Galatasaray hırslanmış

29 Nisan 2012

Geçen hafta hesapta olmayan Fenerbahçe mağlubiyeti Fatih Terim ve futbolcuların moralini bozmamış aksine Galatasaray’ı hırslandırmış.
Trabzon maçına çıkıldığı zaman kafalarda soru işaretleri vardı. “Acaba bu maçta Galatasaray, Fenerbahçe maçında ortaya koyduğu futbolu oynayabilecek mi” diye... Maça öyle bir başladılar ki... 4. dakikaya girildiğinde Necati, Elmander ve Emre ile üç net gol pozisyonu kaçtı. Sahanın her yerinde Galatasaray vardı. Takım hücuma çıktığı zaman Necati ve Elmander’in yanına Emre, Engin ve Selçuk gelip destek veriyorlardı. Rakip hücuma kalktığı zaman Melo da dahil o orta saha defansına yardım etti.
İlk yarı sahada mükemmel diyebileceğimiz bir Galatasaray vardı. Selçuk frikikten bu sezon 5. golünü attı. Uzun süreler Galatasaray ölü topları değerlendirecek bir futbolcu bulamadı. Bu sezon Selçuk, Galatasaray’a ilaç gibi geldi. Fatih Terim gibi iyi bir hocanın elinde futbolu daha da gelişiyor. Attığı frikik golünde Tolga yerinden kıpırdayamadı bile... Daha sonra Necati’ye mükemmel bir orta yaptı. Aynı güzellikte Necati golünü attı. Gene Selçuk dün gece sahanın en iyisi diyebileceğiz Eboue’ye üçüncü golün asistini yaptı.
Galatasaray’a Trabzonspor

Yazının Devamı

Şampiyonluk zorlaştı

23 Nisan 2012

Fenerbahçe maçı öncesi bütün avantaj Galatasaray’dan yanaydı. Önce taraftardan başlayayım. 55 bin seyirci, stadı bayram yerine çevirmişti, koreografi tek kelimeyle harikaydı. Resmen bayram yeriydi. Bütün herkes bu maçı Galatasaray alıp bitirirse şampiyon olacağından emindi. İşin doğrusu böyle bir skor sürpriz oldu.
Maça baktığımız zaman daha çok koşan, mücadele eden, sayısız gol pozisyonuna giren takım Galatasaray’dı, Fenerbahçe akıllı, sakin, ve strese girmeden oyunu bitirmeyi düşünüyordu ve düşüncelerini gerçekleştirdiler. Galatasaray ise gol kaçırma rekoru kırdı. Ben yıllardır Galatasaray’ın maçlarını izlerim bu kadar çok net pozisyona girip kaçırdığı bir maç hatırlamıyorum. Necati belki takımın en iyisiydi. Aydın, 5 dakika içinde % 100 3 pozisyon, Baros, Engin bunun gibi net pozisyonlar buldu. Elmander de pozisyonlar yakaladı, ama atamadılar. Bazen top sizi sevmez. Bu maçta da Galatasaraylı futbolcular gol şanslarını kıramadılar.
Fenerbahçe’de ise sahanın yıldızı Volkan Demirel’di. Müthiş kurtarışlar yaptı, takımını galibiyeti getiren futbolcu oldu. Galatasaray’ın, Fenerbahçe ile olan puan farkı 2’ye indi. Demek ki final maçı Kadıköy’de oynanacak. O maçta da Fenerbahçe

Yazının Devamı

Tadımız kaçtı

17 Nisan 2012

Süper Final dedik, heyecanlandık. Fenerbahçe-Trabzon maçındaki kalitenin aynısı dün gece de Beşiktaş-Galatasaray maçında yakalanacağını umut ettik. Tabii, olmadı. Galatasaray, akıllı, sabırlı hırslı bir futbol oynayarak Beşiktaş’ı yendi. İlk gol ofsayttı, buna hiç kimsenin itirazı yok. Hakem bu golü vermeseydi, acaba maç berabere biter miydi? O da olabilirdi.
İlk defa bir hakem hatası yaşamıyoruz. Aşağı yukarı her maçta bu tür hatalar oluyor. Hüseyin Göçek de formsuz günündeydi. Zaman zaman maçın kontrolünü kaybetti. İki takımın lehine ve aleyhine abuk-sabuk kararlar verdi. Bu hataların içine bir de yardımcı hakemlerin yanlış kararları eklenince Beşiktaş taraftarı isyan etti.
Kabul ediyorum, hakem kötü olabilir, ama bu tür tepki vermek, kulübe de, takıma da zarar getirir. Hüseyin Göçek’in 7 sülalesinin kulağı çınladı. Bu yetmiyormuş gibi, Fatih Terim de nasibini aldı ve sahaya atlamak isteyen 3 taraftarı polis yakaladı, belki de daha büyük olayları önledi.
Bu iş değil, takımını ne kadar seversen sev, senin yüzünden sahan kapanıyorsa, kulübün para cezası alıyorsa, Beşiktaş taraftarının daha dikkatli olması lazım. Bu şartlar altında Beşiktaş kulübüne kim başkan olursa olsun

Yazının Devamı

Boksörü affedin

9 Nisan 2012

Galatasaray dün gece küme düşmesi daha önce kesinleşen Manisaspor’u 4 farklı yenerken maçın ilk yarısında çok zorlandı.
Türkiye’nin en çok koşan, en iyi mücadele eden, yaratıcı futbolcu sayısı en yüksek takımı Galatasaray. Ama ne olursa olsun hep söylediğimiz bir şey var. Galatasaray’ın 12 ve 13. futbolcularının kalitesi düşük. Burada Süper Final öncesi 5 puanlık fark avantaj gibi gözükse de o kıran kırana mücadelelerde sakatlıklar, kart cezalıları Galatasaray’ı zorlayabilir.
Selçuk olağanüstü futbolcu olmasına rağmen yanında Engin oynayınca aynı başarıyı gösteremiyor. Melo-Selçuk ikilisi ise Galatasaray’ı daha farklı konuma sokuyor. Defans rahatlıyor, forvet daha çok pozisyon yakalıyor. Melo’nun, Riera’ya yaptığı affedilecek bir şey değil. Sen arkadaşını odaya kilitle. Daha sonra da yüzünü darmadağın et. Bu ayıptan da öte... Hele de Fatih Terim’in olduğu yerde böyle kavgalar olmamalı. Ama adamın tarzı bu. Koca sezon Florya’da arkadaşlarınla yumruk yumruğa kavga etmese de, bunu yapmaya müsait yapısı var.
Fatih hoca, Melo’ya ve Riera’ya çok kızgın. Bunun için de Manisaspor kadrosuna almadı. Ama ne olursa olsun Melo ve Riera ilk defa kavga etmiyor. Bütün kulüplerde bu

Yazının Devamı

Aysal istifa etmeyecek

5 Nisan 2012

Futbol Federasyonu’nun yaşanan şike olaylarıyla ilgili vereceği karar, camiayı tedirgin ederken bundan en çok etkilenen kulüp de Galatasaray görünüyor. Federasyonumuzun konuyla ilgili vereceği iki karar var. Birincisi; hiçbir kulübümüz şike olaylarına karışmamıştır. İkincisi; 58. madde değişirse, puan silme yoluna gidebilir.
En kısa zamanda 58. maddede değişiklik olacağını düşünüyorum. Elbette en son karar merci UEFA’dır. Federasyonumuz ‘Türkiye’de şike yapılmadı, bütün kulüpler suçsuz’ da dese, veya ‘Suçlu takımlardan 5 puan, 7 puan sildim’de dese gene son kararı UEFA verecek.
Görünen o ki Başbakanımızın, Thatcher benzetmesinden sonra ‘Türkiye’nin futbolu temizdir’ denecek. UEFA Disiplin Kurulu bu karardan sonra toplanacak, büyük olasılıkla Türk futbolu cezalandırılacak. Şayet UEFA kulüplere ceza verirse, milli takımımız, ligde bu senenin şampiyonu, hepsi gelecek sezon Avrupa’da maç yapacak. Ülke futboluna ceza verilirse, milli takımımız dahil takımlarımız Avrupa defterini kapatacak. Hakemlerimiz Avrupa’da maç yönetemeyecek. Hazırlık maçı bile oynayamayacağız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin konumunda olacağız...
Galatasaray yönetimi, taraftarı, camiası çırpınıyor.

Yazının Devamı

Misafir futbolcu

1 Nisan 2012

Galatasaray dün rahat kazanabileceği bir maçta yine zorlukla galibiyete ulaştı. Orduspor iyi mücadele ediyor. Bakmayın milletin Culio, Stancu yaygarasına. Onların yerine oynayan futbolcular da formasının hakkını fazlasıyla verdiler. Hector Cuper çok iyi bir hoca. Takımı da koşuyor, mücadele ediyor, pas yapıyor. Galatasaray’ı da bu özellikleri ile çok zorladılar.
Necati harika bir gol attı. Sarı-kırmızılı takım bu golle morallendi. Tribündeki 40 bin taraftarın müthiş bir desteği vardı. Takım pozisyona da giriyordu. Bütün futbolcular özveri ile mücadele ederken içlerinden bir tanesini ayırıyorum. O da Baros. Öyle bir pozisyona girdi ki, Necati bomboş. O çalım yapmaya kalkıyor. Necati’nin önüne topu yuvarlasa maç 2-0 olacak ve ilk yarı Galatasaray belki de karşılaşmayı bitirecekti. Bilerek mi vermedi yoksa Necati’yi mi kıskanıyor. Bunu bilemiyorum. Ama Baros gibi ruhunu kaybetmiş bir futbolcunun Galatasaray’da işinin olduğunu düşünmüyorum.
Tabii Sercan’a da ayrı bir paragraf açmalı. Yürüyen bir Baros sahada, Sercan ise tribünde oturuyor. Biraz gayret göstermeli. Antrenmanlarda daha çok çalışmalı, hocasının gözüne girmeli. Bunları yapmıyor. Onun için de söylenecek tek bir laf

Yazının Devamı

Türkiye şartları

30 Mart 2012

3 Temmuz’dan beri polis, savcı, hakim, Metris son olarak da FIFA’nın işin içine iyice girmesiyle şike ile yatıp kalkıyoruz. Geldiğimiz noktada bir ilerleme yok. Platini, kısa ve öz terbiye çerçevesinde Türk futbolunun ceza almadan bu beladan kurtulamayacağını anlatmaya çalıştı. Tabii anlayana. Verilecek ceza yavaş yavaş belli olmaya başladı. İsmi geçen 8 takıma ceza verilmeyecek. Gelecek olan ceza Türk futbolunu kapsayacak. Türkiye ligi kurulduğu 1959 senesinden bugüne kadar aklanacak. Bu nasıl olacak? Onu da söyleyeyim. Tek tek takımlara ceza verilme yerine Türk takımları iki-üç yıl Avrupa kupalarına katılamayacak. Kim isyan ederse etsin. Bunu değiştiremeyecek.

Terim’in diplomasını yırtın
Fatih Terim, ‘Arda’nın gideceğini bilseydim, Culio’yu Orduspor’a göndermezdim’ dedi ve başına iş aldı. Bütün suçu böyle konuşması. Hem de iyi niyetle. Şimdi sizler karar verin, Fatih Terim’i mahkemeye verip, müebbet hapise mi mahkum ettirelim, yoksa federasyon, teknik direktörlük diplomasını mı iptal etsin? Yoksa çok büyük miktarda para cezası mı verdirelim? Ya da bu konuşmadan dolayı televizyona çıkıp bütün Türk halkından özür mü dilesin?. Ayıptır. Yaşananlara gülüyorum. Culio, sanki

Yazının Devamı

Elmander’siz zor

26 Mart 2012

Galatasaray’ın, Fenerbahçe maçına kadar oynadığı futbol takdir edildi. Sivas maçı ve dün geceki Trabzonspor karşılaşmasında ortaya konan performans play-off müsabakaları öncesi güven vermedi. Demek ki, Elmander, Galatasaray’ın kilit oyuncusuymuş. Hatta şöyle diyelim; Elmander’siz Galatasaray’ın şampiyon olması çok zor. Forvette Necati-Baros ikilisi birbirleriyle hiç anlaşamıyor. Bir de buna rakip stoperlerin baskısını koyarsak etkili olamıyorlar. Giray ve Mustafa Yumlu Necati ile Baros’u dün gece kıpırdatmadı. Orta sahada Selçuk-Melo ikilisi Alanzinho, Zokora ve Colman tarafından öyle marke edildiler ki, koca bir 45 dakika sarı-kırmızılı takım adına gol pozisyonuna bile giremediler. İki kanat bir tarafta Engin, diğer tarafta Emre, bir tek orta yok, gol pas yok, pozisyon yok.
Trabzon’da ise solda Olcan, sağda Volkan, Galatasaray’ı oldukça zorladılar. Biraz daha ileriye gideyim; Burak Yılmaz, Trabzon’un bu sezonki en büyük silahı. Bencil oynamasa, belki de Galatasaray’a karşı farklı galip geleceklerdi. Düşünün koca Galatasaray öyle bir gol yiyor ki, evlere şenlik. Melo, hakeme bir şeyler anlatırken, Burak gitti Trabzon’un golünü attı. Böyle bir şey futbolda yok. Benim tanıdığım

Yazının Devamı