Çoğumuzun hayatının göbeğinde olan Spotify bugünlerde yine tartışma konusu. Birçok sanatçı (müzisyenlerin emeğini sömürdüğü ve Joe Rogan gibi tiplere milyonlar akıttığı gibi nedenlerle) dönem dönem platformu boykot ediyor. (Sonra bazıları utana sıkıla geri dönüyor) Şimdilerde Spotify’ın başının ağrımasının nedeni ise CEO Daniel Ek’in yapay zekâlı bir silah firmasına 600 milyon dolarcık yatırım yapması.
Yoksa, kahve içerken dinlediğimiz ve bizi rahatlatan o melodi, başkalarının acılarıyla mı takas ediliyor?
Konunun ilgimi çeken 2 açısı var:
1.Bağımsız sanatçıların Spotify gibi dev bir yapıyı boykot etme şansı yok. Neil Young platformu terk ettiğinde rapçi Mike Eagle, “Neil Young’u seviyorum ama o çılgın yaşlı adamın hiçbir şekilde peşinden gitmeyeceğim” demiş ve ömürlüğünü yapmamış müzisyenlere uygun bir protesto imkanı olup olmadığını sormuştu. Şarkıcı Katie Pruitt de, “Ben de şarkılarımı Spotify’dan çekmek çok isterdim ama beş kuruşsuz halimle stream başına gelen 0.00331 sente bile ihtiyacım var” demişti. Öte yandan birçok popüler sanatçının aşırı özgür olduğunu söylemek zor. Plak şirketleriyle olan anlaşmalar onların da elini kolunu bağlayabiliyor.
2.Tüm bunlar nedeniyle üyeliğini iptal etmek isteyen kullanıcılar için ise başka dertler var. Müzisyenlerle ekmeğini daha çok paylaşan ve bağımsız sanatçıları destekleyen idealist platformların ya ürün özellikleri yetersiz ya da kütüphaneleri zayıf. Biliyorsunuz biz kullanıcılar da boykot yaparken günlük konforumuzun hiç etkilenmemesini tercih ediyoruz. Düşünsenize yılbaşı yaklaşıyor ve yıl özetlerini hikaye olarak paylaşamıyoruz. Kusura bakma müzisyen (!)
Sonuç; yaşamına olduğu gibi devam eden bir Spotify.
ABD bu app’i tartışıyor
ABD’de Trump’ın Başkan olmasından bu yana bir numaralı gündem maddesi göçmenler. Özellikle Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza ajanlarının (ICE) sert uygulamaları tepki çekiyor. Mayısta Beyaz Saray, ICE ajanlarından günde 3 bin kişiyi tutuklamasını talep etmişti. Evet, kota ile çalışan bir birimden bahsediyoruz. Bu da insanlık dışı görüntülerin ve trajedilerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Ancak eski bir Patrick atasözü der ki; “Her tuhaflıktan bir ürün çıkar.” Bir ABD’li vatandaş da ICE ajanlarının 8 km’lik bir yarıçap içinde yerlerini bildiren bir uygulama geliştirdi. ICEBlock adlı app, jet hızıyla ülkede en fazla indirilen 3’üncü iPhone uygulaması haline geldi. Mevcut yönetim, uygulamayı geliştiren kişiye ve ICEBlock’un haberini yapan CNN’e legal yaptırım tehdidinde bulunurken Wired’a konuşan hukuk uzmanları, söz konusu uygulamanın yasalara uygun olduğunu belirtti.
Sonuç; yaşamına olduğu gibi devam eden bir ICEBlock.
Dünyayı kurtarır mı?
Olağanüstü felaketlerin frekansında artış oldukça, iklim krizinin dünyanın sonunu getireceğine daha fazla insan ikna oluyor. Ancak bu gidişatı değiştiriyor mu? Evet, demek zor.
Birçok çevre aktivisti mücadelenin kaybedilmeye çok yakın olduğunu belirtiyor. Yapay zekâ da harcadığı kaynaklar ile mevcut duruma omuz verenlerden.
Ancak London School of Economics’in yaptığı bir araştırmaya göre YZ karbon emisyonlarını azaltma kapasitesine sahip. Öyle ki söz konusu faydanın, YZ’nin getirdiği yükü fazlasıyla karşılaması bekleniyor. Özellikle enerji, ulaşım ve gıda alanındaki YZ geliştirmeleri, 2035’e kadar yılda 3.2 ila 5.4 milyar ton karbon emisyonunu azaltabilir.
Bir başka deyişle, ev ödevleri ve e-posta yazma işleri gibi dünyayı kurtarma görevini de yapay zekâya itelemiş olabiliriz.
Sonuç; yaşamına olduğu gibi devam eden bir insanlık.
Özay Şendir
Futbolcu transferi değil terörsüz Türkiye
6 Temmuz 2025
Abbas Güçlü
Üniversite tercihi ve mezuna kalmak?
6 Temmuz 2025
Zeynep Aktaş
Bankalar atağa geçti endeks pozitife döndü
6 Temmuz 2025
Ali Eyüboğlu
Şehirde festival ve cezaevinde konser
6 Temmuz 2025
Güldener Sonumut
Almanya’nın sıra dışı nükleer hevesi
6 Temmuz 2025