İçinde bulunduğumuz koşullarda tek bir hafta boyunca yaşanan gelişmelere bakıp şu ya da bu yönde kesin hükümlere varmak doğru değil ama herkes o kadar tedirgin ki dolar birkaç gün üstüste yükselse taksi şoförleri hemen "iyi yerden duydum abi, dolar birkaç ay sonra 2 milyon lira olacakmış", demeye başlıyorlar.
Piyasalarda çalkantı sürerken çeşitli kesimlerden kimselerle yaptığım temaslarda edindiğim izlenim, insanlardaki kafa karışıklığının ve kaygıların çok boyutlu olduğunu ortaya koyuyor. "Dalgalı kur" rejimine henüz intibak edememenin ötesinde, hükümete güvensizlik ve yeni bir krizle karşılaşma korkusu belirliyor insanların davranışlarını ve olumsuz haberler çok daha kolay "satın alınıyor" bu ortamda. Örneğin takasın başarıyla gerçekleşmesi, ekonominin geleceğinin güvence altına alınması açısından büyük önem taşıyan yasaların çıkması, dış ticaretteki gelişmelerin olası bir cari işlemler fazlasının ilk işaretlerini vermesi fazla etkili olamıyor da doların birkaç gün üst üste yükselmesi, Fazilet Partisi'nin kapatılmasıyla ilgili senaryolar, bir bakanın aykırı bir sözü hemen yeni bir kriz sinyali olarak algılanabiliyor.
Ancak hemen belirteyim ki bu kafa karışıklığının ardında, psikolojik faktörlerin yanısıra, yaşanan kimi gelişmelerin gerçekten kafa karışıklığı yaratacak nitelikte olmasının da payı var. Bunların başında da "para bolluğu" içinde yaşanmakta olan "para kıtlığı" geliyor. Rakamlarla kafaları daha da karıştırmak istemiyorum ama kamu bankalarının görev zararlarını kapatmak ve banka sistemini ayakta tutmak için muazzam bir parasal genişleme oldu son aylarda, buna karşın sanayici ve tüccar "piyasada para yok" diye feryad ediyor, "bankaları kurtaran hükümet şimdi bizi de kurtarsın", diyor. Reel sektörde iş yapan birçok kimsede bu paraların bir yerlerde istiflendiği ve ekonomiye sokulmadığı izlenimi var. Bu işlerden biraz daha iyi anlayanlar ise bu büyük parasal genişlemenin, aslında bir saatli bomba gibi sistemi tehdit ettiğini, döviz ve enflasyonda patlamaya yol açabileceğini belirtiyorlar.
"Para" denen çok yüzlü yaratığın "güven" denen çok boyutlu kavramla ilişkisini kavramadan bu muammayı çözmek olanaksız galiba. Güven yaratamadan para yarattığınızda bu "cin"in ne zaman şişeden çıkıp kimi nasıl çarpacağını bilemiyorsunuz.