Washington raporu (2) Washingtondaki "yeni hava"yı yoklamak için yaptığımız temaslarda sorduğumuz soruların bir kısmı da bu konu ile ilgili...Bu soruları akla getiren husus, son zamanlarda ABDden gelen bazı çatlak seslerdir. Bir kısmı basın yolu ile yansıtılan mesajlar doğrusu Amerikalıların artık Türkiyenin "vazgeçilmez müttefik" olup olmadığını sorgulamaya ve Türkiyenin önemini yeniden değerlendirmeye başladığı izlenimini veriyor.Resmi ağızlara göre, Ankara ile Washington arasında bazı anlaşmazlıklar ve rahatsızlıklar bulunmakla beraber, Washingtonun Türkiyeye "resmi politikası"nda bir değişiklik yok; yani Türkiyeye verilen değer azalmış değil.Üst düzey bir kaynağın deyişiyle "Soğuk Savaş döneminde Türkiye vazgeçilmez müttefik sayılırdı. Bugün de vazgeçilir diye düşünülmüyor. Ama iki ülkenin birbirini daha iyi anlamasına ve işbirliği içinde olmasına da ihtiyaç var"...* * *BU "resmi" söyleme karşılık, Türkiye ile ilgili olan Amerikan çevrelerinde yukarıda sıraladığımız sorular tartışılıyor. Nitekim bir Amerikan yetkilisi de "Yönetim birçok çevreden Türkiyeye, son gelişmelerden sonra, bir müttefik olarak ne kadar güvenilebileceği sorusuyla karşılaşıyor ve bu onu zor durumda bırakıyor" demekten kendini alamadı."Son gelişmeler" derken kastedilen de, dünkü yazımızda belirttiğimiz iki ana maddedir: 1) Türkiyede yayılan Amerikan aleyhtarlığından ve buna hükümetin zamanında yeterli tepki göstermemesinden duyulan kızgınlık ve kaygı... 2) ABD yönetiminin güncel sorunlar (en son Suriye) ile ilgili beklentilerinin Türkiye tarafından karşılanmamasından duyulan düş kırıklığı...Washingtondaki analistler bir yandan Türkiyeye güvenin sarsılmasının, öte yandan Bush yönetiminin Orta Asya-Kafkasya-Ortadoğu ekseninde yeni "dayanak noktaları" kurmasının, Türkiyenin "stratejik bir müttefik" olarak öneminin yeniden değerlendirmeye yol açabileceğini söylüyor. Daha açık bir deyişle, eğer anlaşmazlıklar ve sürtüşmeler artarak devam ederse, ABDnin Türkiyeye bakışı değişebilir -ve şimdiye kadar ona verdiği önemde bir azalma olabilir...* * *HALEN Temsilciler Meclisinde görevli olan Türkiye uzmanı Alan Mackovskyye göre, "Türkiye ABDdeki eski romantik görünümünü kaybetti. Şimdi iki ülke arasında ciddi anlaşmazlıklar var. Bu da atmosferik sarsıntılar yaratıyor. Ama buna rağmen Türkiyenin ABDnin stratejisinde önemli bir yeri vardır ve yönetim de bunu sürdürmek arzusundadır"...ABDnin eski Ankara Büyükelçisi Mark Parrisin görüşü de ABDnin nazarında Türkiyenin stratejik öneminin devam ettiği yönündedir. Dışişleri Bakanı Condoleezza Riceın Türkiyeyi ilk yurtdışı gezisine dahil etmesi de bunun bir göstergesi. Şu sırada bir dergi için "Alerjik Ortaklar" başlıklı bir makale hazırlamakta olan Parris şöyle diyor: "Türkiyeyi, bizimle işbirliğini sürdürdüğü sürece kaybetmek istemeyiz. Şu sırada yapıcı bir diyaloğa ihtiyaç var. Ama ne yazık ki diyaloğun içeriğini artık ortak değerlerimizden çok, anlaşmazlıklarımız oluşturuyor"...Gerçekten Ankara ile Washingtonun arasını açan (ve aslında Türkiyede anti-Amerikanizmin yaygınlaşmasına neden olan anlaşmazlıklar da gün geçtikçe artıyor. Şimdiye kadar Irak sorunu, (Kerkük, PKK kampları dahil) başlıca uyuşmazlık konusuydu. Şimdi buna Suriye de ekleniyor. Washingtonda resmi çevreler Türkiyenin Suriye konusunda daha bağımsız ve ulusalcı bir tavır almasına bozuluyorlar ve bu olayı Türkiyenin "iyi bir müttefik olarak güvenirliğinin testi" sayıyorlar.* * *İŞTE Washingtonda şimdi esen hava bu. Biz bu yazılarımızda ABDnin son zamanlarda olup bitenleri nasıl değerlendirdiğini, yaptığımız temasların ışığında, aynen aktarmaya çalışıyoruz.Türkiyede Türk-ABD ilişkileri üzerinde yapılan tartışmalarda ve değerlendirmelerde, "karşı taraf"ın ne düşündüğünü, ne yapmak istediğini ilk elden öğrenmemizde yarar vardır. Eğer bu ilişkilerin önemi ve değeri konusunda bir tereddüt yoksa, bunun devamının sağlanmasına yardımcı olacak gerçek fotoğrafı tümüyle görmemiz şarttır... ABD şimdi Türkiyeye ne kadar önem veriyor? Son gelişmelerin ışığında Amerikan hükümetinin ve çeşitli kurumlarının gözünde Türkiyenin değerinde bir azalma mı var? Varsa bu Washingtonun Türkiye politikasını nasıl etkiler? YARIN: NASIL DÜZELİR? skohen@milliyet.com.tr