Osman Şenher

Galatasaray Yönetimi istediği futbolcuyu alır, istediğini satar... Güç onlarda. Taraftar istediği kadar bağırsın, tepki göstersin, sosyal medyayı ayağa kaldırsın... Ama değişen bir şey yok.

Benim itiraz ettiğim tek konu var. Sneijder büyük yıldız. Bunu herkesin kabul etmesi lazım. Alıcısı da fazlasıyla var. Şu an Tudor, Sneijder ve yönetim arasında sorun yaşanıyor. İşin açıkcası Sneijder gönderilmek isteniyor. İyiydi, kötüydü bunları yazmayacağım.

Bin sefer söyledim, bu kalitedeki futbolcuyu ben olsam oynatmak için uğraş verirdim. Ama anladığım kadarıyla Tudor’un olmazsa olmazı Hollandalı oyuncunun gitmesi.

Tamam, Sneijder alınırken iyi para verildi. Kendisi de yıllık çok iyi bir ücret alıyor. Takıldığım yer zaten burada. Böyle bir futbolcuyu göndermek istiyorsan para kazanman lazım. Bırakın para kazanmayı yönetim üstüne bir de para verecek... Beşiktaş, Marcelo’yu 8.5 milyon euroya sattı. Senin elinde dünya yıldızı var, göndermek için neredeyse üstüne para vereceksin. Böyle yöneticilik olmaz. Fenerbahçe, Volkan Şen’e ‘Arkadaş ben seni istemiyorum. Bonservisini bizden alman için 1 milyon euro getireceksin ve gideceksin’ dedi. Volkan da bu parayı getirdi, serbest kaldı.

Galatasaray’da

Sözün bittiği yer dün gece Östersunds karşısında başladı. İlk ciddi maçını oynayan bir takım hangi ruhla oynamalı? Koşacak, mücadele edecek, rakip zaten üçüncü sınıf takım, baskı yapacak. Peki bunu yapabiliyor mu sarı-kırmızılı futbolcular? Üzülerek söylüyorum sahadaki görüntü beni korkuttu. Geçen seneki Galatasaray’ı taraftarlar arayacak gibi görünüyor. Düşünün o çok eleştirdiğimiz takımı bile arayacaklar diyorsam bir düşünmek lazım.

Sezon başı, ağır idmanlar yapıyorlar, Belhanda gibi bir yeni transferin sahada yok. Mariano’nun transferi de henüz tamamlanmadı. Eksik mi takım, eksik. En önemli futbolcun nerede? Florya’da. Gönderilmek için 40 takla atılıyor. Peki aldıkların ondan iyi mi? Hayır. Yani bir sürü saçmalık üst üste gelmiş. Maicon’u dün gece yenen iki golde gördünüz değil mi? Şimdi herkes diyecek ki bu nasıl stoper? Mutlaka diyecekler. Belki de dün geceki görüntüye bakarak o eleştirilere de saygı duymak lazım.

Ama esas sorun ne biliyor musunuz? Selçuk ve Tolga. Bu futbolcuların yerine orta sahaya iki tane Melo transfer edilmezse daha sezon başlamadan 2017-18 sezonunu Galatasaray kapatır. Gomis dün geceki oyunu görünce inanın geldiğine milyon kere pişman olmuştur. Yasin

Galatasaray transferler yaptı, bir anda taraftarın ayakları yerden kesildi. Hemen koştular 20 bin kombine aldılar. Sneijder ile yaşanan rezalet, taraftarı ikiye böldü. Benim anlamadığım, açık ve net olmak lazım. Maalesef, Galatasaray’da doğru dürüst taraftarı ikna edebilecek bir yönetici olmadığı için bu kaos yaşanıyor.

Ben yönetime soruyorum. Sneijder’i neden gönderiyorsunuz? Hollandalı’nın bir sene daha sözleşmesi var. Şu anda ‘bir yere gitmiyorum’ dese mukavelesindeki 5 milyon euroyu tıkır tıkır alır (Eboue de oynamadan parasını almıştı). Anladığım kadarıyla Tudor, ‘Sneijder’i istemiyorum’ diyormuş. Peki insanların kafalarında soru işareti oluşmaz mı? Sneijder’i istemeyen ve yönetemeyen bir teknik direktör nasıl büyük Galatasaray’ın hocası olur. Bu soru benim de aklıma geliyor.

Madem bir senelik daha sözleşmesi var, gönderin kampa iyi olursa formayı alır. Ama iyi değilse yedek kulübesinde oturur. İkinci aklıma gelen şeyse bu nasıl yöneticilik, senin sözleşmeli elindeki yıldızı teknik direktörün oynatmayacak. Ellerimi belime koyup geçerim Tudor’un karşısına, ‘Sen Sneijer’i oynatamıyorsan, ben oynatacak bir hoca bulurum’ derim.

Üçüncü durum ise Beşiktaş iyi bir kadro kurdu. Tek

Her inişin bir de çıkışı var... Bu değişmez bir kuraldır. Hep aynı şeyi söylerim, Başkan Dursun Özbek iyi niyetli bir insan. Kendisine karşı eleştirilerin de dozu hep biraz fazla kaçtı. Galatasaray adına şimdi doğru işler yapıyor. Futboldaki başarı, başkan ve yönetimine her zaman rütbe aldırır.

Başkan Özbek de geç olsa bile doğru yolu buldu. Kötü futbolculara yatırım yapmamaya karar verdi. Gomis müthiş bir oyuncu. 18 içinde ancak beline sarılırsan durdurabilirsin. O zaman da penaltı olur. Rakip defansı serseme çeviriyor. Hava toplarında müthiş bir hakimiyeti var. Ayağı mıknatıs gibi. Gözünü diktiği noktaya topu atabiliyor. Harika bir transfer.

Tabii Gomis’ten tam randıman almak için iki bekin ve kanatların iyi olması lazım. Şimdi kulağıma gelen haberlere göre sağ ve sol iki iyi bek Tudor’un olmazsa olmazı. Ve Başkan Özbek, bu transferlere ‘tamam’ demiş. Belhanda için herkes yorum yapıyor. Yıldız futbolcular kendilerini iyi takımlarda gösterir. Belhanda 27 yaşında tempolu, her iki ayağına da hakim, kaliteli bir oyuncu. Bu sezon hayatının futbolunu oynayacağını düşünüyorum.

Yeni Melo, Maicon

Maicon... Galatasaray taraftarları ‘Melo, Melo’ diye kendini yırtıyor. İşte size Melo

Galatasaray için bir sürü şey söyleniyor, söylenmeye de devam edecek. Ama şunu kesin olarak belirtmek gerekir; Başkan Dursun Özbek’in ‘takımı yenileme’ hamlesini doğru buluyorum...

Takımın içerisi karmakarışıktı. Futbolcular kendi cumhuriyetini kurmuşlardı. Oraya hangi teknik direktör girerse girsin başarılı olması mümkün değildi. Önce şunu söyleyeyim, ben ne başkanın, ne de herhangi bir yöneticinin adamı değilim. Hayatımda da toplasanız 2-3 kere cenazelerde karşı karşıya gelmişimdir. Yakın bir diyoloğum yok ama iyi takip ediyorum ve bir şey öğrenmek istediğim zaman doğru haberi veriyorlar.

En çok tartışılan konu Sneijder. Hollandalı yıldıza, ‘git, kulüp bul’ diye kimse bir şey söylemiyor. Sadece Tudor, ‘ben bu sene performansını, geçen yılın yüzde 40 üstüne çıkaracak futbolcularla devam edeceğim’ diyor. Bütün söylediği bu. Sneijder’i farklı düşüncelere sokmaya gerek yok. Büyük olan Galatasaray, Sneijder değil.

Mesela taraftar, ‘Belhanda alınıp, Sneijder gönderilmez’ diyor. Yahu arkadaşlar elinizi vicdanınıza koyun, Sneijder geçen sezon kaç maç oynadı, hangi derbiyi kazandırdı? O artık işin sonuna gelmiş. Belhanda, temposuyla, mücadele gücüyle Sneijder’den daha faydalı olur. Belhanda

Galatasaray’da yaşananlara akıl sır ermiyor. Önce taraftardan başlayayım... Kulüp için fedakârlık yapan, forma-kombine alan, çocuğunun rıskı ile bile bilet alan, zor şartlarda maça gelen kim? Kulübün bütçesine en büyük katkıyı yapan taraftar değil mi? Peki bu insanları ciddiye almayan kim? Bu durumda taraftar fedakârlık yapacak, sen bu toplanan paraları ama transferlere ama ballı maaş alanlara harcayacaksın. Ve sana hiç kimse hesap sormayacak, sorana da düşman olacaksın. Böyle bir sistem olmaz.

Daha sonra insanlar ‘eski başkan Faruk Süren itibarsızlaştırılıyor’ diye bağaracak. Peki, Süren’i ve diğer iyi Galatasaraylıları itibarsızlaştırmaya uğraşanlar kim? Onu da söyleyeyim. Statükocular... Neden bu insanlara kimse bir şey söylemiyor. Faruk Süren haberlerini çıkartan Başkan Dursun Özbek değil, bu stotükocular. Ballı maaşları kesilecek diye eleştiri yapanları itibarsızlaştırmaya uğraşıyorlar.

Biraz daha ileriye gideyim... Böyle bir kulüp olabilir mi? Kendi başkanları Özbek, başarısız olsun diye resmen savaş veriyorlar. Bunlardan Galatasaray’ı kim kurtaracak bilemiyorum. Bugün Başkan Özbek gitsin, yerine başkası gelsin. Değişen hiçbir şey olmayacak. Bu stotükocular, kendi

Bilal Meşe’yi tanımayanlar için söylüyorum, dünyanın en vicdanlı insanıdır. Kesinlikle hiç kimseyi kırmaz, küçüğüne büyüğüne herkese saygılıdır. 44 senelik gazeteci, yazılmaması gerekenleri bugüne kadar yazmadı. Bu başına gelenleri hiç hak etmedi.
Arda Turan, hepimizin ‘prens’ ilan ettiği bir futbolcu. İnanın Arda’yı Bilal dahil hepimiz öyle bir koruma altına almıştık ki o sahada tekme yediği ya da düştüğü zaman bizim canımız yanıyordu. Arda, Meşe’ye o küfürleri nasıl etti, gırtlağına nasıl sarıldı inanın şaşkınım, bilemiyorum.
Yanlış tanımışız, şimdiye kadar görmediğimiz yüzünü insanlara gösterdi. Bu hiç hoş değil. Bilal Meşe gibi bir ağabeyine saldırıcaksa bunu daha çok düşünmesi lazımdı. Veya başkasına kızıp, Bilal’i cezalandırmaması gerekirdi. Git kimden intikam almak istiyorsan onun gırtlağına sarıl, ona küfür et. Bilal Meşe’ye mi gücün yetiyor! Mertlik, delikanlılık bu değil.
Yanlış yaptı Arda. Bunun telafisi yok. Onu 80 milyon kişi seviyordu, milli kahraman olarak ilan ediyordu. Böyle bir insanın kendini kontrol etmesi lazımdı. Bilal’in, ailesinin, çocuğunun günahı, suçu ne? Kötü şeyler oluyor futbolumuzda. Kimse kusura bakmasın. Gökhan Töre de cezalandırılmalıydı. Ne

Galatasaraylı futbolcuları kutlamak lazım! Çok zorlu bir sezon geçirdiler, Şampiyonlar Ligi’ne gidemediler, Türkiye Kupası’ndan elendiler. Ama ligi dördüncü bitirdiler. UEFA Avrupa Ligi eleme maçlarını da geçerlerse seneye gruplara kalacaklar, daha ne olsun!

Temmuz ayının ortalarında eleme grubu maçları başlayacak. Tatil biraz kısa olacak gibi görünse de, başkan Dursun Özbek’in futbolcuların çoğunu rahatlatmak için bu süreyi uzatması lazım! Hatta Muslera başta, Sneijder, Ahmet Çalık, Selçuk haricindekilere, “İstediğiniz kadar tatil yapın, kendinize kulüp bulursanız çok memnun oluruz” demesi lazım.

Bu kadar pahalı bir takımın başarısız bir sezon geçirme hakkı yok. Sinan dün iki gol atıyor, gollerden sonra sevinmiyor, bir tripler... Takım arkadaşlarına da elektrik veriyor. Derdin ne kardeşim? En azından ilk golünden sonra, son maçına çıkan, sana gol pasını veren Podolski’yi git, kucakla... İnanın şaşkınım. Koca sezon yattı. İki haftadır gol atıyor, uçtu gitti, havalara girdi.

Sarı-kırmızılı yönetim, 15 milyon euro gibi bir fiyat bulduysa Bruma’nın gitmesi kayıp olmaz. Portekizli, ekstra bir futbolcu değil ki! Konyaspor karşısında özellikle gözüm hep Bruma’daydı. Herkesin gözünde