Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yorum Bu gelişmelerden biri de, AB ile ilintili. Gerçi bu "cephe"de artık eski ilgi ve heyecan yok. Müzakere sürecinde nihayet yeni (ikinci) bir faslın açılması da, "teknik" veya "rutin" sayıldığı için, kamuoyunun dikkatini pek çekmedi.Ancak bizim değinmek istediğimiz gelişme, aslında AB ile ilintili olmakla beraber, Ankara'nın ondan bağımsız bir hareketini sergilemesi bakımından önemli.Hükümet, yoğun çalışmalardan sonra, 2007-2013 yılları arasında, AB üyelik sürecini yeni bir perspektife oturtarak "yol haritası" niteliğinde bir program hazırladı.Geçen gün İstanbul'da bir grup gazeteciyle bu 343 sayfalık program taslağı üzerinde bilgi veren Devlet Bakanı Ali Babacan'ın dediği gibi, Türkiye bu çalışmayla reformları gerçekleştirmeye kararlı olduğunu gösteriyor. Bu dönemin sonunda Türkiye AB üyeliğine hazır olacaktır. Bakalım AB o zaman hazır olacak mı? SON günlerde özellikle Barzani'nin demeçleri ve Kuzey Irak'taki durum, dış politika alanındaki diğer gelişmeleri arka plana itti. Program taslağı gerçekten iddialı hedefler koyuyor. AB'nin öngördüğü 32 faslın hepsi bütün ayrıntılarıyla bu programda yer alıyor. AB'nin geçen aralıkta Kıbrıs Rumlarının manevraları sonunda "dondurduğu" veya askıya aldığı 8 fasıl da bunlar arasında. Yani Türkiye böylece AB'nin kararını "takmadan" kendi yolunu kendi çizdiğini, bu reformları veya uyum yasalarını zaten çıkarmayı aklına koyduğunu gösteriyor.Programın diğer bir özelliği de, fasılları sıralarken, hepsini bir takvime bağlamasıdır. Yani taslakta hangi konuların hangi tarihte Meclis'e sevk edileceği yazılı. Diğer bir deyişle Türkiye, AB'nin deyişiyle, fasılların "aç-kapa" işlemini kendi iradesiyle, kendi bildiği gibi yapacak...Aslında bu program taslağının dayandığı temel görüş veya felsefe de bu. Türk yetkililer şimdiye kadar ne diyordu? "Biz reformları, onlar istediği için değil, halkımızın yararına olacağı için gerçekleştirmek istiyoruz. Bu reformlar başkalarına verilen bir taviz değil, ülkeye çağdaşlaşma yolunda sağlanan bir kazançtır"...Gerçekten program taslağında yer alan yüzlerce uyum yasasının geçmesi halinde, bu 7 yıllık dönemin sonunda çok farklı -çok ileri- bir Türkiye ortaya çıkacaktır.Öngörülen reformlar sadece ekonomik alanla ilgili değil. Sağlıktan eğitime, çevreden tüketici haklarına kadar günlük yaşam kalitesini iyileştirecek konular da bu paketin içinde yer alıyor. Ayrıca siyasi kriterler de buna dahil. "Adalet, özgürlük ve güvenlik" ile "yargı ve temel haklar" başlıklı fasıllar için verilen tarih de oldukça yakın (2009)... 'Aç-kapa' bizim işimiz! Bu gerçekten çok iddialı bir iş. Bugünkü iktidar "start"ı bu yıl içinde (yani genel seçimlerden önce) vermeyi planlıyor. Daha şimdiden taslak ilgili kurumlara gönderildi. Görüşleri alındıktan sonra Bakanlar Kurulu programa nihai şeklini verecek.Sonra? AKP tekrar iktidar olmayı ve yeni 5 yıllık döneminde bu işi tamamlamayı düşünüyor.Hükümet bu yıl AB'ye "Ulusal Program" yerine bu programı sunmak niyetinde.Bu programı belirlenen takvime göre harfiyen hayata geçirmek hiç de kolay değil tabii. Ülkedeki siyasi gelişmeler bir yana, Meclis'in bu kadar yasayı yürürlükteki tüzükle geçirmesi, neredeyse imkânsız. Galiba bir reform da bu alanda gerekecek... skohen@milliyet.com.tr Meclis'te reform