Neden?

11 Şubat 2012

Galatasaray’da yaşananlara akıl erdiremiyorum. Futbol takımı son 3 senedir yerlerde sürünürken, bugün zirvede. Aynı şekilde basketbol takımı Hakan Üstünberk ve Oktay Mahmuti ile yeniden yapılandı ve CSKA Moskova’yı yenerlerken, bütün Galatasaraylıları ağlattı. Bu iki branş da, teknik direktörleri sayesinde çok başarılı bir dönemi geçirirken, neden buraya çomak sokulur, huzur bozulur bunu anlayamıyorum.
Galatasaray yıllarca ne kaybettiyse içindeki çekişme, samimiyetsizlikten kaybetti. Yine bunlar yaşanıyor. Oğuz Altay başkanlığında ultrAslan, Fatih Terim ve Oktay Mahmuti’nin arkasında durup, moral vermeseler inanın çok daha büyük sorunlar yaşanacak.
Başkan Ünal Aysal iyi bir insan. En azından başarıya gidilen şu günlerde sporcuların paralarını takır takır ödüyor. Bu büyük başarı, ama öteki taraftan bakıldığında yönetimde kimlerin dolduruşuna gelip istemeyerek de olsa beraber seçime girdiği arkadaşlarını bir anda silmeye kalkıyor, buna bir mana veremiyorum.
Son olarak Fatih Terim’e, Florya’ya yakın Ali Gürsoy ve Celal Gürcan neden kırılıyor ? Ali Dürüst neden istifa ediyor ? Futbol takımı başarıya giderken neden bu yöneticiler huzursuz ediliyor? Terim, söylemese de diken

Yazının Devamı

Galatasaray geri döndü

5 Şubat 2012

Eskişehir, Bursa ve Antalyaspor karşısındaki futbol ile kaybedilen puanlar Fatih Terim’i sıkıntıya sokmuştu. Bir ümit “devre arasında acaba transfer yapılır mı?” diye düşünürken o da gerçekleşmedi.
Necati için yeni transfer demeyeceğim... O sürgündeydi... Adnan Polat ve ekibi 23 gol attığı sezon “10 numaralı formayı Lincoln’e vereceksin” dediler. Necati kabul etmeyince 2007 senesi haziran ayından itibaren sürgüne gönderildi. O’nu çok iyi tanıyan Fatih Terim’in ısrarı olmasaydı yuvası Galatasaray’a dönemeyecekti. Dün gece ne kadar önemli bir futbolcu olduğunu, Galatasaray’dan gittiği seneden daha iyi bir konumda olduğunu hepimize gösterdi. Fatih Terim gibi mükemmel bir hocanın elinde futbolu daha da gelişecek.
Galatasaray için Gaziantep deplasmanının çok zor geçeğini hepimiz biliyorduk. Hikmet Karaman’ın gelişiyle Antep ayrı bir kisve kazandı. Futbolcuların öz güvenleri geri geldi. Yenilmelerine rağmen bilhassa maçın ilk yarısı Galatasaray’dan daha iyi oynadılar. İsmail Sosa, Cenk, Popov, Yasin, Dany ve Şenol az kaldı Galatasaray’ın işini ilk yarıda bitiriyorlardı.
İkinci yarı Semih’in büyük hatasından Popov’la golü bulmalarına rağmen Galatasaray’ın tecrübesi, Necati’nin

Yazının Devamı

Galatasaray sıkıntılı

2 Şubat 2012

Eskişehir ve Bursaspor maçında kaybedilen puanlar Galatasaray’ı strese sokmuş. Bir de buna yönetim bazında yaşanan tatsızlıklar, tribünlere açılan pankartları eklersek, Başkan Ünal Aysal bu yaşananlara “dur” demezse, transfer de bittiğine göre, korkarım Galatasaray kötü bir döneme girebilir.
Takım olarak düşüş yaşanıyor, bu kesin... Mücadele var, hırs var, ama bu sefer yaratıcılık yok. Çok büyük umutlarla alınan, zaman zaman da iyi maçlar çıkaran Selçuk ve Melo’nun durgun bir dönem geçiriyor olması Galatasaray’ın istenen futbolu oynayamamasındaki birinci sebep... Selçuk ve Melo, Eskişehirspor, Bursaspor ve dün geceki Antalyaspor maçlarında rakibe mahkum bir oyun oynadılar. Terim’in elinde daha iyisi yok. İyi de oynasalar, kötü de oynasalar bu futbolcularla devam etmek mecburiyetinde...
Sol bek Hakan, ikinci yarı önünde oynayan Emre Çolak ligin ilk yarısındaki görüntülerinden çok uzaktalar. Hakan Balta, Milli Takım’ın da sol beki... Bu kariyeri yakalamış bir futbolcu doğru dürüst tek orta yapamaz mı?
Gelelim Riera’ya... Alışma dönemini atlatamadığı için “İyi oynayamıyor” diyorduk. Bilemiyorum, gerçek gücü buysa, Galatasaray yandı. Takıma hiçbir katkısı yok.
Baros’a ayrı

Yazının Devamı

Harika mücadele

29 Ocak 2012

Galatasaray favori olarak çıktığı Bursa deplasmanında puan alamadı. Bunlar yaşanacak. Süper Lig’de 9’da 9 da yapsan, 11’de 11 de yapsan hiç fark etmez. Futbol takımları arasında çok büyük kalite farkı yok. O gün hangi takım daha çok koşarsa, iyi mücadele ederse, o galip geliyor.
Önce iki takımı da kutlayalım. Gerçekten çok iyi bir mücadele oldu. Galatasaray da maçı kazanabilirdi. Maçın geneline baktığınız zaman hücumu daha çok düşünen, galip gelmek isteyen taraf İstanbul’un sarı-kırmızılıları idi. Bursaspor’un da en az Galatasaray kadar puana ihtiyacı vardı. Üstelik çok da eksikleri bulunuyordu. Buna rağmen Ertuğrul Sağlam, Galatasaray’a karşı nasıl galip gelebileceğini, nasıl takımının ayakta kalabileceğini çok iyi analiz etmiş. Bunda da başarılı oldu.
Defansta İbrahim Öztürk, Stepanov, sol bek Hakan, orta sahada N’Diaye, Adem mükemmel mücadele ettiler. Hatta diyebiliriz ki, Selçuk ve Melo’ya nefes aldırmadılar. Melo’nun o kadar sinirleri bozuldu ki, Fatih Terim oyundan almasa belki de ikinci sarı karttan oyundan atılabilirdi.
Galatasaray’a baktığınız zaman her defa söylüyorum derinliği olmayan bir takım... Baros ve Eboue olmayınca takım o coşkulu futbolunu oynayamıyor.

Yazının Devamı

Üzüldük doğrusu

26 Ocak 2012

102 yıllık çınar Ankaragücü’nü dün gece Galatasaray taraftarları alkışlarla karşıladı, maç bittikten sonra yine alkışlarla uğurladı.
Uzun zamandan beri futbolumuzu tartışıyoruz... Ankaragücü’nün yaşadığı dramı gördükten sonra işte Türk futbolu diyebiliriz. İnsanların kaprisi, ihtirası nasıl bir kulübü sıfır noktasına getirdi. Bu yaşanan drama hepimiz şahit oluyoruz.
Bugün Anakara’da futbolun genel kurulu toplanacak. Neyi tartışacaklar, veya fikir bildirecekler; “Şike suç olsun mu, olmasın mı?”... Şu geldiğimiz noktaya bakın... İnanın çok üzülüyorum. İnsanları kandırıyormuş gibi oluyoruz...
Galatasaray böyle duygusal bir atmosferde sahaya çıktı. Tribünlerin Ankaragücü futbolcularını bağrına basması, duygusal bir atmosfer oluşturdu.
Dakika 9 Galatasaray 2-0 galip duruma geçti. Bu dakikadan sonra vites küçülttü. İnanın futbolcuların ayakları bile o topa vururken cızlamıştır. Karşılarındaki rakip A2 takımıyla lider Galatasaray karşısında ayakta durmaya çalışan bir ekip.
Galatasaray gol atınca tribünler bile üzüldü. Bu maçın futbol açısından yazılacak, konuşulacak hiç bir şeyi yok. Galatasaray açısından sadece şunu söyleyebiliriz. Fatih Terim, ilk on birde şans bulamayan

Yazının Devamı

Buzda bu kadar

23 Ocak 2012

Türk futbolu çok büyük kaos içinde. Galatasaray çok şanslı bir takım. Bu sıkıntının içinde olmamak büyük bir şans. Peki Galatasaray’da sıkıntı biter mi? Kesinlikle bitmez.
Fatih Terim ve Florya’daki yöneticiler bu sefer yönetim sıkıntıları ile uğraşıyorlar. Zaten o büyük kaosu Galatasaray yaşamış olsaydı, futbolcular, Terim hepsi şu an ‘eller yukarı’ demişlerdi bile. Her neyse, biz gelelim maça. Kulüpler büyük paralar ödeyerek transfer yapıyor. Buna itirazımız yok. Ama önce sahana ısıtmanı yaparsın. Bunun maliyeti 200 bin dolar. Ondan sonra kimi transfer edersen et. Bu da federasyonun işi. Eskişehir’de öyle bir zemin vardı ki ha o yeşil görüntüdeki buz zeminde oynamışsın, ha betonda. Değişen hiçbir şey yok. Dua edelim futbolcular sakatlık yaşamadı. Ayakta durmanın bile zor olduğu zeminde iyi mücadele oldu.
9’da 9 yapmış Galatasaray, Ersun Yanal’la maç kazanamamış bir Eskişehir... Üstelik Bülent, Sezgin, Veysel ve Serdar kadroda yok. Bu avantajla sarı-kırmızılılar maça favori olarak başladılar. İlk dakikadan itibaren Fatih Terim’in hesabının tutmayacağı, 10’da 10 yapmasının çok zor olacağı ortaya çıktı. Hürriyet, Alper, Tello ve Dede öyle bir mücadele ortaya koydular ki

Yazının Devamı

Başkan’dan fırça

21 Ocak 2012

Futbolun cazibesi şu an ligde çok iyi giden Galatasaray'da huzursuzluk yaratıyor. Ali Dürüst liderliğinde, Fatih Terim, Ali Gürsoy ve Abdurrahim Albayrak, Florya'da devrim niteliğinde kararlar alırken, başarı da yavaş yavaş yakalanmaya başladı. Son 9 maçtaki 9 galibiyet bunun en büyük göstergesi. Florya, teknik direktörü yöneticisi yardımcı hocaları tam bir ekip oldu. Kulüplerde futbol lokomotif sporsa bunda da başarı sağlandı.
Tabi bu medyaya daha az görüntü veren yöneticileri rahatsız ediyor olabilir mi?
Bir haftadan beri televizyon, gazeteler bu rahatsızlıktan bahsediyorlar. Bunun üzerine dün başkan Ünal Aysal, bütün yöneticilere mesaj çekerek, 2. başkanın Ali Dürüst olduğunu şu an kulübün içinde huzursuzluk çıkaran yöneticileri affetmeyeceğini, bu durum devam ederse, futbol sezonu kapandıktan sonra tekrar yönetimi gözden geçireceğini gerekirse değişiklikler yapabileceğini belirtti. Bu da şunu gösteriyor; "Florya'daki huzurlu ortamı bozmaya kalkanı ben de silerim".
Başkan Ünal Aysal, yeni yeni ekibini tanıyor, kulüp idare etmenin ne kadar zor bir iş olduğunu öğreniyor. Şu ortamda futbol takımının herhangi bir olumsuzluktan etkilenmemesi için herşeyi yapabileceğini

Yazının Devamı

Galatasaray eziyor

15 Ocak 2012

Büyükşehir maçı 4-1, Samsun maçı 4-2, Karabük maçı 5-1... Takım iyi de oynasa, kötü de oynasa maç kazanmasını biliyor. Bunda en büyük faktör, Elmander ve Baros gibi golcülere sahip olunması.. Bir de buna Sercan’ın da yedek kulübesinde beklediğini eklersek Cim-Bom’un bu gollü maçları devam edecek gibi görünüyor.
Büyüklerimiz hep derki: “İyi bir kalecin varsa, iyi golcülerin varsa maça başlamadan kazanırsın”... Galatasaray bunu yaşıyor... Hakemin başlama düdüğüyle Selçuk geri pası verdi, Cernat’ın yüzde yüz gollük teknik vuruşunu Muslera önledi. Dönen topta Baros, Galatasaray’ı galip duruma geçirdi.
Gene Karabük’ün Shelton’la girdiği yüzde yüz gol pozisyonu var. İlk vuruşu direkten döndü, ikinci vuruşu Muslera kurtardı. Belki de Muslera maçın kader adamı oldu. Galatasaray kötü oynamaya devam ederken gene bir yan top, Elmander Galatasaray’ı iki farklı öne geçirdi.
Maçın ilk yarısı sahada çok kötü bir Galatasaray vardı. Kaleci Muslera, Baros ve Elmander bu yarıya damga vurdu. İlk yarının sonunda Mabiala çift sarı karttan kırmızı kart görünce ikinci yarı Galatasaray adına tek taraflı bir maç oldu.
Galatasaray kötü de oynasa, iyi de oynasa rakiplerine gol atmayı biliyor. Dün

Yazının Devamı