Nasıl oluyor da Türkiye demokrasi yolunda adım adım ilerleyebiliyor da, Fastan Orta Asyaya kadar uzanan geniş Ortadoğuda ülkelerin çoğu bir türlü bu yola girmiyor?Bu sorunun yanıtını - bu ülkelerin liderlerinin öne sürdüğü gibi - Ortadoğudaki toplumların kültürel ve sosyal yapısının farklı olduğu, Batı tarzı demokrasinin de buradaki zihniyet ve geleneklerle uyuşmadığı şeklinde vermek, konuyu basite indirgemek olur.Kuşkusuz Ortadoğudaki ülkelerin toplumsal dokusu Batıdakilerden farklıdır. Ama bu, örneğin Türkiyenin veya Hindistannın demokrasiyi yaşatma çabasına girişmelerine engel olmamıştır.O halde, bu farkları başka alanlarda da aramak lazım...***TÜRKİYEyi demokrasi yoluna sokan, Türk yöneticileri kadar Türk halkına da "demokrasiyi yaşatacağız" dedirten faktörler nelerdir?• Ülkemizde özgürlük ve temsili yönetim için mücadelenin 150 yıllık bir geçmişi var. Osmanlı döneminde 1850lerden itibaren çağdaşlaşma, Batının değer ölçülerini benimseme, onların standartlarına yükselme yönünde güçlü akımlar ortaya çıkmıştır. Cumhuriyetin kurulması ile bu hedeflerin çoğuna ulaşılmıştır. Atatürkün devrimleri, toplumsal yapıyı bu normlara uygun hale getirmiştir.• Türkiyenin sayısal, stratejik ve ekonomik çıkarları Ankarayı Batı ile sıkı temas ve işbirliği içine girmeye sevk etmiştir. Atatürk ve İnönü, ülkenin rotasını ona göre çizmiş, bu da zamanla bir "devlet politikası" olarak kökleşmiştir.• Türkiyede özgürlükçü, çoğulcu sistemin Türkiyeye yerleşmesinde, "liderlik" müessesesinin oynadığı rol büyüktür. Türk liderleri, "Batı tarzı demokrasi bize uymaz" kafası ile gitmemiş, aksine, "Türk toplumu pekala bu sisteme ayak uydurur ve dünyadaki yerini alır" vizyonu ile hareket etmiştir. Örneğin İsmet İnönü, İkinci Dünya Savaşından hemen sonra, çok partili sisteme geçerek, Türkiyeyi BMnin, ardından Avrupa Konseyinin kurucu üyelerinden biri yapmayı başarmıştır.• Türkiyenin AB vizyonu, onu demokratikleşme yolunda daha da ileriye götürmüş, bu yönde bir itici güç işlevini görmüştür. Diğer bir deyişle böyle bir vizyon (ve cazibe) olmasaydı, belki de Türkiye bu alanda çok gerilerde kalırdı. Aynı şey, Türkiyenin yarım yüzyıl önce çok partili sisteme geçmesi, uluslararası kurumlarda yerini alırken, birtakım reformları gerçekleştirmesi için de söylenebilir...***DİĞER Ortadoğu ülkelerinde durum farklı. Ancak farklı olan sadece toplumsal "şartlar" değil...Açıkçası bu ülkelerde sistemi değiştirme, tutucu eğilimlere karşı, ilerici atılımlara girişme, dünya ile bütünleşme yönünde güçlü bir irade yok. En önemlisi, bunu yönlendirecek vizyon sahibi bir "liderlik" de yok... Kendi toplumlarını demokrasiden uzak tutmak için ("bu sistem bize uymaz" gibi) çeşitli gerekçeler veya bahaneler öne süren liderlerden ne beklenebilir ki?.. skohen@milliyet.com.tr BÜYÜK Ortadoğu Projesi çerçevesinde bölgede demokrasinin kurulması olanaklarının tartışıldığı bugünlerde, Türkiye ile bu coğrafyadaki ülkeler arasında bir mukayese yapmak, çok öğretici oluyor...