Bravo size!

11 Ağustos 2013

Yeni sezon Süper Ligimiz başlıyor. Pazar günü Süper Kupa derbisiyle de heyecan start alıyor. Keyif alacağımız bir lig mi olacak orasını bilemiyoruz. Gene kafamızda bir sürü soru işaretleri. Fenerbahçe Başkanı, sarı-kırmızılı renklerden nefret ediyor. Galatasaray Başkanı da Fenerbahçe Başkanı ile yan yana oturup maç seyretmezmiş. Bravo demek lazım. Her ikisini de alkışlamak lazım!
Kayseri’deki maçta güvenlik en üst seviyede olacak. Sanki orada oynanan futbol değil de savaş olacak. Bu gayet normal. Taraftarın hiçbir suçu yok. Verilen mesajlar bu kavga ortamını yaratıyor. Bu düzelir mi? Kesinlikle düzelmez. Taraftara şirin görünmek için ağzından çıkanı iyi hesaplamayan başkanlar ve yöneticiler olduğu sürece bırakan düzelmesini çok can yanacak.
Bunu polisimiz bir yere kadar önleyebilir. Her taraftarın başına herhalde bir güvenlik mensubu verilmeyecek. O zaman devam. Helal olsun başkanlara!
Şimdi bir iki hafta geçsin, önce Futbol Federasyonu daha sonra da hakemler suçlanır. Suçlu zaten belli. Sadece futbol dünyamızda sadece başkanlar masum. Geri kalan herkes suçlu. Bu kadar gergin bir ortamda hakemler nasıl adaletli ve hata yapmadan maç yönetecek? Bunun mümkünatı yok. Türkiye

Yazının Devamı

Şampiyonlar Ligi provası

4 Ağustos 2013

Galatasaray’ın oynadığı bütün hazırlık maçlarında rakipleri iyiydi. Önce Malaga, sonra Napoli dün de Porto. Bu tip sınavlarda iyi futbol beklemek, oyuncuları acımasızca eleştirmek doğru değil.
Ama şunu belirtmek gerekir ki Emirates Kupası’na katılmak büyük bir onur. 7 senedir bu kupa oynanıyor ve ilk çağrılan Türk takımı Galatasaray. Manchester United ve Real Madrid gibi devleri Şampiyonlar Ligi’nde yenince bu kupaya davet edildi. Fatih Terim’in bu seneki hedefi Şampiyonlar Ligi’nde geçen sezondan daha başarılı olmak. Dün de Porto karşısındaki Galatasaray’a baktığımızda Hamit ve Melo’nun fizik gücünün eksik olduğunu gördük. Ama Fatih Terim tercihlerini değiştirmiyor. Bunun da tek amacı bu futbolcuların bir an önce eski güçlerine kavuşmasını sağlamak.
Teknik olarak Galatasaray mükemmel bir takım. Sneijder ile Drogba Süper Lig’de oynuyor diye ben kendi adıma heyecanlanıyorum. Artık futbol oynamak öyle bir zeka işi ki çok akıllı değilsen iyi bir futbolcu olamıyorsun. Galatasaray’da Selçuk, Drogba, Sneijder üstün zekalı oyuncular. Hepsi de top ayaklarına geldiğinde bunu gösteriyorlar. Dün ne Porto’da ne de Galatasaray’da bu kalitede başka futbolcular yoktu. Amrabat’ı hocası

Yazının Devamı

Tadını çıkaralım

24 Temmuz 2013

İnsan üzülüyor. Türkiye’de futbolu sevmeyen çok az. Hatta hafta sonları herkesin eğlencesi, konuştuğu, mutlu olduğu tek şey futbol. Biz bu güzel oyunun tadını çıkaramıyoruz.
Şimdi bakıyorum Galatasaray geçen sezonun şampiyonu. Şampiyonlar Ligi’nde de çok başarılı oldu. Fenerbahçe, Avrupa Ligi’nde yarı final oynadı. Süper Lig’de de ikinci sırayı aldı. Mutlaka alttan gelen takımlar, bu ikiliyi çok zorlayacak. Beşiktaş başta olmak üzere Anadolu takımları çok iyi transferler yaptılar. Kıran, kırana geçecek bir ligin sinyallerini hazırlık maçlarında alıyoruz.
Ama gel gelelim, yaşanan olaylar bir yandan da bizi ürkütüyor. En başta UEFA süreci. Türkiye ile pinpon topu gibi oynuyorlar. Bir ceza veriyorlar, 4 gün sonra askıya alıyorlar. “İki sene Avrupa kupalarında yoksun” diyorlar, 5. gün kura çekimine Nyon’a çağırıyorlar. Fenerbahçe’nin yaşadığı süreç kolay değil. İnsan cinnet geçirir! Şimdi geldiğimiz durum, Şampiyonlar Ligi’ne gitmek için iki ön eleme maçı oynayacak. Büyük bir ihtimalle de gruplara kalacak. Peki CAS’tan ne karar çıkacak?
Bu yaşananlar herkesi geriyor. En başta da Fenerbahçelileri. Her şeye rağmen yine de yöneticilerin, taraftarların sakin olması lazım.

Yazının Devamı

Yarış başladı

14 Temmuz 2013

Galatasaray ilk hazırlık maçını 3 gol atarak kazandı. Rakip güçlü olmasa da İngiltere 1. Ligi’nden. Sert oynadılar, iyi mücadele ettiler. Buna rağmen tek taraflı bir maç oldu.
Fatih Terim’in ilk 11’i, oynatacağı sistem aşağı yukarı belli. Yeni sezonda 4-3-1-2 oynayacaklar. Hücumda yine Drogba ve Burak yer alacak. Arkalarında Sneijder... Orta üçlüde Selçuk, Hamit ve büyük ihtimalle bugün yarın transferi netleşecek Melo olacak. Melo gelmezse Terim idare edebilir mi? Zor. Melo hem defansif hem ofansif anlamda Selçuk’la beraber Galatasaray’ın kalbi gibi. Melo’nun görevini Yekta, Ceyhun ve Engin üçlüsünden biri yapabilir mi derseniz, yine zor.
Ceyhun dün 70 dakika stoper oynadı, çok başarılıydı. Terim, Ceyhun’u bu sezon ‘joker’ olarak kullanacak. Hem savunmada hem orta alanda görev yapacak olan Ceyhun, Kayserispor’da futbolu geliştirmiş. Erman Kılıç ikinci yarıda oyuna girdi. Top tekniği tek kelimeyle harika. Sol çizgide Amrabat’tan daha yetenekli. Fakat Erman ve Amrabat’ın işleri de kolay değil. Elmander’in işi çok zor görünüyor. Terim iyi bir talip bulursa Elmander’i gönderir. Amrabat da kiralık giderse kimse şaşırmasın. Emre ile Sabri çok gayretliydi. 18 kişilik kadroda

Yazının Devamı

Kavgadan besleniyoruz

26 Haziran 2013

Dünyanın her tarafında sporun her branşına ilgi Türkiyemiz’den çok farklı. Yabancılar sporun her branşını sanat olarak görüyor. Bu ayrı bir kültür. Biz hiçbir zaman onlar gibi olamayacağız. Kavga, atışma varsa Türkiye’de statlar dolar. Oynanan futbol yapılan mücadele her zaman ikinci planda kalıyor.
U20 Dünya Şampiyonası’nı bin bir zorlukla FIFA’dan aldık. Şu ana kadar iyi de organize ettik. Hiçbir sorun yok. Disiplin en üst seviyede. Tribünlere baktığınız zaman ise koca bir fiyasko. Seyirci ortalaması 5 bini geçmiyor. 24 ülke turnuvada mücadele ediyor. Önümüzdeki senelerin yıldızları bu futbolcular.
İki sene önce bu turnuva Kolombiya’da yapıldı. Açılış maçına 25 bin taraftar geldi. Bizim gruptaki ilk maçımızı ise Trabzon’da 5 bin kişi izledi. Trabzon’dan bahsederken ‘futbol şehri’, ‘futbolla yatar, futbolla kalkarlar’ diye konuşuruz. Peki tribünler neden boş kaldı. Onun da sebebi belli. Kavga yok, küfür yok. Bunu sadece Trabzon için söylemiyorum. Kayseri’ye gelmek için FIFA Başkanı Blatter 24 saatlik uçak yolcuğu yaptı. Başbakan, Federasyon Başkanı, devlet büyükleri herkes oradaydı. Tribünler bomboştu. 2020 olimpiyatlarına talibiz. Bu şartlar altında, bu spor kültürüyle

Yazının Devamı

Yabancı yasaklansın!

9 Haziran 2013

Türk Futbolu uzun yıllardır can çekişiyor. Bir türlü başarıyı yakalayamadı. Bu sezon Galatasaray ve Fenerbahçe’nin, Avrupa’daki çıkışı biraz olsun önümüzdeki seneler için bizi ümitlendirdi.
Bu başarının iki takım için de devam edeceğini düşünüyorum. Tabii doğru kararlar alırlarsa. Kulüpler iyi yönetilirse. Yabancı futbolcudan başlayalım. Uluslararası başarının devam etmesi isteniyorsa yabancı sayısı düşürülmemeli. 6+2 en uygunu. Bir 2 daha koyarsak tribünde oturacak adama boşuna döviz vermiş olacağız. Bu bana göre lüks. Yabancı sayısı düşerse hiçbir artısı olmaz. Aksine Avrupa kupalarında oynayan kulüplerimiz olumsuz etkilenir.
Alper Potuk’un, Fenerbahçe’ye maliyeti 10 milyon euroya yakın. Gökhan Gönül, Emre Belözoğlu, Selçuk İnan, Burak Yılmaz gibi futbolcuları bugün kadrona katmaya kalksan çok büyük paralar ödemen gerekiyor. Bu da yetmez, yıllık burada ödeyeceğin para otomatikman iki misline çıkacak. Hem de döviz bazında. Yabancı sayısını düşürdüğün zaman Türk futbolcuları Türk Lirası alsa kulüplerin menfatine deriz. Bu iş arz-talep meselesi. Büyük takımlarımız bu işten çok zarar görür.
Milli takıma gelince Türkiye, FIFA sıralamasında 10 basamak düşerek 54. sıraya

Yazının Devamı

Fatih Terim’in sırtından inin

2 Haziran 2013

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal yeni yönetimini açıkladı. Kırılanlar, üzülenler olmuştur ama hiç kimsenin kırılmaya veya seçim kararını “vefasızlık” olarak değerlendirmeye hakkı yok.
Geçen sezon devre arası hangi yöneticiler istifa dilekçelerini Aysal’ın önüne koydu? Takım devreyi lider bitirmeseydi, Şampiyonlar Ligi’nde başarılı olmasaydı bu seçim Ocak ayında yapılacaktı. Yönetimden ayrılmak isteyenlere o zaman “güle güle” denecekti.
Bir başkanın kader birliği yapacağı arkadaşlarını seçmesi en doğal hakkıdır. Eski yönetimden su yüzüne çıkmasa da herkes şikayetçi değil miydi? İyi yaptığı işler de vardı, çok kötü yaptığı işler de. Benim tek üzüldüğüm Fatih Terim’in çok zor bir insan gibi gösterilmesi. Sanki Terim “öcü”, onunla anlaşmak da çok zor! Terim’e bağlı yöneticiler olmazsa hoca takımdan gidecek. Bu son derece yanlış. Böyle gösterenler, kamuoyunu yanıltanlar önce hocanın sırtından insinler.
Ünal Aysal başarılı bir insan. Seçime girmeden önce Galatasaray’ın hali ortadaydı. Ligi 8. bitirmişti, bir sürü sorunu vardı. Aysal çok sıkıntılı bir kulüpte başkanlığa talip oldu. O zamanlar ben şahsen Ali Dürüst’ün başkan olmasını istiyordum. Kendisini Bodrum’da gördüm. Oturup

Yazının Devamı

Aysal’ı özgür bırakın

25 Mayıs 2013

Galatasaray’ın Başkanı Ünal Aysal kongre kararı alıp, yönetimi değiştirmek istiyorsa saygı duymak lazım. Artık Türkiye’de sadece televizyonlarda görüntü veren, çalışmayan, tutucu, subjektif olmayan yönetici devri bitmiştir.
Ünal Aysal, Galatasaray’ı 2023 senesine hazırlıyor. Yönetici sayısı azalacak. Her branşın CEO’si olacak. Genç, dinamik, çalışkan, hırslı, medyada fazla görüntü vermeyen yöneticiler görev alacaklar. Aysal böyle bir yönetimle kulübü idare etmek istiyor.
Bu da gayet normal. İki senedir kulüpte neler değiştiğini hepimiz görüyoruz. Florya’nın temel taşı Fatih Terim’dir, kulübün de temel taşı Ünal Aysal’dır. Bu ikili çok başarılı olmuştur. Önümüzdeki yıllarda nasıl basketbolda Fenerbahçe, Anadolu Efes her sene Avrupa Ligi’nde oynuyorsa futbolda da yeni Avrupa Ligi kurulacak. Galatasaray bu ligde de başarılı ve söz sahibi olması için Aysal’ın bu değişiklikleri yapması lazım.
Fatih Terim’e gelince; Aysal’ın bütün programının içinde var. Terim, direkt Aysal’a bağlı bir teknik direktör. Yönetime bundan sonra kim gelirse gelsin, Terim’in bundan rahatsız olmaması lazım. Galatasaray’ın bu başarıları devam edecekse Terim devam etmeli. İki yönetici ayrıldı diye

Yazının Devamı