R.Hakan Kırkoğlu

R.Hakan Kırkoğlu

pembenar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

2013 yılında Türkiye’yi ve dünyayı astrolojik açıdan neler bekliyor? Ekonomiden dış ilişkilere, Ortadoğu’dan AB’ye 2013’te gezegen hareketlerinin getirdikleri...

Ulkemiz penceresinden bakıldığında yavaş hareket eden gezegenlerin önemli değişiklikleri beraberinde getirdiğini fark etmekteyiz. Özellikle ülkemizin Akrep burcunda iken (29 Ekim 1923) doğmuş olması ve Satürn’ün Akrep burcuna ilerlemiş olması, önümüzdeki iki yılı oldukça kritik kılmakta

22 Aralık-20 Ocak arasında ülkemiz özellikle dış politikada, diplomaside ve genel olarak ilişkilerinde daha hassas bir dönemde ilerliyor. Ortadoğu’dan, Suriye ve Irak’tan kaynaklanan konular daha dikkatli ve önlemci politikalar gerektirmekte. Bu arada 26 Aralık sonrasında ve özellikle 29’u ile birlikte, ekonomiyi, borç ve finansman konularını ilgilendiren alanlara daha büyük bir odaklanma olabilir.
21 Ocak-19 Şubat arasında özellikle komşuları, Suriye’deki ve genel olarak Ortadoğu’daki durumları ilgilendiren alanlarda daha fazla stres, endişe ve krizler var. Ocak sonu, şubat başında, yurt içinde güvenliği ilgilendiren konulara, terör içerebilecek durumlara karşı daha uyanık olunmalı. 29 Ocak sonrasında ve şubat ayı boyunca uluslararası konuların getirdiği karmaşalar, belirsizlikler dikkat çekmekte.
20 Şubat-20 Mart arasında uluslararası konulardan doğan gelişmeler ülkemiz güvenliğini, toprağa ve iç işlerine ait konuları yakından ilgilendirmekte. Bu dönemde ülkemiz, daha mücadeleci, atak ve girişken bir tutum ortaya koyabilir. 20 Mart’a kadar olan dönemde bir yanda yurt içini, güvenlik konularını ilgilendiren gelişmeler, bir yandan etnik sıkıntılardan kaynaklanan yönetsel konular, hükümeti ilgilendiren adımlar dikkat çekmekte.
21 Mart-20 Nisan arasında hem meclisi hem de hükümeti ön planda tutan koşullar görmekteyiz. Bu dönemde ülkemiz kendi gücünü ortaya koyma yönünde son derece kararlı gözükmekte. Nitekim 12 Mart sonrasında ve özellikle 21-28 Mart günleri çevresinde askeri konuların, orduyu ve savunmayı anlatan gelişmeler gündemi daha fazla işgal edeceği görülmekte.

10 Mayıs’ta güneş tutulması var
21 Nisan-21 Mayıs dönemi son derece önemli gelişmelerin yan yana geldiği bir dönem olacağa benziyor. Bu dönemde, ülkemizi uzun süredir sürekli meşgul eden durumların, bir tepe noktası yaparak sonuçlanması söz konusu olabilir. Bu durum Suriye’deki rejime ve Ortadoğu’daki diğer gelişmelere ait de olabilir. Nitekim bu dönemde
10 Mayıs’ta gerçekleşecek olan Güneş tutulması da benzer koşullara işaret ediyor. Bir yandan toprağa, güvenliğe ve teröre ait konular, gizli faaliyetler, diğer yandan da ekonomik beklentileri etkileyen gelişmeler söz konusu. Mars’ın konumu karşıtlıkların, düşmanlıkların da gündemde olabileceğini anlatıyor. 25 Nisan-2 Mayıs günleri arasında sözünü ettiğimiz gerginliklerin daha dikkat çekici olabileceği görülmekte.
22 Mayıs-21 Haziran arasında da ülke gündemini çok yakından etkileyen gelişmeler var. Bu yeni gelişmeler hem dış işlerini ve diplomasiyi hem de halkı ve güvenliğini ilgilendiren konuları içerisine almakta. Bu dönemde kontrol edilmesi zor olan gizli ve terörist faaliyetler huzursuz bir atmosfer oluşturmakta. Elde olmayan nedenler dış ilişkileri ve anlaşmaları zora sokabilir. 29 Mayıs sonrasında halkı yakından ilgilendiren gelişmeler mümkün. Bu yeni dönemde, ülkemizin çevresinde gelişen ve dış politikasını şekillendiren olaylara yaklaşımında değişikliklere gidebileceğini söyleyebiliriz. Ayrıca 31 Mayıs - 13 Temmuz tarihleri arasında sözünü ettiğimiz gizli ve yıkıcı faaliyetlerin ülkenin huzurunu daha fazla zorlayabileceği görülmekte.
22 Haziran-23 Temmuz döneminde gerek ekonomiyi, gelirleri, paranın durumunu gerekse ülke güvenliğini ilgilendiren konuların dikkat çektiği görülmekte. Bu dönemde milliyetçi akımların getirdiği gelişmeler, iç güvenliğe ve genel olarak halkın durumuna ait konular ön planda.
14 Temmuz’dan itibaren Mars’ın ülkemizin yükselen burcu üzerine gelmesi bu dönemde gerek iç güvenlik gerekse askeri konular açısından hayli kritik bir dönemde olabileceğimizi göstermekte.
24 Temmuz-23 Ağustos arasında bu kez ülkemiz gündeminin değişmeye başladığını, ekonomik konularına önem kazandığını görmekteyiz. Aynı zamanda bu dönemde uluslararası konular dahilinde yeni girişimler, anlaşmalar da söz konusu olabilir. Yakın komşular ve Ortadoğu hâlâ gündemde kalmakla birlikte, ülkemiz açısından kararlılık gösteren koşullar var. Ancak ekonomi alanındaki hassasiyetler 28 Ağustos-14 Ekim arasında daha kritik bir süreçte ilerlemeye başlayabilir.
24 Ağustos-23 Eylül arasında, özellikle de 29 Ağustos sonrasında toprağa, iç işlerine, vatana ait konuların ülke gündeminde önemli yerleri var. Bu dönemde ülkemizin Ortadoğu’daki gelişmeler çerçevesinde takındığı tutum daha mücadeleci ve girişken. Nitekim temmuz sonundan itibaren meydana çıkmaya başlayan yeni koşullar ülke gündemini yenilemekte. Anlaşmalar, dış politikadaki tutumlar ve karşıtlıklar açısından kritik bir süreçte olacağız. Genel olarak bu dönem ülke yönetimi açısından önemli yenilikler, kararlar getirmekte.

Haberin Devamı

Son derece kritik iki yıl: 2013-2014

Haberin Devamı

* Astrolojik göstergeler sadece 2013’te değil önümüzdeki iki yıl boyunca Ortadoğu’daki gelişmeler açısından bizi yakından etkileyen durumlara tanık olacağımızı gösteriyor. Gücümüz test edilecek. Bu iki yıl birbirlerine bağlı temalar getirmekte.
* 10 Mayıs’ta gerçekleşecek güneş tutulması Suriye’deki gelişmeler açısından kritik. Bu bakımdan nisan-mayıs süregelen gerilimlerin boşaldığı yeni süreçler getirebilir.
* Yakın komşuların durumu ve uluslararası konular gündemdeki yerini koruyacak.
* Ocak-şubat ve temmuz-ağustos dönemleri ekonomi yönetimi açısından daha hareketli koşullar getiriyor.
28 Ağustos-15 Ekim dönemi yine bütçe ve gelir-gider dengesinin hassaslaşabileceği bir dönem.
* Ekonomik büyüme stres altında.
* 2013’ün ikinci yarısında milli konulara özel bir vurgu var. Bu açıdan 14 Temmuz-28 Ağustos oldukça hararetli bir dönem.
* 2013 Ağustos sonrasında başkanlık sistemine ait konular yeniden ivme kazanabilir
* 2013 sonbahar-kışında, özellikle 7 Aralık’tan sonra iç işlerinde, vatana, iç güvenliğe, etnik koşullara ve toprağa ait konular bir sonraki yılın mayıs ayına kadar sıcak bir gündem yaratabilir.

Haberin Devamı

Yıl sonunda başkanlık sistemi gündemde

23 Eylül-23 Ekim arasında da benzer şekilde, iç işlerine, toprağa ait konular, içerisinde meclisin tutumunun önemli olduğu gelişmeler yer alıyor. Ortaya çıkan yeni koşullar içinde gerek toprağı, vatanı, gerekse hükümeti ve yönetimi ilgilendiren konuların başı çektiği görülmekte. Bu dönemde aynı zamanda başkanlık sistemine ait konular gündemin önemli bir parçası olabilir. Ülkemizin 2013-2014 yıllık haritasında Koç burcu yükseliyor. Bu burç askeri konular, müdahalede bulunmak ve liderlik etmekle ilgili konuları ilgilendirir. Bu bakımdan eylül-ekim geçişinde meclisi ve liderleri hassas kararlar bekliyor.
23 Ekim-23 Kasım arası dış işleri, diplomatik gelişmeler ve ülkemizin özellikle Ortadoğu’daki gelişmelere paralel olarak aldığı tutumlar açısından kritik bir süreç oluşturmakta. Ülke yönetimi açısından kriz yaratan konular, stresler söz konusu olabilir. Bu yeni sürecin 2013 Aralık-2014 Ocak arasında önemli sonuçlar doğuracağını görebiliriz. Bu sonuçlar doğrudan anlaşmaları, ilişkileri, düşmanlıkları da gündemde tutacak.
23 Kasım-21 Aralık döneminde içerisinde ordunun söz konusu olabileceği ve uluslararası bağlamda gelişen durumlar dikkat çekebilir. Ayrıca bu dönemde uluslararası temalar ekonomiye ve finans piyasalarına ilişkin konuları da dikkat çekici kılıyor.
21 Aralık-20 Ocak süreci her açıdan dikkat çekici ve önemli olayları gündeme getirebilir. Bu dönemde yönetime, hükümete ait girişimler yanında iç işlerini ilgilendiren vurgular da söz konusu. Her bakımdan olaylı bir dönemin içindeyiz. Dış politika, yönetim ve iç işlerine, toprağa ait konular iç içe geçmiş durumda. Başkanlık sistemi gibi yönetsel gündemler, dış dengeleri içerisine alan olaylar ve yenilenme getiren koşullar var. Sözünü ettiğimiz bu yeni durumlar 2014’ün mart-nisan aylarında daha belirgin olacak.

Dünya’da neler olacak?

Ekonomiden siyasete ani değişiklikler yaşanacak

2012-2015 yılları arasında yedi kez sert bir açı içerisinde yer alan Uranüs ve Pluton, önümüzdeki birkaç yılın ekonomiden siyasete ve uluslararası konulara ne kadar büyük ani değişiklikler ve belirsizlikler getireceğini gösteriyor. Bu iki gezegen de değişimi, yenilenmeyi, devrimleri ve çoğunlukla yıkıcı olan olayları anlatır. 2013 yılında da bu ikili iki kez, mayıs ve kasım aylarında benzer sert açılarını yapmaya devam edecekler.
Tüm bunlara ek olarak, geçtiğimiz ekim ayında Akrep burcuna ilerleyen Satürn, süregelen koşulları daha da derinlere itmekte. Zira Akrep ölümü ve yeniden doğumu, kendini yenilemeyi ve zayıfların elimine olmasını anlatır. Akrep’teki Satürn dünyaya gerek ekonomik gerek siyasi anlamda güç savaşları ve mücadele getirmekte. Güçlü olanın harekete geçtiği, kendi payını artırmaya çalıştığı ve olayları daha fazla kontrol etmek istediği bir dönemden geçmekteyiz. Satürn 2015 yılına kadar Akrep burcunda kalacağı için 2013 ve 2014 yıllarında ülkemizi ve dünyayı yakından etkileyen, derinden değiştiren ve yenileyen koşulların içerisinde olacağız. Bu süreç aynı zamanda tüm dünyada ekonomik ve finansal değerlerin de değişime uğradığı, el değiştirdiği ve gelecekte büyümek için gerekli olan önlemlerin ele alındığı bir döneme karşı gelmekte.

Çin: Devlet başkanları baskı altında kalacak
Bu yıl iç işlerine, toprağa ve milli konulara odaklanma yaşanırken, Çin’in de yönetsel açıdan son derece kritik bir süreçte olduğu görülmekte. Yeni seçilen devlet başkanı önemli sorumluluklar ve baskılar altında. 2013 ve 2014’te gençlere ait konular da dikkat çekiyor. Orta vadede Çin’in eski büyüme hızına kavuşması pek mümkün olmayabilir.

Avrupa Birliği: Merkel ve Hollande’ın kaynaşma zorluğu
Avrupa Birliği süregelen problemlerinden sıyrılabilmesi için 2015 yılını beklemek durumunda. Bu süreç AB’nin kimliğini ve çerçevesini büyük ölçüde değiştirebilir. Angela Merkel ve Hollande’ın kaynaşmaları hiç kolay değil. 2015 yılından önce fırtınalı denizde ufukta kara görünmeyecek gibi. 2013’ün nisan ayından sonrası Merkel için çok daha kontrolsüz durumlar getirmekte. Milli konular ve istikrar krizi devam etmekte. Kuşkusuz tüm bu süreçler euro’nun yeniden tanımlanmasına yol açabilir.

İsrail: Esas gümbürtü 2014’te başlayacak
Kritik koşullar ve yönetsel problemler, milliyetçilik duygusu, hassasiyetler, hepsi ön planda gözükürken; esas gümbürtünün 2014 yılında yaşanabileceği görülüyor. Önümüzdeki iki yıl, özellikle 2014 şubat sonrası Israil dış politikaları ve askeri gelişmeler açısından fazlasıyla kritik ve riskli unsurlar içermekte.

Rusya: Sonbahar sonrası karmaşık
Bu yıl hem ekonomik konulara, hem de iç işlerine bir vurgu gözükmekte. Rusya’nın da 2015’e kadar sıkışık koşullarda olduğu söylenebilir. Ekonomik gerçekler vurgulanıyor. Süregelen koşullar 2013 sonbaharından sonra daha da karmaşık koşullara işaret etmekte.

İran: Kritik bir dönem İran’ın özellikle 2013 sonu ve 2014 başında oldukça kritik bir döneme gireceği görülmekte.

ABD: Ortadoğu, Obama’nın başını ağrıtacak
Yeniden seçilen Barack Obama’yı 2015’e kadar çok yorucu bir süreç bekliyor. Özellikle 2013 bahar aylarından itibaren gittikçe daha ağırlaşan bir gündem altında kalmaya başlayabilir. Gerek ekonomi ve devlet yönetimi, mali açmazlar gerekse uluslararası konularda onu daha da fazla meşgul
eden konular, özellikle Ortadoğu’daki gelişmeler başını ağrıtmaya devam edecek.
Orta ve uzun vadede ABD’nin güç kaybettiği görülmekte.
Bu gözle bakıldığında, 2013-2014 yıllarının Amerika’nın gücünü nasıl koruyacağı açısından oldukça kritik olacağı söylenebilir.