YAŞASIN DEMOKRASİ....

17 Temmuz 2017

15 Temmuz Destanı mitingi başlamadan önce CNN-Turk’ü protesto etmeye kalkan 30-40 kişilik küçük bir gruba ilk müdahale eden ve geçen seneyi hatırlatan kişi 24 Tv programcısı Ersoy Dede oldu. Ardından da organizasyon ekibinin uyarı anonsları geldi. Haksızlık etmemek lazım, o gece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm kanallarda tüm Türkiye’ye seslendiği Facetime uygulamasını kullanmayı akıl eden ilk kişi Hande Fırat olmuştu. Eğer 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı şimdi ne Cnn-Turk kalırdı ne de 24 Tv.

6 gün arayla siyasi görüşleri son derece farklı milyonlarca insan İstanbul’da düzenlenen mitinglere katıldı, kimsenin burnu bile kanamadı. Eğer 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı bu mitingleri değil baskı altındaki milyonları, kaybedilen binlerce insanı konuşuyor olacaktık.

Beylik bir laftır, herkes bilir, “En kötü demokrasi en iyi askeri darbeden iyidir”. Geçen Pazar’dan bu Pazartesi sabahına kadar olan sürede yaşayarak gördük ki cümle doğru. O zaman hangi siyasi görüşten olursan ol söylenecek cümle: “Yaşasın demokrasi” olmalı...

ÖSYM’NİN MALİYETİ...

FETÖ döneminde adil

bir tane sınav yapma, sorular hep sızmış olsun,

FETÖ’den önce de sonra da içinde hatalı soru olmayan

Yazının Devamı

ADRIANA LIMA VE AŞK PAZARLAMASI SORULARI

14 Temmuz 2017

Günlerdir gözlem ve tahminlerle konuşulup durulmasa, konuya girmeyecektim ama dayanamadım.

Adriana Lima ve Metin Hara arasındaki ‘aşk’ ya da ‘reklam aşkından’ söz ediyorum.

SORU 1

Forbes dergisinin 2016 yılında dünyada en çok kazanan 43 mankeni listesinde yıllık
10.5 milyon dolar gelirle ikinci sırada Adriana Lima.

Yıllık gelirinin bir kısmı defilelerden gelse bile asıl önemli bölümü katıldığı programlar ya da etkinliklerden geliyor.

Mesela bu sene Cannes Film Festivali’nde ünlü bir saat markasının yemeğine katıldı Lima.

Soru 1, bu seviyede para kazanan bir manken, para için reklam aşkı yaşar mı

Yazının Devamı

SAĞLIĞINIZ KAÇ LİRA EDER?

12 Temmuz 2017

İrlanda’da bir üniversite pirinç patlaklarının içindeki arsenik oranına dair bir araştırma yapmış.

İngiltere’nin saygın gazetelerinden The Guardian da konuyu sayfalarına taşımış.

Özetle piyasada bulunan pirinç patlaklarının Avrupa Birliği’nin yayınladığı arsenik oranı genelgesine uygun olmadığını, pirincin yetişirken içinde oluşan arseniğin çocuklar ve bebeklere zarar verdiğini anlatan bir haber bu.

Kıskandım, zira üniversiteler hayatın
en içindeki konulara dair araştırmalar
yapıyorlar.

Kıskandım zira bizim ülkemizde özellikle televizyonlardaki sağlık programlarının neredeyse yarısından fazlası kamuoyunu bilgilendirmek için değil, kanallar para kazansın diye yapılıyor.

Acı ama gerçek bu maalesef.

Yazının Devamı

TÜRKİYE İÇİN HATIRLAMA VAKTİ....

10 Temmuz 2017

Kenan Evren, devrimciler çok fazla kullandığı için TRT’de evren denmesini yasaklamıştı bir zamanlar.

O dönemde Aziz Nesin ne zaman Kenan Evren’den söz edecek olsa “Kenan Kainat” adını kullanmıştı.

Askeri darbe dönemlerinden aklımızda kalan tek mizah vakası bu maalesef.

Onun dışında Milattan Önce 730’dan bugüne kadar yaşanmış tüm darbe ve darbe girişimlerinde acılar var.

Halk ozanı Victor Jara’nın hikâyesini bilir misiniz?

Pinochet darbesinin Şili Ulusal Stadyumu’na topladığı binlerce isimden biriydi
Victor Jara.

Tutuklanarak getirildiği stadyumda şarkılarını söylemeye devam etti, binlerce tutuklu da onu eşlik etmeye başladı.

Yazının Devamı

KARTAL BEBEK NASIL KURTULDU?

7 Temmuz 2017

Kartal bebeğin dramı ve açılan yardım kampanyası sosyal medyada en çok dikkat çeken paylaşım oldu. Zor bir tabloydu ailenin karşı karşıya kaldığı. Almanya’daki hastane toplam 1.1 milyon euro istemiş, 500 bin Euro kapora yatırıncaya kadar da Kartal bebeği nakil sırasına almamıştı.

Gereken para toplandı, herkes haklı bir sevinç yaşadı ama ardından klasik abartılarımız başladı. Kendimizi kandırmayalım, Türkiye’de sosyal medya paylaşımları genellikle vicdan tatmin etmek için yapılır. Kartal bebekte yaşanan fark, hazırlanan görselin dikkat çekici olması ve Işık Lisesi mezunu babayla müzik öğretmeni annenin çok sayıda hesabı harekete geçirebilmesi oldu. İyi ki başardılar iyi ki herkesin dikkati Kartal’a çevrildi. Ancak unutmayalım ki, sosyal medyada hemen her gün yardım kampanyası paylaşımları dolaşıyor çok azı sonuca ulaşıyor. Bazen de ideoloji kökenli garip kampanyalarla karşılaşıyoruz. Hatırlayın, “Herkes 1 TL versin, Savarona yatını biz satın alalım” gibi abuk sabuk bir mesaj, paylaşım rekorları kırmıştı zamanında.

Dünya, sosyal medyanın en kötü yanlarından birinin insanları pasif hale getirmesi olup olmadığını tartışıyor. İnsanlar bazen şirketlerle bazen oturdukları sitenin yönetimi

Yazının Devamı

ADI ÇEŞME AMA SUYU YOK

5 Temmuz 2017

Alaçatı, Çeşme, Ilıca... Türkiye’nin adı Bodrum kadar ünlü olan tatil beldeleri buralar. Yazın en sıcak günlerini, musluktan ip gibi akan suyla geçiren, çamaşır-bulaşık makinesi çalıştırmanın imkansız olduğu, bir kova suyun yarım saatte dolduğu, 45 dakikada duş alırsanız kendinizi şanslı saydığınız yer. Oteller, depolardan ve artezyen kuyularından su çektikleri için ülkenin dört bir yanından gelen turistler durumun çok farkında değil ama İzmirli seçmenin oturduğu evlerde durum facia.

Çeşme, İzmir Büyükşehir sınırlarına dahil olmadan önce hiç böyle bir sorun yaşanmamıştı, Büyükşehir’e bağlandıktan sonra da ilk kez böyle bir durum yaşanıyor. CHP ya İzmir seçmeninin sabrını sınıyor ya da Necati Cumalı’nın İzmir’in Seferihisar ve Urla ilçelerine bağlı köylerde geçen hikayelerden oluşan ‘Susuz Yaz’ kitabının yeni versiyonları yazılsın diye uğraşıyor. Bu arada İstanbul suyunun yaklaşık yüzde 25’ini, İzmir’de tahminen üçte birini yaz sıcağında buharlaşmayla kaybediyor. Suyun biriktiği barajlara bırakılan küçük binlerce top ya da çeşitli kimyasallarla buharlaşmayı yarı yarıya azaltmak mümkün aslında. Türkiye’de acaba kaç belediye böyle bir önlem alıyor derseniz, ben daha böyle bir derdi

Yazının Devamı

ALMANYA KRİZİNDE AZ BİLİNENLER....

3 Temmuz 2017

Türkiye’de yaşayan vatandaşların düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engelleri eleştirip, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın ifade özgürlüğünü engellemek gibi bir çelişkiyle karşı karşıya Almanya.

AB üyesi ülkeler haricindeki ülkelerin siyasetçilerine kısmi propaganda yasağı getiren Almanya Federal Anayasa Mahkemesi, Hamburg’da açılması planlanan G-20 protesto kampının özgürlükler adına yasaklanamayacağına hükmetti.

Bir zamanlar Türkiye’ye girişi yasak olan Alman Federal Meclis Başkan Yardımcısı Claduia Roth ve PKK’ya en yakın, Türkiye en uzak parti olan ve G-20 karşıtı protestoları örgütleyen Sol Parti’nin Federal Milletvekili Jan van Aken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşma yapmasının engellenmesine en fazla karşı çıkan isim oldu.

Türkiye tartışmaları sıcaklığını korurken, Almanya Başbakanı Merkel bugüne kadar savunduğu fikirlerden 180 derecelik bir dönüş yaparak eşcinsel evliliği yasal hale getirecek düzenleme için yeşil ışık yaktı. Seçimlere kadar Almanya’da atılacak her adımın oy hesabıyla atıldığını herkese göstermiş oldu...

HA ENTEL, HA EĞİTİMSİZ HEPSİ AYNI ‘DIŞKI’DA BULUŞTU

Söz konusu kadına şiddet oldu mu, kütüphaneler devirmiş adamla, eline tek kitap almamış adam arasında

Yazının Devamı

TEŞHİRCİ VE RÖNTGENCİ OLDUK

30 Haziran 2017

Amerika’da ikinci bebeklerini bekleyen bir çift, YouTube’da yayınlamak için bir video çekmeye karar verdi. Kadın, aldıkları kararı Twitter’dan duyurdu, tehlikeli bir iş yapacaklarını ama bugüne kadar yayınladıkları videolar içerisinde en fazla ilgi çekenin de bu olacağını yazdı. Sonra kamera karşısına geçtiler. Adam kalın bir kitabı eline alıp, göğüs kısmının üzerinde tuttu ve 30 santim uzağında duran eşine “Hadi” dedi. Kadın tetiği bastı, kurşun kitabı delip adamın kalbine saplandı.

Sonuç mu? Adam öldü ve kadın ikinci derece cinayet suçlamasıyla tutuklandı. YouTube’da biraz daha fazla ilgi çekmek adına yaşandı tüm bunlar...

“Hepimizin içinde bir teşhirci, bir de röntgenci yan vardır. Sosyal medya her ikisini de beslediği için etkisi çok büyük olacak.” 2009 yılında, Macar bir sosyoloji profesörünün röportajında okumuştum bu cümleyi. Türkiye’deki ilk sosyal medya konulu televizyon programını yapmak için hazırlık evresindeydim. ‘Tıkırtı Gazetesi’ programını yapmadan önce belki 100 makale-röportaj okudum, aklımda kalan en önemli cümle bu oldu.

Geçenlerde Belçika’da bir sosyal deney yapıldı. Yoldan geçen insanlar isimleri sorularak bir çadıra sokuldu, karşılarında kristal küre olan bir

Yazının Devamı