Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


ÖNCE krizden... Şimdi de sıcaktan...
Son günlerde yatışacağına, çılgınca tırmanan ekonomik kriz, Türkiye'yi bilinmeyen bir yöne doğru sürüklüyor...
Bu arada bunaltıcı bir sıcak dalgası, Türkiye'yi kasıp kavuruyor...
İki olay arasında hiçbir ilinti yok tabii.
Ama ikisi de hepimizi bezdirmeye yetiyor.
* * *
TÜRKİYE ilk kez böyle sıcaklar yaşamıyor. Geçmiş yıllarda da zaman zaman kavurucu havalar oldu. Ancak bilim adamları, giderek sıklaşan sıcak dalgasını, "küresel ısınma"ya bağlıyorlar.
Bu olay, son yıllarda insanlığın geleceği için derin kaygı uyandıran bir konu haline geldi.
Dün bu sorun, Berlin'de toplanan BM Uluslararası Küresel Isınma Konferansı'nda masaya yatırıldı. Bu alanda 1992'de Rio'da düzenlenen ilk konferanstan bu yana epey mesafe kat edildi. Sorunun nedenleri, boyutları ve çözüm şekilleri üzerinde önemli tespitler yapıldı, üç yıl önce "Kyoto Sözleşmesi" adı ile anılan bir anlaşma da hazırlandı.
Şimdi bütün mesele, bu anlaşmayı hayata geçirebilmek. Ancak ABD ile diğer ülkeler arasında çıkan uyuşmazlık nedeni ile bu sözleşmenin kağıt üstünde kalması tehlikesi var.
* * *
SORUN şudur: Dünyada, özellikle ileri sanayi ülkelerinden kaynaklanan "sera gazları"nın miktarı, doğanın dengelerini ve dolayısı ile insanlığın geleceğini tehdit eden boyutlar alıyor.
Bilim adamları, küresel ısınmanın önümüzdeki yarım yüzyıl içinde en az 5 derece artacağını tahmin ediyorlar. Bunun da havaların anormal ısınması sonunda birtakım doğal felaketlere (kuraklık, erozyon, kasırga, sel gibi) ve ciddi sosyal sarsıntılara (göç, açlık, sefalet gibi) yol açacağını öne sürüyorlar.
Böyle bir faciayı önlemenin yolu sera gazları emisyonunu kontrol altına almak ve kısmaktır. Bunda en büyük sorumluluk da ABD başta olmak üzere "gelişmiş ülkeler"e düşüyor.
* * *
BAŞKAN George W. Bush iktidara geldiğinde ilk yaptığı işlerden biri ABD'nin Kyoto Sözleşmesi'ni onaylamayacağını açıklamak oldu. Öne sürdüğü neden, oldukça bencil. ABD'nin 2010 yılına kadar sera gazları emisyonunu yüzde 6 düşürmesi, dolayısı ile petrol tüketimini kısacak önlemler alması gerekiyor. Petrol lobisine göz kırpan Bush bunun Amerikan endüstrisine darbe vuracağını, üretimi etkileyeceğini, işsizlik yaratacağını öne sürüyor. Ne var ki, bütün Amerikalılar öyle düşünmüyor. Nitekim Demokratlar ABD'nin Kyoto Sözleşmesi'ne uymasından yana.
Şimdi Berlin'de ABD ile AB ve diğer gelişmiş - ve de az gelişmiş - ülkeler arasındaki "hararetli" sürtüşmeleri izlemek ilginç olacak. Konu, tüm insanları ilgilendiriyor. Türkiye dahil tüm ülkeler, "küresel ısınma"nın etkisinde. Yeryüzü artık sınır tanımayan bir "global köy". Onu korumak da, hepimizin görevi. Yoksa çok daha fazla bunalırız...