Eğer ölürse herkes suçlanmalı

30 Mart 2018

15 yıldır ‘damat adayı’ diye hayatımızda olan bir adamdan söz ediyoruz... Ünlenmek için kaset yaptı, televizyon dizilerinde oynadı, yayınlarda bardak kırdı, Kabe’de selfie çekti, daha bir sürü şey yaptı. Geçen sene yine sosyal medya üzerinden intihar edeceğini söylemişti, bu sene yine aynı şeyi söyledi ve sonra yaptı. Gerçekten ölmek isteyen insanlar bunu canlı yayında söyleyerek yapmazlar, intihar girişimine inanmasam bile ortada psikolojik bir sorun olduğu kesin.

Eğer bu adam iyi durumdaysa ve hakkında yapılan haberleri takip edebiliyorsa, şu an krizden çıkmış bir uyuşturucu bağımlısı gibi tatmin olmuş durumdadır. Bilmediği ve düşünemediği şey, bir daha gündem olmak istediğinde intihar girişiminden fazlasını yapmak zorunda kalacağı. Eğer bu adam gerçekten intihar girişiminde bulunduysa ve ölürse, hepimizin suçlanması gerekir. Zira sabun köpüğü ünlüler, biz onları yücelttiğimiz için bu acınası hale geliyorlar.

DEĞDİ Mİ MEHMET BEY?

Bu ülkede Cüneyt Arkın, Selma Güneri, Ekrem Bora ve İzzet Günay, Banker Kastelli reklamında oynadı. Şirketin sahibi Cevher Özden paralarla birlikte yurt dışına kaçtığında, biraz eleştirildiler ama konu çok uzamadı. Çiftlik Bank olayı patladığı günden beri

Yazının Devamı

Okumak değil bakmak için

28 Mart 2018

Dünyanın en çok satan ilk 10 gazetesinin günlük tirajı, yaklaşık 51 milyon. ABD’li oyuncu ve şarkıcı Selena Gomez’in sadece Instagram’da 135 milyon takipçisi var. Peki bu rakamlara bakarak, yazılı basını kötü günler bekliyor diyebilir miyiz?

Hayır diyemeyiz zira, sosyal medya bakmak üzerine kurulu bir dünya, okumak için değil. İnanmayan, herhangi bir sosyal medya mecrasına önce sıradan bir doğa fotoğrafı arkasından da edebi bir metin koysun. Emin olun, karenin alacağı beğeni sayısı, edebi metinin alacağı beğeni sayısının kat ve kat üzerinde olacaktır. Bakılmak için olan şeyler, okunmak için olanları asla yenemez.

Yeni bir TRT kanalı geliyor

TRT Çocuk, Türkiye’nin en başarılı işlerinden birisi, reyting ölçümünden çıkmadan önce ilk 100 sıralamasına 30-35 program sokuyorlardı. Şimdi TRT Çocuk, yeni bir kanal daha kuruyor. Bu yeni kanal, yaşı 10 ve üzerinde olan çocuklara hitap edecek.

Karar doğru, zira beş yaşındaki bir çocukla 14 yaşındaki çocuğun aynı kanalı seyretmesi mümkün değil. Türkiye’de yayında olan çocuk kanalları genellikle ilkokul çağındakilere hitap edecek içeriğe sahip. Yani potansiyel seyirci sayısı yüksek yeni bir kanalımız daha olacak.

Şeftali kebap

Kuzey Kıbrıs’a gidenle

Yazının Devamı

HOCAM MESELE KEP-SARIK MESELESİ Mİ?

26 Mart 2018

Mardin Artuklu Üniver-sitesi Rektörü Profesör Dr. Ahmet Ağırakça, bu fotoğrafları “emekliliğim sırasında çekildi, kötü niyet var” diye uzunca bir açıklama yaptı.

Ancak rektör ve akademisyenler için kep yerine sarık önerisine dair tek cümle etmedi. Bilim, bir üniversite için, törenden törene kullanılan kıyafetlerden daha önemli olmalı. Üniversitelerin akademik performansını sıralayan URAP’ta Mardin Artuklu Üniversitesi puanlarına baktım.

Geçen akademik yılda, 125 üniversite içinde 124. sırada kalmış Mardin Artuklu Üniversitesi.

Öğrenci sayısı 6 binden az olan 33 üniversite arasında son sırada.

2000 yılından sonra kurulan üniversiteler ve devlet üniversiteleri sıralamasında da durum pek farklı değil.

İki fakülte bitirmiş, 3. fakülteden de asistanlığa başladığı için ayrılmak zorunda kalmış bir bilim insanı Prof. Dr. Ahmet Ağırakça.

İlk düzelmesi gereken şeyin kıyafetler değil bu tablo olduğunu benden daha iyi biliyordur, umarım gereğini yapar...

CHP NEDEN YÜZDE 60 OY ALAMAZ?

Yazının Devamı

Kadın giyimine müdahale etme hakkı

23 Mart 2018

Kadınların ne giyeceklerine müdahale etmekten söz edince akla hep İslam ülkeleri gelir. Kuzey Kore’de kadınların saç biçimlerine devletin karar verdiğini daha önce yazmıştım. Şimdi de Tacikistan Kültür Bakanlığı, kadınlar için bir giyim tavsiye kitabı yayımladı. Kitapta İslami giyim de önerilmiyor, mini etek de hatta iş parmak arası terliklere karışmaya kadar varmış.

Devletlerin işi kadınların ne giyeceğine müdahale etmek mi yoksa onların iş hayatına, sosyal güvenceye, erkeklerle eşit haklara kavuşmasını sağlamak, ve kadınları ayrımcılıktan korumak mı? Hakikaten garip ötesi bir durum bu...

VAY ARKADAŞ, AŞK DEĞİL KADEŞ ANTLAŞMASI

Seren Serengil ile Yaşar İpek, önce barışmış sonra da evlenme kararı almışlar. O kısmı beni hiç ilgilendirmiyor ama avukatları aracılığıyla birbirlerine yasaklar koymuşlar ve bunlar yayınlandı her yerde. Aşk, dünyayı iki kişi olarak görmektir, aşk insana zaman zaman saçmalatır falan ama getirilen yasaklara bakınca aşk diye başlayan cümle kuramıyor insan.

Seren Serengil’in şartlarından bazıları şöyle:

- Haftada bir gün erkek arkadaşlarıyla yemeğe gidebilir. Mekan bildirmek kaydıyla masada başkalarının kız arkadaşları olmayacak.

- Birbirinin telefonunu karıştırma

Yazının Devamı

TARKAN’IN 17 BİN TL’LİK BEBEK ARABASI

21 Mart 2018

Eleştiren ve abartılı bulan çok ama konuşulan şey, Tarkan’ın doğacak bebeği için 17 bin TL’lik bebek arabası sipariş etmesi.

Eleştirmek ya da konuşmak kolay ama dönüp kimse cevap aramamış, ‘Fiyat neden bu kadar yüksek?’ sorusuna. Mesela dört tekerleği de hava süspansiyonlu o bebek arabasının.

Lüks kısmında kaşmir bebek battaniyesi de var, Alcantara deri oturma koltuğu da. Tarkan çevreye duyarlı ya, geri dönüşümlü malzeme de kullanılmış o bebek arabasında. Kumaş, rüzgar ve su geçirmiyor vesaire... Fiyatı etkileyen bir diğer unsur, James Bond’un kullandığı araba olarak tanınan Aston Martin’in imzasının bulunması, sınırlı sayıda üretilmesi ve el yapımı işçilik...

Bunların çok önemi var ya da yok, asıl üzerinde durmamız gereken nokta başka. Tarkan 46 yaşına yaklaşıyor, geç dönem baba olanlar kervanına katılıyor yani. Gücü yettiğince, paranın alabildiği en iyi şeyleri alacaktır doğacak bebeği için. Bunun başkalarına gösteriş yapmakla hiç alakası yok. Bu sadece kendini daha iyi hissetmek ve beyninin bir tarafında evladıyla kaç seneyi beraber geçireceğini düşünmekle alakalı bir durum.

Dere’nin güzellik-mutluluk yorumu

Puhutv’nin yeni dizisi ‘Şahsiyet’in başrol oyuncusu Cansu Dere, ilginç bir

Yazının Devamı

PKK’NIN YENİ DÜŞMANI ALMANYA...

19 Mart 2018

Almanya uzun zamandır kendi topraklarında eylem yapmaması şartıyla terör örgütü PKK’nın faaliyetlerini görmezden geliyordu.

Bu tablo hızla değişiyor.

Der Speigel, Almanya Federal Savcılığı’nın PKK bağlantılı isimlere açtığı dava sayısının 4 katına çıktığını yazdı.

Cumartesi günü, Hannover’deki gösterilerde, polis, Öcalan posteri ve PKK flaması açılmasına izin vermedi.

Almanya’nın ani tavır değişikliğinin birden çok sebebi var ama en büyük sebep kendi topraklarında çatışma istememeleri.

Alman Emniyet Teşkilatı, bu hafta, Türklere yönelik şiddet eylemlerinin artabileceğini açıkladı.

Alman Dışişleri’ne bağlı DW, ülke genelinde bir Türk-Kürt çatışma ihtimalinin giderek yükseldiğini, Türk yolculara saldıran ve seferleri aksatan PKK yandaşlarına daha ağır yaptırımlar uygulanması gerektiğini söyleyen uzman röportajları yayımlıyor.

Bunlar hiç de alışık olmadığımız sesler ve yorumlar.

Yazının Devamı

DAHİLERDEN İYİ EŞ, BABA OLMAZ MI?

16 Mart 2018

Birinci Adam

Doktorlar 3-4 yıl ömrü kaldığını söyledikleri zaman, hemen evlendi kız arkadaşı onunla. Bu kısmı önemsiyorum, zira bu ülkede hastalanan ve hatta gazi olan nişanlısından, erkek arkadaşından ayrılması için ailesinin baskı yaptığı bir sürü genç insan tanıdım, haberlerini okudum.

Eşinden üç çocuğu oldu, bir yandan hastalığı ilerlerken diğer yandan şöhreti arttı. O dönemde kendisi için konuşan bilgisayarı tasarlayan adamın karısı ve aynı zamanda bakıcısı olan bir kadınla ilişki yaşamaya başladı. Ardından ilk eşiyle boşandı, bakıcısı olan kadınla evlendi, sonra ondan da boşandı.

İkinci Adam

İlk evladı daha o görmeden bulaşıcı bir hastalık nedeniyle öldü. Evlendi, eşine ‘Ben konuşmadığım sürece benimle konuşmayacaksın’ diye maddeler içeren bir sözleşme imzalattı.

Bu evlilikten iki oğlu oldu. Boşandıktan sonra önce kuzeninin kızıyla evlenmek istedi. Sonra da bu evliliğe karşı çıkan kuzeniyle evlendi. Kuzenini de sekreteriyle aldattı, hayatına giren başka kadınlar da oldu.

Yazının Devamı

KÖTÜ KAZANIYOR ÇÜNKÜ...

14 Mart 2018

Sonunda hep iyiler kazanır lafı var ya, o ancak filmlerde oluyor. Gerçek hayattaysa kötülük kazanıyor hep. Kimi anne, kimi karnında bebeği olan, kimi düğün için gün sayan gencecik kadınların ölümünden sonra da aynı şey oldu işte... Kötüler tüm pisliklerini sergiledi, iyiler sadece tepki gösterebildi.

Şaşırtıcı değil bu durum, iyiler, kötülerle yalan yarıştıramaz, hatta yalancılıkta yanlarına bile yaklaşamaz. İyi aynaya bakarken gözlerinde gördüğüyle ilgilenir, kötü güç sahibinin gözündeki durumuyla...

Bir iyinin yapabileceği en büyük kötülük, bir kötünün sadakası bile sayılmaz.İyilerin utanma duygusu vardır, kötülerin ihtirasları... İyiler vicdan sahibidir, kötüler için vicdan yüktür. İyiler en iyi bildikleri konuyu bile kimseyi kırmadan anlatır, kötüler cehaletlerini küstahlık yaparak saklar. İyiler tevazu sahibidir, kötülerin boş egoları vardır.

Daha bir sürü madde yazabilirim size ama fark etmez... Trafik kazası geçiren bir çocuğun ölümünü babasının ideolojisi üzerinden yargılayabilen alçaklıkla, karnında bebeğiyle bir uçak kazasında ölmüş kadınlara dil uzatabilen kafa, kötü bir kafadır. Evet siniyoruz bu kötülük karşısında hatta önce susuyor sonra genellemeler yaparak cevap

Yazının Devamı