetti, yanlış yollara saptırdı.

Bugün statların çoğu boş. Fenerbahçe, Monaco ile oynuyor tribünler boş. Kombine satamıyorlar. Galatasaray’da aynı durumda. Dört bin kombine satmış. Taraftarlar maça gelmiyorlar. Ve eski düzen devam ettiği sürece gelmeyecekler de. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ çok büyük savaş veriyorlar. Futbolumuza kalite gelsin, fair-play gelsin diye. Eski

Yazının Devamı

Spora da OHAL gelsin!

22 Temmuz 2016

Biz nasıl bir millet olduk bilemiyorum. Hiçbir şeyin tadını çıkaramıyoruz. Ne sporumuzun ne bu güzel memleketin. Her şeyi yüzümüze gözümüze bulaştırıyoruz.

Bizim çocukluğumuzda, bayramlarda babamız hediye olarak ya asker kıyafeti alırdı ya da polis... Bugün geldiğimiz noktaya bakın. Gözümüz gibi baktığımız askerimiz, cemaatten aldığı emirle Türk halkının seçtiği Cumhurbaşkanı’nı ve hükümeti devirmeye uğraşıyor. Allah sonumuzu hayır etsin.

Bizim gözümüzün bebeği gibi baktığımız askerler, uçaklarla evimizin camlarını kıran, torunumuzu, ailemizi masaların altına kaçmaya zorlayan asker değil. Yazık, inanın çok yazık. Bu memleket için savaş verip şehit olan o dedelerimizin, büyüklerimizin inanın kemikleri sızlıyordur.

Sporda da sıkıntılar yaşıyoruz. Futbol Federasyonu ne kadar uğraşsa da hiçbir zaman bu güzel oyunun keyfini kavga etmekten yaşayamıyoruz. Spor Bakanımız Akif Çağatay Kılıç çok saygı duyduğum, kültürlü, dolu bir insan. Bakan Kılıç’ın, TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ’ı yanına alarak bütün spor kulüplerinin başkanlarıyla toplantı yapması lazım. O toplantıda, “Bugüne kadar camiaları, kulüpleri, birbirine düşürdünüz. Spor adı altında

Yazının Devamı

Ronaldo'yu kıskandım

15 Temmuz 2016

Hayatımda hiç kimseyi kıskanmak gibi bir huyum yoktur. Ama ne yalan söyleyeyim, Avrupa Şampiyonası finalinde Cristiano Rolando’yu kıskandım. Düşünebiliyor musunuz, dünyanın en iyi futbolcusu sakatlandım, oynayamıyorum diye hüngür hüngür ağlıyor. Şampiyonluk primi olarak aldığı 275 bin euroyu kanser vakfına bağışlıyor.

Biraz daha derinlere indim, Afrika’daki yoksullara çok büyük yardımlar yapıyormuş. Nasıl saygı duyup, kıskanmayayım bu Ronaldo’yu. Biz madem yapamıyoruz, bu tür insanları örnek almalıyız.

Dünyanın en büyük futbolcusu oynamayacağım diye ağlarken, bizim futbolcularımız antrenörüne gider yapıp neden az prim aldıklarının kavgasını yapıyorlar. Artık bazı şeyler değişmeli. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören motivasyon olsun diye iyi niyetle oyunculara prim verdi. Onlar ne yaptı, bunu yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Milli formayı giyen bir futbolcu prim almamalı, bayrağı için oynamalı.

Bizim oyuncularımızın hepsi ulema. Paranın, ilginin hep fazlasını görüyorlar. Onun için de kendilerini geliştiremiyorlar. Bakın Mustafa Denizli milli takım hocasıydı. Kamplarda her gece futbolcuları ya operaya ya tiyatroya götürürdü. Bizim oyuncularımız kendini

Yazının Devamı

Galatasaray iyi yönetilmiyor

8 Temmuz 2016

Büyük kulüpleri yönetmek çok zor bir iştir. Dursun Özbek, iyi bir ortamda başkan olmadı, bunu kabul ediyorum. Ama icraatları, ekibinin yaptığı hatalar kulübe zarar veriyor. Vermeye de devam edecek.

Galatasaray, Sneijder ile yollarını ayırmak isteyebilir. Buna saygılıyım. Ama her şeyin bir usulü, bir üslubu var. Sarı kart gördü diye 2 milyon 200 bin euro ceza keseceksin, daha sonra da “kendine kulüp bul” demeyeceksin. Böyle bir şey olmaz.

Özbek yönetiminin en büyük hatası, insanların onuruyla oynuyor. Sneijder sıradan bir insan değil. Şayet gönderilmek isteniyorsa bu mertçe, erkekçe suratına karşı söylenmeli... Şimdi ne olacak? Sneijder, FIFA’ya gidecek, “Ben kulübümü seviyorum. Bana haksız yere ceza kestiler” diyecek. Belki de Galatasaray’dan bonservis parası ödemeden ayrılacak. Bu tür hataları büyük kulüpler yapmamalı. Düşünün, Sneijder gitmedi. Bu cezayı da ödedi. Aynı ceza Selçuk’a ve Muslera’ya da kesildi. Peki bu futbolcular önümüzdeki sezon Galatasaray formasıyla nasıl mücadele edecek?

Size yemin ediyorum, Galatasaray şayet bu futbolcularla devam ederse, yaşanan olaylardan sonra sarı-kırmızılı takım küme düşmemeye oynar. Sneijder ve Selçuk’tan çok büyük şikayetler var.

Yazının Devamı

Fransızlar parladı

4 Temmuz 2016

Ev sahibi Fransa turnuvadaki beşinci maçında gerçek gücünü tam anlamıyla gösterdi. Kadrosu zaten kaliteli... Sorunları fazla mücadele etmemesiydi. Dün gece hem mücadele olarak hem de tekniklerini ortaya koyarak harika bir maç çıkardılar.

İzlanda bu Avrupa Şampiyonası’nın en saygı duyulacak takımı... Kolay değil 300 bin nüfuslu bir ülkenin takımı yarı final oynuyor. Portekiz’in, Macaristan’ın, Avusturya’nın olduğu gruptan çıkmış, İngiltere’yi elemiş, turnuvanın favorilerinden Fransa’ya da elenmiş... Bu saygıyı hak ediyor... Hele taraftarı, o balina çağırma tezahüratları herhalde bütün dünyada Meksika dalgasından sonra tribünler için ikinci bir gösteri olacak...

Fransa karşısında daha önceki maçlardaki futbollarını oynayamadılar. Yorulmuşlar, yıpranmışlar... Bir de karşılarında gerçekten çok iyi bir Fransa takımı vardı. Pogba, Payet, Sissoko, Matuidi orta sahada resmen samba yaptılar... İzlanda’yı bu dörtlü bitirdi. Giroud ile Griezmann’sa çok boş alan buldu ve bu alanları iyi değerlendirip gol buldular. Bu Fransa karşısında İzlanda’nın yapacağı daha fazla bir şey yoktu, zaten de yapamazlardı.

Yarı final maçında Fransızlar, Almanlar ile oynayacaklar. İtalyanlar elendi, üzüldük. Ya

Yazının Devamı

Spor Bakanı'nın iftar yemeği

2 Temmuz 2016

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın iftar yemeğine, spor müdürümüz Tayfun Bayındır, yazarımız Attila Gökçe, basketbol muhabirimiz Ümit Avcı ile birlikte katıldık. Dolmabahçe Sarayı’nın Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde 5 saat bakanımızla spor sohbeti ettik.

Önce şunu belirteyim; devletimiz spora, basına çok değer veriyor, yakın olmak istiyor. Bakanımız çok dolu bir insan... Sporun her türlü branşını yakından takip ediyor ve her şeyi biliyor. Tabii aklına geleni konuşması mümkün değil. Ama terbiye seviyesinde bütün sorunları tek tek bize anlattı:

“Kulüp başkanları ve yöneticiler, ‘Biz her şeyi yaparız. Bize kimse dokunamaz diye sakın düşünmesinler. Biz spora devlet olarak büyük yatırım yapıyoruz. Bunun da karşılığını alacağız.”

Burada mesaj şu; hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Senin paran yok, taraftara hoş görünmek için kulübü büyük bir borcun altına sokup transfer yapma devri bitti. Kulüplerimiz iyi yönetilecek. Bakanımıza, “Futbolcularımız çok yüksek para alıyor ve bunun karşılığını ne milli takımımızda ne de kulüp takımlarında alıyoruz. Avrupa’da futbolcular yüzde 40-50 vergi öderken, neden Türkiye’de böyle değil” diye sordum. Bana gülerek, Maliye Bakanımızın bu konuda çok

Yazının Devamı

İtalya ezdi, geçti

28 Haziran 2016

Turnuvanın başından beri ‘en zevkli, kaliteli maç’ hangisiydi derseniz, hiç düşünmeden dün akşam izlediğimiz İtalya-İspanya karşılaşması derim... İspanyollar’ın çok büyük yıldızları var. O büyük futbolcuları İtalya teknik direktörü Conte öyle bir analiz etmişti, İniesta, Silva, Fabregas ve Busquets adeta kıpırdayamadılar, oyun kuramadılar, İtalyanlar’la orta sahada mücadele bile edemediler.

İtalya gerçekten anasının ak sütü gibi Almanya’dan sonra bu turnuvanın en iyi takımı olduğunu gösterdi. Ama kadere bak... Almanya ile çeyrek final maçı oynayacaklar. Oysa bu iki takıma da final yakışırdı.

Conte, futbolcular, taraftarlar öyle bir bütünleşmişler ki, sahaya varlarını yoklarını koyuyorlar, bu İspanya değil kim olursa olsun dün gece akıbetleri İspanya gibi olurdu.

Del Bosque’nin takımını biz gözümüzde çok büyüttük... Çek Cumhuriyeti’ni yenerlerken zorlandılar. Kendilerine galibiyeti getiren golü 87. dakikada atabildiler... En rahat maçlarını ise üç gol atarak bizle oynadılar... Hırvatistan’a yenildiler... Sonuçta biraz iyi mücadele eden, koşan İtalya karşısında dağıldılar.

Bizim için bu maçın en önemli olayı Cüneyt Çakır’dı. Çok gergin, çok stresli, sert bir maçı harika yönetti.

Yazının Devamı