Başkan Özbek’in vizyonu

30 Eylül 2016

Galatasaray değişiyor. Eski o şaşalı günlerine dönmeye başladı. Ne yalan söyleyeyim, Başkan Dursun Özbek’in Taksim’de taraftarlarla buluşarak Vodafone Arena’ya gelmesi beni etkiledi. İlk defa böyle bir şey gördüm. Demek ki artık taraftar başkana her türlü desteği verecek.
En azından Başkan Özbek, artık ballı maaş alanlarla daha rahat mücadele edecek. İkinci etkilendiğim olay Levent Nazifoğlu’nun açıklamaları oldu. Başkan, Nazifoğlu’na ekim ayından sonra Şampiyonlar Ligi’nde final oynayacak bir takım kurması için talimat vermiş. Görüyor musunuz, Galatasaray nereden nerelere gelmeye başladı.
Dursun Özbek’in vizyonunun az olduğunu söyleyenler şimdi ne yapacak. Kulüpte yaşanan en büyük olay Nazifoğlu’nun sportif direktörlüğe gelmesi oldu. Hiçbir başkan yöneticiliğe seçilmemiş birisini getirip, futbolun her şeyini emanet etmez. Başkan bunu yaptı, hem Galatasaray hem de kendisi kazandı. Nazifoğlu’nu çok eskiden beri tanırım. Düşündüğünü söyleyen bir kişidir. Konuşurken hatalar yapabilir ama kesinlikle orası burası oynamaz. Her geçen gün de herkes kendisini daha çok tanıyacak.
Eskiden kulüpten bir haber almanın mümkünatı yoktu. Futbolcular, teknik direktör, taraftar sahipsizdi.

Yazının Devamı

Riekerink'in B planı yok!

25 Eylül 2016

Galatasaray bu sezon güçlü bir takım karşısında kendini ilk defa test etti. Vodafone Arena’da 38 bin Beşiktaş taraftarı karşısında, o cehennemde puan almak ya da galip gelmek kolay bir iş değil. Buna rağmen Teknik Direktör Riekerink’in B planı olsaydı, belki bu maçı kazanan sarı-kırmızılılar olacaktı.

İlk yarı sahada öyle bir Galatasaray vardı ki takım bir bütün olmuş. Pas hatası yok gibiydi. Her futbolcu kademeye geliyor, arkadaşına yardım ediyor ve Beşiktaş gibi çok koşan bir takıma pres yapıyordu. Bu Cim-Bom için çok olumlu bir detay. Selçuk-Sneijder-Tolga üçlüsü ilk yarı Atiba’lı, Gökhan İnler’li, Oğuzhan’lı Beşiktaş’a orta sahada top göstermedi. Bunun da karşılığı olarak önce Eren, ardından da Bruma ile iki gol buldu. Bu skorda çok kötü gününde olan Oğuzhan ile Olcay’ın da çok büyük payı var diyebiliriz.

Yıldızlar yoruldu

İkinci yarı Talisca ve Aboubakar’ın oyuna girişi Beşiktaş’ın bir anda sahadaki o kötü görüntüsünü bitirdi. Oyunu Galatasaray kalesine yıkmayı başardılar. 60. dakikadan sonra gol adeta bağıra bağıra geldi. Bruma ve Sneijder yoruldu. Yasin de daha sonra bu iki oyuncuya eklendi. Selçuk ise pas hataları yapmaya başladı. Teknik Direktör Riekerink bunu göremedi. Ne

Yazının Devamı

Özbek tarihe geçebilir

23 Eylül 2016

Galatasaray’da yılların verdiği tahribatı, enkazı Başkan Dursun Özbek bitirmek istiyor. Önce şunu söyleyelim... Bu büyük kulübün hortumlanan paraların, kaybolan tırların, ‘store’lardan giden paraların, hatta yapılan yanlış transferlerle sokağa atılan milyon euroların suçluları, failleri hâlâ bulunamadı.

Başkan Özbek de mutlaka birilerinden çekindiği için, korktuğu için bu olayların üzerine gidemedi. Olan Galatasaray’a oldu. Şimdi başkanın elinde müthiş bir kurtuluş reçetesi var. Riva ve Florya’nın değerlendirme projesi büyük bir organizasyon. Bunu başarabilirse Galatasaray’ın tarihine en büyük başkan olarak geçecek.

Bu projeyi gerçekleştirmek kolay mı? Tabii ki zor... Sağolsun, devlet büyüklerimizle görüştü, onların da onayını aldı Dursun Özbek. Ekim ayında kongre üyeleri toplanacak ve oylama yapılacak. Eminim bu oylamada başkana ‘devam’ diyecekler. Zaten demeleri de gerek. Kulübün başka çaresi yok.

Sorun bundan sonra başlayacak. Özbek’in namusundan, dürüstlüğünden, Galatasaray’ın menfaatlerini kollayacağından hiç kimsenin şüphesi yok. Sorun nerede? Özbek’in etrafında daha hâlâ sarı-kırmızılı kulübü menfaat kapısı olarak gören bir sürü insan var. Bir türlü bu Galatasaray’a hiçbir şey

Yazının Devamı

Bu futbol derbiye yetmez

18 Eylül 2016

Galatasaray dün gece Rizespor karşısında oynadığı futbolu Beşiktaş karşısında oynarsa, taraftarı çok üzülür. Takım olmak kolay bir iş değil. Ama iyi bir takım olmak için teknik direktörün hiçbir futbolcusundan çekinmemesi lazım. Sahada adalet dağıtması lazım.

Şu an için taraftar ne kadar pankart da açsa, Hollandalı hocayı sevdiğini de söylese Riekerink çok hatalar yapıyor. Düşünebiliyor musunuz Eren Derdiyok diye bir santrforun var. Bu çocuk Avrupa’nın en iyilerinden. 90 dakika boyunca iki kere topla buluşabildi. Biri röveşata, diğeri kafayla iki mükemmel gol attı. Gollerin pasını da, bugün iyi gününde olmayan ve çok pas hatası yapan Sneijder verdi.

Teknik direktörün düşünmesi gerek. Elinde bu kadar kaliteli bir golcün varsa, kanatlarını çalıştıracaksın. Ne Sabri, ne Carole doğru dürüst hücuma çıkamıyor, çıksa da orta yapamıyorlar. Önlerinde oynayan Yasin ve Bruma da takıma fazla katkı sağlayamıyor. Bruma penaltı yaptırmasına rağmen o kadar ferdi oynuyor ki, hücumlarda hiçbir arkadaşına gol pası vermeyi düşünmüyor.

Yasin dün gece iyi gününde değildi. Kulübede Sinan Gümüş ve Josue vardı. Teknik direktör 80 dakika kendisine tahammül etti. Olmaz! Riekerink’in bu zihniyeti devam ederse

Yazının Devamı

Böyle yöneticilik yapılmaz!

16 Eylül 2016

Galatasaray, yine akrep gibi kendi kendini sokmaya başladı. Lige iyi start veren, çok kaliteli transferler yapan bir kulüpte neden suni gündem yaratılmak isteniyor bunu anlamıyorum.
Bugün Türkiye’de Selçuk ve Sneijder’in kalitesinde kaç tane futbolcu var. Ya da Galatasaray’ın şampiyonluk yarışındaki rakiplerinde bir Selçuk veya bir Sneijder var mı? Benim şaşırdığım şey, bir futbolcu ne kadar büyük yıldız olursa olsun oynadığı takımda yedek kalabilir. Neden Selçuk’un Karabük maçında ikinci yarıda oyundan alınışı bu kadar problem oldu.
Selçuk kaliteli bir oyuncu. Buna itirazım yok. Ama bir dokunulmazlığı falan mı var. İyi olduğu zaman oynar, formsuzsa yedek kulübesinde oturur. Bu sözüm Sneijder için de geçerli. Ama iş öyle bir boyuta geldi ki Hollandalı futbolcu kulübü idare ediyormuş, teknik direktörü idare ediyormuş, kulübü idare ediyormuş. Böyle bir şey olabilir mi? Galatasaraylı yöneticiler neden sessiz kalıyor, çıkıp doğru dürüst bir açıklama yapmıyorlar. Teknik Direktör Riekerink paçavraya çevriliyor. Bu konuda bir tek kelime konuşmuyorlar.
Kusura bakmasınlar yöneticilik bu değil. Senin elindeki değerler doğranıyorsa yöneticiler de çıkıp bu değerleri koruyacakları yerde

Yazının Devamı

Kısa günün kârı

11 Eylül 2016

Süper Lig küçümsenecek bir lig değil... Hangi takım olursa olsun kıran kırana mücadele oluyor. Puan aslanın midesine inmiş. Geçen hafta Şükrü Saracoğlu’nda Fenerbahçe ile berabere kalan Kayserispor’un Galatasaray karşısında da direneceğini, iyi mücadele edeceğini biliyorduk.

Galatasaray daha oturmamış bir takım... Ne hikmetse yapılan bütün transferler sakat. Buna şanssızlık mı demek lazım, ne ad koymak gerekir bilemiyorum.

Söyleyeceğim tek şey var; iyi ki Bruma var! Portekizli futbolcu olmasa ya da oynamasa, nasıl gol pozisyonuna girecekler? Herhalde Riekerink’in bir B planı vardır. Koca maç boyu kaleye olumlu şut çeken hiçbir futbolcu yok. Bruma rakibini parçalıyor, yerlere yatırıyor, kaleye çektiği şutlar yufka gibi... Sneijder desen aynı...

Tolga Ciğerci’ye ben hocasının yerinde olsam, kaleye şut çekmeyi yasak ederim. Çok iyi mücadele ediyor hakkını yemeyelim. Rakip atakları kesiyor, defansına yardım ediyor, hücuma çıkıyor. Ama işte o son vuruşlar yok mu, defolu... Üç direğin arasını bir türlü nişanlayamıyor. Kendini bu konuda geliştirmesi lazım.

Eren Derdiyok için diyoruz ki, daha doğrusu Mustafa Denizli’nin dediği: Avrupa’nın hava toplarını en iyi gole çeviren hücumcusu... Bu

Yazının Devamı

Riekerink çok seviliyor

9 Eylül 2016

Fatih Terim’in basın toplantısında bir sözü Galatasaray’ı karıştırmaya yetti. Birincisi Terim “İstanbul’a gidince görüşeceğiz” lafını Galatasaray’a geri dönmek için ya da milli takımı bırakmak için kullanmadı.

Türkçe lastikli bir dil olduğu için herkes bunu Fatih Terim sarı-kırmızılı kulübe gelecek, Riekerink gönderilecek diye yorumladı. Terim’i tanıyanlar bilir, orası burası oynamaz. Şu an kutsal bir görevin başında. Üstelik tartışılan bir milli takım var. Bu ortamda hocanın görevini bırakacağını düşünenler herhalde aklını kaçırmış olmalı. Öyle bir şey olsa kimin yüzüne bakacak veya Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’e, ‘Riekerink’i gönderin ben geleyim’ diyebilir mi? Bunu aklınız alıyor mu?..

Bu tartışmalar milli takıma zarar veriyor. İnsanlar milli takımdan soğuyorlar. Bakın Avrupa Şampiyonası öncesi o yakaladığımız havayı, 80 milyon kişinin milli takım etrafında kenetlenmesini şuan kaybetmiş durumdayız. Herkes konuştuğu laflara dikkat etmeli.

İkincisi ise yıllar sonra Galatasaray, Riekerink ile çok iyi bir hava yakaladı. Futbolcular, yöneticiler, taraftarlar Hollandalı hocayı seviyor. Ve bu transferlerle sarı-kırmızılı kulübün çok başarılı olacağını düşünüyor. Böyle bir ortamda

Yazının Devamı

Prim, huzur, zaman

6 Eylül 2016

Her zaman olduğu gibi hiçbir turnuvaya iyi başlayamıyoruz. 15 gündür Fatih Terim’in kadro seçiminden bütün spor alemi birbirine girdi. Hiç kimsenin birbirine saygısı kalmadı. Herkes birbirini suçluyor.

Milli takımın patronu kim? Terim değil mi? Başarısızlığın sevabı veya günahı kime ait? Yine O’na değil mi? O zaman neden yedi futbolcuyu kadroya almadı. Hırvatlar karşısına genç bir kadroyla çıkıyor. Bunu neden polemik yapıyoruz? Avrupa Şampiyonası’nda yaşananların doğrusunu bilmiyoruz. Ne futbolcular, ne Fatih Terim bize hiçbir şey anlatmadı. Sadece kulaktan dolma duyduklarımızla yorum yapıyoruz. Orada bu işin eğrisini doğrusunu yaşayan hocanın kendisi. O zaman biraz sabırlı olalım. Üzülmedik mi? Çok üzüldük. En çok da üzüldüğüm evladım gibi sevdiğim Arda Turan’ın ‘benim ikinci babam’ dediği Terim ile sorun yaşaması. Keşke böyle bir şey yaşanmasaydı.

İkinci üzüldüğüm konu ise yine deneyimli hocanın olduğu yerde böyle şeyler nasıl yaşanıyor? Hâlâ aklım almıyor. Ama bir gerçek var. Bu prim olayından 79 milyon Türk insanına gına geldi. Her turnuva öncesi 15 senedir bu para olayı gündeme geliyor ve müthiş rahatsızlık yaratıyor. Terim bu prim olayını şayet bitirdiyse, bir daha gündeme

Yazının Devamı