Taraftar eziyet çekiyor

22 Eylül 2017

Galatasaray taraftarları yeni transferlerden sonra stada akın akın gidiyor. Şu ana kadar 4 maçın ortalama seyirci sayısı 40 binin üzerinde. Bu daha da artacak görünen o. Ortaya güzel futbol konunca yıllardır maça gitmeyenler bile takımını statta seyretmek istiyor.

Bir sürü mail alıyorum... Tribünlerde bir sorun yok. Stada gelişte sorun bir derece giderilmiş durumda. Ama dönüşte çok büyük bir sıkıntı yaşanıyor. On binlerce insan metro inişi ve köprüye çıkış merdivenlerinde balık istifi oluyorlar. Nefes almanın, yürümenin mümkünatı yok. Güvenlik sıfır...

O kalabalığın içine kötü niyetli insanlar da giriyor. Taraftarların telefonlarını, paralarını çalıyorlar. 15 bin taraftar gelirken stada sorun yoktu ama sayı 40 binin üzerine çıkınca çok büyük sıkıntı yaşanıyor. Köprü üstüne çıkan merdivenler dar. Köprüye çıkmak hakikaten çok zor. İnsanlar birbirini çiğniyor. Bazı kişiler ise o kalabalığa girmemek için kendini tellerin üzerinden otobana atmak istiyor. Muhakkak bunun çaresi vardır. Yarın öbür gün kötü niyetli insanlar, taraftarların arasına girerek çok daha büyük sorunlar çıkarabilir.

Bakın maillerde ‘Çocuğum maça gitmek istiyor, götüremiyorum. Eşim, kız arkadaşım maça gelmek istiyor,

Yazının Devamı

Hırs tavan yapmış

17 Eylül 2017

Galatasaray rakibini yener ya da yenilebilir. Futbolda her sonuç var. Ama şunu rahatlıklı söyleyebiliriz; takımda koşmayan, mücadele etmeyen tek futbolcu yok.

Takım halinde bilhassa orta sahada topu rakibe kaptırdıkları an müthiş bir pres başlıyor. Bu prese dayanmak mümkün değil. Ndiaye tekniği iyi değil ama sahada basmadık yer bırakmıyor. Tolga için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Onun da tekniği kötü, fakat öyle mücadele ediyor ki saygı duymak lazım.

Bu iki ismin yanında Fernando takımın şefi, belkemiği... Hem defansif hem hücum anlamında o kadar güzel hamleler yapıyor ki takımın en önemli futbolcusu oldu. Belhanda’nın biraz daha temposunu artırması gerekir. Buna rağmen müthiş toplar atıyor. Tolga’ya ‘al da at’ dedi. Ama milli futbolcu atamadı. İlk golde de Gomis’e çok iyi bir pas verdi. Gomis tecrübeli bir futbolcu. Sakin, topa ne zaman vuracağını çok iyi biliyor. İlk golünde topu alması, rakibi geçmesi ve şutunu atması... Resmen bir resital.

Bu hareketleri taraftar görünce çok büyük keyif alıyor, futbolculara müthiş destek veriyorlar. Böylece futbolun güzelliği ortaya çıkıyor. Türk Telekom Stadyumu’nda böyle güzellikler yaşanıyor. Galatasaray’ın ne yapıp edip, dün gece iki gol atan

Yazının Devamı

Selçuk kendini değiştirmeli

15 Eylül 2017

Her zaman söylüyorum, söylemeye de devam edeceğim. Selçuk İnan çok büyük bir yetenek. Peki sorun ne? Anlatayım... Selçuk becerilerinin sadece yüzde 30’unu sahaya koyuyor. Bu da taraftarı çıldırtıyor.
Şimdi mutlaka ‘taraftar neden kızıyor’ diyenler vardır. Onlara da sözüm şöyle olacak... Futbolculardan daha çok cefa çeken, zor şartlarda da olsa forma veya kombine alan kim? Taraftar değil mi... Onların niye eleştiri hakkı olmasın. Taraftar ne diyor, “Galatasaray’da eski düzen bitti. Forması için koşup, mücadele etmeyen, terinin son damlasına kadar akıtmayan futbolcuları artık biz desteklemeyip, protesto edeceğiz. Takım şampiyon olmayabilir, küme de düşebilir. Ama ne olursa olsun bu kulüpten her yıl milyonlarca euro alan futbolcular aldıklarının hakkını vermek zorunda.”
Taraftar bu söyleminde haklı değil mi? Selçuk daha çok kendini futbola vermeli, daha çok mücadele etmeli. Futbol yeteneklerini eskiden olduğu gibi herkese göstermeli. Şimdi bunu yapmıyor ya da yapamıyor. Antalya maçında ipler neden koptu? Gomis’in yüzü rakip kaleye dönük. Sağında ve soyunda iki tane stoper onların yüzü ise Galatasaray kalesine dönük. Gomis elini kaldırdı ve depar attı. Selçuk topu oraya atabilse

Yazının Devamı

Milli yorgunluk

11 Eylül 2017

Galatasaray’ı Antalya’nın sıcağı, nemi, milli maçlara gönderdiği futbolcuların temposu frenlemiş. Kayserispor, Osmanlıspor ve Demir Grup Sivasspor karşısındaki o baskılı futbolunu oynayamadı, bu da normaldir. Bütün takımlar puan kaybedecek. Bakıyorum ilk üç haftada herkes yorum yapıyor. Galatasaray’ı şampiyon ilan ediyorlar, bir kısmı da ‘Bu Galatasaray nasıl durdurulacak?’ diyor.

Bunları konuşmak için daha çok erken. Bu tür laflar, fuzuli muhabbetler. Süper Lig kıran kırana. Avrupa’nın en sert liglerinden biri. Hele bu sezon her takım, küçük büyük demeksizin birbirinin canını yakabilir. Dün gece Antalyaspor’u seyrettiniz. Rakipten daha çok gol pozisyonuna girdi. Orta sahada top yaptırmadı ve zaman zaman da olsa, Cim Bom’a baskı yaptılar ve başarılı oldular.

Muslera yüzde yüz üç net gol pozisyonu kurtardı. Kırmızı-beyazlıları küçümseyenler için söylüyorum. İki-üç hafta geçsin Rıza Çalımbay’ın takımı her rakibin canını yakar. Bir kere Çalımbay’da mangal gibi yürek var. Kesinlikle Galatasaray’dan korkmamış. İlk dakikadan son ana kadar hep hücumu düşündüler. Buna da saygı duymak lazım.

Sarı-kırmızılılara bakıyorsun Belhanda yorgun dönmüş, Gomis’in attığı golün hazırlayıcısı. Tempo

Yazının Devamı

Yabancı kuralı tartışılmamalı

8 Eylül 2017

Türkiye Futbol Federasyonu’nun Riva’daki o muhteşem, dünya çapındaki tesisten sonra futbolumuz için aldığı en önemli karar, 14 yabancı kuralıdır.
Sabaha kadar bu kuralı herkesle tartışırım. Kural ne diyor? İstersen kadronda 14 yabancı bulundurabilirsin, istemezsen yerli futbolcularla devam edersin. Gayet net ve açık... Yabancı oyuncuları kadronda tutmak zorundasın diye bir madde var mı? Yok... O zaman durum nereye geliyor, bizim Türk futbolculara. Kendilerini zorlayacaklar, rekabet edecekler. Kulüp yöneticileri de yabancı oyuncu tercihini yerliden yana kullanacak.
Ama bakıyoruz bizim futbolcularımızın bir kısmı, ‘Ben yılda 2-3 milyon euro alıyorum. Oynasam ya da oynamasam bu parayı kazanacağım. Niye kendimi zorlayıp yabancılarla rekabet edeyim’ diye düşünüyor. Bu gerçek. Böyle olunca yönetim yerli futbolculara güvenmeyip yabancı getiriyor.
Selçuk İnan gibi Türkiye’de orta saha oyuncusu var mı? Yok... Ama Selçuk ne yapıyor, takımına ne katkı veriyor. Sıfır... Bugün Selçuk’un performans düşüklüğü yüzünden Galatasaray Yönetimi, Fernando ve Ndiaye’yi aldı. Burada bütün suç Selçuk İnan’ın. Bakın milli takımdaki formasını da kaybetti. Ama gerçeklerin hâlâ farkında değil.
Sinan

Yazının Devamı

Başkan Özbek’ten özür dileyin

1 Eylül 2017

Akşam yatarken Denayer, sabah kalkıyorsun Asamoah transfer edilmiş. Hayatımda ilk defa böyle bir şey görüyorum. Başkan Dursun Özbek takımı baştan aşağı değiştirdi. Kulüp tarihinin en iyi transferlerini yaptı. Şampiyonlar Ligi’nde oynayıp başarılı olacak bir kadro kurdu. Şimdi de övgüler alıyor.
Kendisine ‘Baron Başkan’ diyorlar. İnsanın nasıl gücüne gidiyor değil mi? Bundan altı ay ya da bir sene önce başkan yine Dursun Özbek değil miydi? Adamı resmen linç ettiler. Ağza alınmayacak laflar söylediler. Divan kurullarında parçaladılar. Şimdi o insanlar başkanı alkışlıyor.
Tabii bir kısım insanlar, küçük düşünenler, ‘Bu transferlere ne gerek vardı. Galatasaray battı’ diyecek. Bunun önüne hiç kimse geçemez. Ama bir gerçek var, küçülerek kulüpler borçlarını ödeyemez. Başkan bu gerçeği sonunda gördü.
Kombineler kapış kapış satılıyor. Store’lar tıklım tıklım... Yeter ki storelara bakan yöneticiler ürün yetiştirebilsinler. Avrupa televizyonları Galatasaray’dan, Gomis’ten, Fernando’dan, Belhanda’dan bahsediyor. Eminim sponsorlar çok büyük para vererek kulübü rahatlatacaklar.
Evet borçlar büyüdü. Ama şimdi oluk oluk para gelecek. Hatta gelmeye başladı. O beğenmedikleri, bir sürü laf

Yazının Devamı

Herkes mutlu

26 Ağustos 2017

Galatasaray yeniden doğuyor. Önce taraftardan başlayayım. Tribünlerin tamamı doldu. Öyle bir gürültü var ki statta, herhalde desibel rekoru kırılmıştır. Müthiş bir itici güç. Sahadaki futbolcularla tribünün bütünleşmesini uzun seneler sonra görüyoruz.
Takım çılgın futbolculardan kurulu. Fernando takımın beyni, daha doğrusu bel kemiği. Rakip ataklarda stoper oluyor. Takım hücuma çıkıyor, harika paslar atıyor. Müthiş bir futbolcu. Tekmeden kaçmıyor. Girdiği ikili mücadelelerin neredeyse tamamını kazanıyor. Önünde Ndiaye ve Tolga Ciğerci... Bu futbolcular da yürekten mücadele edince bilhassa Galatasaray eskiden olduğu gibi göbekten delinmiyor. Orta sahada rakibe üstünlük sağlıyor.
Samet Aybaba rakibi çok iyi analiz etmiş. Golün geç gelmesinin de tek sebebi bu. Altı futbolcuyla Cim Bom’a uzun süre oyun kurdurmadılar, pas yaptırmadılar. Pas hatası yapmaya zorladılar. Başta Mariano, daha sonra Rodrigues çok pas hatası yaptı. Ama mücadeleleri ikisinin de üst seviyede. Top rakip futbolcunun ayağına geçtiği zaman iki Galatasaraylı futbolcu pres yapıyor, nefes aldırmıyorlar. İlk defa böyle bir şey görüyorum. Dün gece Gomis fazla topla buluşamamasına rağmen defansı dövüyor, hırpalıyor.

Yazının Devamı

Başarının düşmanı çok

25 Ağustos 2017

Galatasaray nasıl camiadır aklım ermiyor. Daha üç ay önce ‘bu takım küme düşer, tribünlere taraftar gelmez’ diyenler, şimdi kıyameti koparıyor. Bu sefer de maddi durum çok kötü, Başkan Dursun Özbek kulübü mahvetti diye. Devamlı birileri kötülük yapmak, huzuru bozmak için çalışıyor.

Bugün Sivasspor maçı var. Tribünlerin dolması bekleniyor. Yeni transferleri, Muslera’yı ve diğerlerini özlemişler. Onları görmek istiyorlar. İşin en güzel tarafı da Başkan Dursun Özbek’e öyle bir sahip çıkıyorlar ki inanın saygı duyuyorum. Camianın yapmadığını inanın taraftar yapıyor. Ama birkaç grup var, bunlarla başa çıkılacak gibi değil. Devamlı kampanya yapıyorlar.

Ben tek başıma anlatamıyorum derdimi. Evet, seçim Galatasaray’da olacak. Ama 2018’in Mayıs’ında. Seçime katılmak, hazırlıklar yapmak herkesin en doğal hakkı. Fakat şimdi takım şahlanmış. Transferde başarılı hamleler yapılmış. Tudor takım ile bütünleşmiş. Nedir bu alıp veremedikleri anlayamıyorum. Bu anlattıklarım başka kulüplerde yok, sadece Galatasaray’da var. Niye uğraşıyorsunuz Başkan Özbek ile. Uğraşmak yerine yardımcı olsanıza. Bakın takımı zarara uğratan bir sürü insanlar var.

Yeni değil yılların birikimi. Neden onlara sesinizi

Yazının Devamı