Ankara, AB konusunda - son Laeken zirvesinden aldığı cesaretle - birdenbire hızlanıverdi.
AB doruğunda kabul edilen bildirideki ifadesi ile, Türkiye müzakere sürecine "yaklaşmakta" olduğunu gösteren bazı önemli adımlar atmaya başladı.
Önceki gün koalisyon partilerinin liderleri, haftalar önce AB Genel Sekreterliği'nin hazırladığı "demokratikleşme paketi"ni ele aldı, tartıştı ve onayladı. Şimdi bu paket, Anayasa değişikliği doğrultusunda mevcut yasalarda yapılması gereken düzenlemelerin de gerçekleşmesi için Meclis'e sevk ediliyor. Liderler bunun mart ayına kadar tamamlanması konusunda da mutabık kaldılar.
Bu arada Adalet, İçişleri ve insan haklarından sorumlu Devlet Bakanlığı'nın oluşturduğu bir komisyon, bugün ilk toplantısını yaparak "uygulama" ile ilgili konuları görüşecek.
Meclis'te de işlerin hızlandırılması için bir AB komisyonu kuruluyor.
AB Genel Sekreterliği Genel Müdürü Volkan Vural'a göre, bu hızla uyum yasalarının mart ayından da önce - belki de ocak sonuna kadar - Meclis'ten çıkması mümkün. Vural hükümetin gösterdiği kararlılık gibi, Meclis'in de bu yasal düzenlemeleri hızla gerçekleştireceğine inanıyor.
* * *
DIŞİŞLERİ Bakanı İsmail Cem, önceki gün kendisini ziyaret eden İKV Başkanı Meral Gezgin Eriş ile görüşmesinde, önümüzdeki yılın sonunda AB'nin Kopenhag'da yapacağı zirvede, Türkiye'nin üyeliği için müzakerelerin başlama tarihinin belirlenebileceğini açıkladı.
Bakan'a göre, İspanya'nın dönem başkanlığını üstleneceği 2002'nin ilk altı ayının sonunda, bu yönde net bir işaretin verilmesi bekleniyor.
Cem'in bu sözleri, Ankara'da bu konuda "zamanla yarışmak" gereğinin anlaşıldığını gösteriyor. Önümüzdeki altı ayda, İspanya'nın başkanlığından mutlaka yararlanmak gerekiyor. Onun ardından, Danimarka'nın başkanlığı döneminde bir sonuç almak mümkün olabilir. Olmazsa, daha sonra Yunanistan'ın başkanlığı döneminde zorluklar çıkabilir. Ayrıca 2003'ten sonra (AB'nin genişleme sürecinin başlaması sırasında) bu tarih çok daha gerilere itilebilir...
Ankara'da Başbakan dahil birçok yetkili ile temaslarda bulunan Meral G. Eriş'in izlenimi de hükümetin ve Meclis'in bu konuda çok kararlı olduğu yönünde. "Bu ivme ve bu tempo ile Cem'in ifade ettiği gibi gelecek yılın sonunda müzakere süreci için bir tarih belirlenmesinin olabilirliğine ben de inanıyorum" diyor Eriş...
* * *
LİDERLERİN önceki günkü toplantıda geniş bir mutabakata varmakla beraber, iki üç noktada tam anlaşamadıkları anlaşılıyor.
Örneğin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarının Türkiye'de yeniden yargıya sunulması ile ilgili öneri, bunlardan biri. MHP buna karşı çıkıyor. Ancak varılan uzlaşmaya göre, bunun kararı Meclis'e bırakılıyor. Aynı şekilde Ceza Yasası'nın 312. maddesindeki değişiklik konusunda çıkan anlaşmazlık da, gerekçedeki ifadenin "yumuşatılması" ile giderilmiş görünüyor.
Eğer Meclis, sunulan paketi daha "sulandırmadan" onaylarsa, - ve bunu Ulusal Program'ın kısa vadeli işler bölümünü kapsayan bir yılın bitim tarihi olan mart ayına kadar gerçekleştirirse -, AB yolunda önemli bir mesafe alınmış olacaktır.
O zaman önümüzdeki yıl bugünlerde, tam üyelik müzakere sürecine gerçekten "daha da yaklaşıldığını" göreceğiz.